2

101K 4.8K 4.1K
                                    

"Sakın tek kelime etme." Boşluğa bakarken tane tane söylemiştim. Nuray şaşırmış bir şekilde ayağımda ki terliğe bakıyordu. 

"Keşke rengi mavi olmasaydı." dedi, sesli şekilde gülmemeye çalışarak. Sınıfa girdiğimden beri bakışlarını terlikten kaldırmadı. Hadi ama biz arkadaşız bana destek olman gerekir, köstek değil.

"Üzgünüm pembesi kalmamıştı."

"Gerçekten geçmiş olsun kanka." dedi Büşra.

"Yani terlikten dolayı geçmiş olsun." diye onu tamamladı Yüsra. 

Büşra ve Yüsra tek yumurta ikizleriydi. Orta boy, dalgalı koyu kahverengi saçları vardı. Boyları en az 1.75'ti ve boylarının uzun olması yetmezmiş gibi çokta iriydiler. En çok ikisinin ortasında durmaktan nefret ediyordum. Bana göre telepati yoluyla düşüncelerini okuyup cümlelerini tamamlıyorlardı. Her ikizde olduğu gibi gerçekten çok iyi anlaşıyorlardı. Bir keresinde ikisi de aynı kişiden hoşlanmışlardı ve çocukla sıra sıra çıkmışlardı ama garip olansa bundan oğlanın haberi olmamıştı. Tabii foyaları ortaya çıkınca çocuk yangından kaçar gibi okulunu değiştirmişti.

"Şimdiden okul seni konuşuyor, 'Gizemli bir şekilde duvardan düşen kız tuvalet terliğiyle okula geldi.'." Büşra, işaret parmaklarını havaya kaldırdı ve kenara doğru açarak manşet attı. Koluna bir tane vurdum. Anladık tuvalet terliğiyle okula geldik, tekrar tekrar hatırlatmasan.

"Düştüğüm nasıl bu kadar ilgi çeker anlamıyorum, herkes düşer." Hevesi kaçmış küçük bir çocuk gibi omuzlarımı düşürdüm ve elimi çenemin altına koyarak eğilmek isteyen başımı yukarıda tuttum.

"Ama çatıdan düşen insanlar nadirdir." dedi Yüsra dudaklarını büzerek. Nuray sıramın üstünde bacak bacak üstüne atıp elini çenesine koydu. 

"1 haftadır millet senin gelmeni bekliyor olayı birinci ağızdan duymak için ama böyle bir dönüş kimse beklemiyordu." Hepsi bir ağızdan güldü. Yana dönerek bir kolumu arkadaki sıraya diğer kolumu kendi sırama koydum ve Nuray'a doğru kafamı kaldırdım.

"Sen de anlatabilirdin Nuray. 'Naz'ı oraya sevdiğim beyefendiyi izlemek için zorla çıkarttım. Daha sonra da aşağı attım.' diye." Gıcık bir şekilde sırıtarak cevapladım, yüzü direkt düşmüştü.

"Kanka üçüncü kattayız haberin olsun." Gözlerimi kısıp dudaklarımı gerdim, onu kale almadığımı göstermiştim. Giriş zili çalınca Büşra yanağımdan öptü ve kendi sınıfına gitti. Herkes yerlerine yerleşirken Nuray da masadan inip kendi yerine oturdu, çantasından hediye paketi yapılmış kitaba benzer bir şey çıkardı.

"Bu ne?" dedim ilgisizce. Tabii ki de bana alınmış bir özür hediyesi olduğunu biliyordum ve onu açmak için can atıyorum.

"Sana, aslında almak gibi bir niyetim yoktu ama fiyatı uygun olduğundan almazsam yazık olur dedim." Elinden çekinerek aldım ve salladım. "Gereksiz hareketler yapma da aç." Aldığım minik ikazla hiç nezaket göstermeden yırtarak açtım. Sanki o renkli kağıdı sonsuza kadar saklayacağım ya.

"Şaka yapıyorsun, nasıl? Hadi canım. Sen... Kanka ya." Son zamanlarda dinlediğim Japon grubun albümüydü bu. İnternet'te çok aramıştım ama güvenilir hiçbir site bulamamıştım. Ben şoku atlattıktan sonra kollarını açtı. Ona sıkıca sarıldım.

"Karar verdim en iyi arkadaşım sensin." Elimdeki albümden gözümü ayıramıyordum. 

"Pislik misin?" dedi, hâlâ gülüyordu. Ben cevap vermeden devam etti, "Doğruyu söylemek gerekirse akşam vermeyi planlıyordum ama terliği görünce dayanamadım."

"Terlik demişken çıkarsam annem fark eder mi dersin?" Sorduğum sorunun cevabını çok net biliyordum, tek isteğim bir destekti.

"Sen daha içeri adım atmadan anlar." Yüzümü astım. 

Orta Karar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin