10

53.5K 2.9K 795
                                    

"Emirhan?" Kapıyı açar açmaz böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemiyordum. Hayır olamaz, pijama takımı giymek zorunda mıydım? Saçlarım bildiğimiz ev topuzu ve kemikli gözlüklerimle karşısında duruyordum. Kapıyı suratına olduğu gibi kapatmalıydım ama durmuş beynime rağmen neyin doğru neyin yanlış olduğunu hâlâ ayırt edebiliyorum. 

"Naz?" En az benim utandığım kadar o da utanmıştı. Yaklaşık yarım dakika ikimiz de andaval gibi birbirimize bakmıştık. İlk şoku atlattıktan sonra konuşan ben oldum.

"Ne işin var burada?" 

"Şey, biz yeni taşındık şeye... yukarıya." Şu bir kaç bölüm önce söylediğim şeyi hatırlıyor musunuz? Hani yukarı taşınanları şimdiden sevmedim dediğim kısmı, işte onu unutun.

"Hayırlı olsun." Kalbim kulaklarımda atarken soru sorarcasına ona bakıyordum. Kaşlarımı kaldırıp kafamı salladım. 

"Ah şey ben şey için geldim de, yukarı aşırı ses geldi. Yanlış anlama öyle her şeyi şikayet eden bir aile değiliz yalnızca kardeşim biraz hasta yani o yüzden, uyuması lazım." 

Utancımdan yüzüm kıpkırmızı kesilmişti. Hayatımda aynı anda iki defa hiç rezil olmamıştım, artık bir alkışınızı alırım. Derin derin nefes almak isterken nefesimi tutarken buldum kendimi. Bir şey söylemek için çok geciktiğimi fark edince konuşmaya başladım.

"Maç. Maç vardı da benim kardeşim Ahmet, kendisi duramaz böyle." Anlamışcasına kafasını salladı, zar zor gülümsüyordum. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken asansörün kapısı açıldı. Hadi ama ya. 

Tabii ki de asansörden annemle Ahmet indi. Gözlerimi utançla kapattım, etti üç. Rekor üstüne rekor kırıyorum bugün.

"Emirhan evladım hayırdır, bir problem mi var?" Emirhan, arkasına dönüp ilk başta büyük bir şokla asansörden çıkanlara baktı ve olayı anladığında gülerek alt dudağını dişledi.

"Şey için gelmiştim, aslında önemli değil biz hallettik. İyi akşamlar Ayşe Teyze." 

"İyi akşamlar evladım." Elleri cebinde hızla merdivenleri çıktı. Annem arkasından kaşları çatık bakarken ayakkabılarını çıkarıp dolaba koydu. Ben de annemler geldiğinden beri tuttuğum nefesimi sonunda bıraktım.

"Abla var ya rezil olma konusunda guiness rekoru kırarsın sen. Bu tip ne?"

"O kadar mı kötü görünüyorum?" Kafamı eğip pijamama baktıktan sonra kafamı aynaya doğru uzatıp saçıma başıma baktım. Aptal ve sevimli kızlardan hoşlanıyorsa aradığı kişi tam karşımda duruyor.

"Sorry babe." Yüzümü asıp kamburumu çıkardım ve oturma odasına geçtim. Hayat beni üzüyor. 

"Kızım niye delikten bakmadan açıyorsun."

"Ne bileyim ben, siz geldiniz sandım. Bu vakitte kim gelebilir?" Daha da üzülerek durdum ve dudaklarımı büzüp aşağı baktım. "Yaptığım sesi şikayet için komşu da gelebilir." Söylediğimle annemin koca kahkahası duyuldu ve odasına giderken dalga geçercesine söylenmeye başladı.

"Neyse senin bünye alışıktır." Yok alışamamışım, hâlâ ağır geliyor. 

Uykum yoktu ama olanlardan sonra zafer kutlamalarını izlemek yerine odama geçtim ve yatağıma sırt üstü uzandım. Bir dakika, şu anda üstümde Emirhan mı yatıyordu? Dur bu cümle biraz yanlış oldu, üst katta yatıyordu. Utanmakla sevinmek arasında feci arada kalmıştım. Tavana bakarken sırıtıyordum, belki de eve birlikte yürüyecektik. Ah bana bu bile yeter. Bir dakika bunu acilen kızlara söylemeliyim.

Orta Karar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin