"Ufaktan seni bile harcayabilirim kuzi." Bartu kızgın bakışlarla kafasını aşağı yukarı salladı.
"Bana bir şey olmaz ama senin kafanda plan oluştuysa şöyle diyebilirim ki, oğlum çok eğleneceğiz." Ciddi ciddi sürdürdüğü konuşma heyecanlı bir bitişle son bulmuştu. Çünkü ben eğlenmesini iyi bilirim.
"Büşra kanka hani sen bir ara dedikoducu kızcılık oynamak istiyordun ya. İşte onun vakti gelmiş bulunuyor."
Büşra'nın hayallerini altın tepsiyle ona sunduğumda gözlerini sonuna kadar açarak dudaklarını içine çekti ve en sonunda kendini tutamayarak sevincini olabildiğince dışarı yansıttı.
"Sonunda be, sonunda." Büşra'nın havayı yumruklayarak sevinmesinin ardından Yüsra, kollarını hepimize doğru açıp toplayabildiği kadarını bizim apartmanın arka bahçesine itti.
"E ne yapacaksın? Bizim sistem falan ayarlamamız lazım o zaman, aynı dizideki gibi. Of çok heyecanlı!" Evet, kaos severler kulübü kendini belli etti mi? Ucu bize dokunmadığı sürece en zevk aldığımız sadist olaylardan biri. Nuray dışında, fark etmişsinizdir o biraz Pollyanna ve aynı zamanda sıkıcı.
"Nasıl bir plan var? Burnuma felaket pis kokular geliyor." Dudaklarımı kızgınca büzmüş sertçe karşıya bakıyordum. Büşra'nın içimi okumasıyla başımı aşağı yukarı kendimden emin bir şekilde salladım.
"Birileri ahlak kurallarını aştıysa ben de aşarım." Yaklaşık 2 saatte kurulan planım ile bakışlarım şeytanlaşmıştı. İntikam hayatta en zevk aldığım şeylerden biri ne olsa.
"Şimdi ilk önce o internet sitesine ihtiyacım var."
"Ne yapıyorsun lan değişik?" Sahada tek başına atış yapan Sinan'a yavaşça yaklaşırken salonu inletecek bir ses tonuyla söyledim. Atmak üzere olduğu topu elinden ayıramadan hafif kırık dizleri ile bana döndü. İlk başta kaşlarını çatsa da ciddi olmayan yüz ifademle yüzünde hafif tebessüm oluşmuştu.
"Sonunda doğru yolun ben olduğuma mı karar verdin?" Kesinlikle böyle bir nedenden dolayı yanına gitmediğimi biliyordu.
"Üzgünüm, Star Wars'u izlediğimden beri karanlık taraftan çıkamıyorum." Esprimle yere bakarak kısa bir nefesle güldü.
"Sana işim düştü, yani sana şimdilik dayı diyeceğim." Tekrardan sırıtması ile Sinan'ın ne kadar büyümüş olduğuna şahit oldum resmen. Tek elinde yere doğru tuttuğu topu ileri doğru kaldırıp sandalyeleri gösterdi.
"O zaman ofisime geçelim mi?" Gülerek kenar sandalyelere oturduğumda o da arada bir boşluk bırakarak çöktü ve bacağını bana doğru attı.
"Bu arada ödeme alacağım değil mi?" Ben de bacağımı aynı şekilde ona doğru atıp ellerimi üstteki dizim üzerinde birleştirdim ve dudaklarımı aşağı kıvırarak başımı aşağı yukarı oynattım.
"Sana bir kız ayarladım bile." Şaşırmıştı, gözlerini açarak devam etmemi bekledi.
"Benden daha uzun ve daha güze..."
"Hadi ama senden daha iyi bir kıza ihtiyacım yok. Onu ben de bulur..." Onun benim lafımı bitirmeme izin vermemesiyle ben de onun o sıkıcı sözünün sonlanmasına müsaade etmedim.
"Kesinlikle benden daha manyak ve delikanlı."
"Dinliyorum." Manyak çocuk manyak kız seviyor, şaşırmadım. Onun kendini iyice anlattıklarıma vermesi ile istemsizce kıkırdadım.
"Kızı ancak iş bittikten sonra söylerim lakin." Şuanda muhteşem bir çifti bir araya getirdim ve aynı zamanda işimi yaptırıyorum. Zehir gibi insanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orta Karar (Tamamlandı)
HumorKafama çarpan turuncu topla dengemi sağlamak için hafif öne eğildim ve yavaşça arkama dönüp topun geldiği yere baktım. "Üzgünüm o kadar kısasın ki göremedim." Pişkin pişkin söylenip tekrardan atış yapmak için arkasını döndüğünde içimdeki Naz'ın bile...