Bartu soyunma odasından çıkarken alabildiğine kaba adımlar atmıştı, yüzünde alaycı bir bakış ve kafasını kaldırmasında da küçümseme vardı. Yanımıza geldiğinde gözlerini kısıp şöyle bir Furkan'ı süzdü.
"Selam ben Furkan." Sağ elini uzatmıştı, Bartu'ya kıyasla gülümsüyordu ve içtendi. Neredeyse aynı boy olsalar da Egoist Oğlanın uzun boyunu taçlandırarak özenle geliştirdiği omuzlarından ötürü çok daha iri duruyordu. Bartu küçük bir yan sırıtmanın ardından hızla elini aldı ve sertçe sıkıp daha güçlü olduğunu göstermek adına onu kendine çekti.
"Ben de Bartu ama sen bana Barut Bartu da diyebilirsin." Ona döndüm ve kafamı geri çekip kaşlarımı 'Gerçekten mi?' dermişcesine çattım. Karşısındaki elini nazikçe geri çekmek istedi ama kuzenim yan yan sırıtıp sanki aradaki o küçük mesafeyi de kapatabilecekmiş gibi onu kendine daha da çekti, oha kapattı la.
"Tamam, biz artık gidelim." En sonunda neredeyse göz bebekleri birbirine değecekken bu ana son vermek istedim ama Bartu dediğimi duymamış gibiydi Furkan'ın gözlerinin içine bakıyordu. Esmer Çocuğun kendini aşırı kasarak sıktığı kolunu çekiştirdim ve sonunda onları ayırdım. Bakışları ukalaca hâlâ Furkan'ın üzerindeydi, o gitmek istemeyince en sonunda çıkışa doğru arkasından itmeye başladım.
"Sen ne çeşit bir geri zekalısın ya. Beni erkeklerden korumayı görev edinmiş olabilirsin ama bu, dünyadaki tüm erkekler olamaz." Spor salonundan çıkar çıkmaz mızmızlanmaya başladım.
"Seni tüm erkeklerden korumuyorum, gözümün tutmadıklarından koruyorum." Avuçlarını iki yana açıp bilmiş bilmiş söyledi.
"Hadi ama, sadece arkadaşça davranıyordu." Tamam, bu söylediğime ben bile inanmadım.
"Hadi ama, bariz sana yürüyordu. Kızlar senin mal olduğunu söylerlerdi de inanmazdım." Yüzünü ekşitip sesini aptallaştırdı, bu haline gözlerimi devirmiştim lakin bana mal demesiyle koluna hızla vurdum.
"Ne dedin sen?"
"Kuzi, sen erkekleri tanımıyorsun, hangi davranışı ne için yaptı neden yaptı, o lafının altında ne yatıyor en iyi biz biliriz, yani erkekler. Bu yüzden de evleneceğin kişiyi de ben bulacağım."
"Hı görürüm." Gözlerimi devirip servise doğru yürümeye başlayınca sağ kolunu omzuma attı.
"Yalnız Barut Bartu çok iyiydi değil mi? Selam ben Barut Bartu, ateşli kızlar yaklaşırsa patlarım." Söylediği komik şeye kayıtsız kalamadım ve gülerek karnından ittirdim.
"Salak."
Servis U dönüşü yapmak istemediği için okulun aşağısına yürüyorduk. Bartu'nun esprisine ara vermeden gülerken görünürde yavaş bir gruplaşmaya şahit olunca adımlarımız aynı anda durdu. Gözlerimi kısıp büyümüş göz derecemden ötürü zar zor algılamaya çalıştım, bizimkilerdi ve karşılarında dikilenler de sanırsam az önce ezip geçtikleri takımdı. Bartu olayı benden daha önce algılayınca kolunu omzumdan hızla çekti ve koşarak arkadaşlarının önüne geçti.
"Ne oluyor lan." İki parmağıyla önüne geçtiği takımına baş çektiğini düşündüğüm oğlanın omzundan itti. Çocuk iki adım geriledi, sinir olmuşcasına sırıttı ve dişlerinin arasından konuşmaya başladı.
"Bana bir daha dokun ve seni öldüreyim."
"Böyle mi?" Koca bir alay dolu gülümsemeyle saçları üçe vurulmuş çocuğu tiye alarak yanağından makas aldı.
Sinirle dişlerinin arasından nefes alan çocuk bir anda Bartu'nun kolunu itti ve sağ yumruğunu suratına geçirdi. Atılan ilk kurşunla herkes kendine seçtiği eşle birbirine saldırmaya başlamıştı bile. Az önce Bartu'nun, yanağından makas aldığı çocuk, ilk attığı yumrukla sarsılan kuzenimin üzerine çıkmış yumruklarındaki kan izlerine Esmer Çocuğun yüzüne vura vura yenilerini ekliyordu, bunlarda gerçekten deli gücü vardı be. Bartu'nun suratına tekrardan vurunca bu kadar acımasız olması canımı sıktı ve sinirle elimdeki çantayı çocuğun kafasına fırlattım. Kendini bir anda Bartu'nun yan tarafında yerde buldu, evet canım içinde tam 12 litre var şimdi kilogram olarak da hesaplardım ama onu bir türlü öğrenemedim ya. 2 metre adamı devirmenin haklı gururunu yaşarken gülüşüm sinirle yerden kalkan çocuğun kuduz köpek gibi bana bakmasıyla son buldu. Üzerime yürümeye başlayınca bir adım geriledim, ikinci adımını attığında bu sefer yüzüstü yerle buluştu. Bartu ayağından çekmiş ve onu yere yatırıp üstüne çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orta Karar (Tamamlandı)
HumorKafama çarpan turuncu topla dengemi sağlamak için hafif öne eğildim ve yavaşça arkama dönüp topun geldiği yere baktım. "Üzgünüm o kadar kısasın ki göremedim." Pişkin pişkin söylenip tekrardan atış yapmak için arkasını döndüğünde içimdeki Naz'ın bile...