"Bence artık sevimli değilsin." Birden bire duyduğum şeyle ortama olan adaptem kaybolmuş ve tek odak noktam Emirhan olmuştu. Simsiyah bir odanın içinde sanki önüne mikrofon konulup tek aydınlatılan o gibiydi gözlerimde.
"Neden?" Bana sevimli deme derken daha fazlasını istediğim için öyle demiştim ama, bana bunu neden yapıyorsun? İlla kızları anlama kılavuzu mu çıkaralım?
"Sadece maçta ve arabada baya şaşırdım. Sen çok küfür ediyordun, bu bana fazla geldi." Hey orada dur güzelim. Beş, taş çatlasa altı kere küfür etmişimdir. Hem ben küfretsem bile ağzımdan tatlı bir şekilde çıkar. Küçük olmamdan ötürü gelen minik bir mükafat.
"Hayatında ilk defa mı duyuyorsun? Benim ağzımdan."
Bakışlarındaki o benden uzaklaşma mükemmel belli ediyordu kendini. Bunun için çok erken değil mi? Daha ben seni tavlayacaktım sonra diğer kızlarla olan tüm bağını koparıp sana çip falan takacaktım. Bundan sonra desen eyvallah da şu an sıkıntı.
"Ben biraz yalnız takılmak istiyorum o kadar."
"Neyiz biz? Sevgili mi? Ne yapmak istiyorsan onu yap." Ağzımdan çıkan lafa ben bile inanamamıştım ama az önce söylediği şey büyük hayal kırıklığıydı benim için. Ve ben kırıldığımda kırarım, kalp veya kafa fark etmez.
Duyduğu şey karşısında sanki son, ipi birbirine bağlayan o incecik teli de kesmiştim.
"Ben eve dönüyorum, Bartu'ya söylersin."
Benim bir şey söylememi beklemeden arkasına döndü, ben de andaval gibi hiçbir işaret vermeyen bedene baktım. Bu sefer baktığım yer daha yukarısıydı. Şuan hiç o havada değilim.
Emirhan, yeterince uzaklaşınca kızlar hışımla yanıma geldiler ve içlerinden bu ilişkiyi kurmaya yemin etmiş kişi sanki tüm emeği boşa gitmişcesine beni kendine çevirip sarstı.
"Kızım ne yapıyorsun sen? Az önceki neydi? Çocuğa siktir git deseydin daha az kırıcı olurdu." Büşra'nın dediklerini duyamamıştım, sanki havuzun içine tamamen batmışım da birileri bana bir şey anlatıyor gibiydi tüm duyduğum sesler.
Büşra'ya dönüp kızgın aynı zamanda olanlardan hiçbir bok anlamamışcasına kaşlarımı çatıp önce yere sonra Büşra'ya baktım.
"Şu erkekleri tavlama bilmem neyinde, ben nasıl tavlayacaktım onu?"
"Sana sadece kendin ol dedim. O kadar da zor değil." Sinirle çıkan sese karşılık ben de gırtlaktan bağırarak konuşmaya başladım.
"Kendim olduğum için olmayan ilişkimizi bitirdi resmen." Ağlayacak gibi değildim, tam tersi çok güçlüydüm. İki yanıma dökülmüş saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırıp kızlara gülümsedim. Büşra'dan hiçbir cevap beklemiyordum, ihtiyacım yoktu. Ya da var mıydı?
"E şimdi sıradaki durağımız neresi?" Kızlar yan yana geçip kollarını bağladılar ve sakince hepsinin başı sağa sola oynadı. Yüsra parmağıyla yuvarlak çizerek beni gösterdi.
"Ne zaman patlar acaba?"
"Sıçacağım ha, gelin şuraya." Beni izleyen meraklı gözlerle tamamen dikleşip işaret parmağımla sertçe yeri gösterdim.
"Ve şimdi, tamam geliyoruz kanka." Hepsi el pençe divan arkamdan geldiler. Büşra, kolunu omzuma atmışken düşünceli bir şekilde yürümeye başlayıp sakin ve meraklı bir şekilde masumane konuştum.
"Ben çok mu küfrediyorum lan?"
"Alakası yok."
"Kim? Sen mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orta Karar (Tamamlandı)
HumorKafama çarpan turuncu topla dengemi sağlamak için hafif öne eğildim ve yavaşça arkama dönüp topun geldiği yere baktım. "Üzgünüm o kadar kısasın ki göremedim." Pişkin pişkin söylenip tekrardan atış yapmak için arkasını döndüğünde içimdeki Naz'ın bile...