36

23.5K 1.4K 415
                                    

"Nuray'a sabah bizimle yürümesi için mesaj attım ama bugün okula gelmeyeceğini söyledi. Ne söyledin kıza?" 

Kızgın ve suçlayıcı sesimle Bartu huysuzca, kaşlarını çatabileceği kadar çattı.

"Hiçbir şey, onunla doğru düzgün konuşalım diye sakin bir yere götürdüm ama sadece dışarı baktı. Kısaca beni götüne bile takmıyor. Hıh, ben de cidden beni umursadığını düşünmüştüm, yine hayal kırıklığı." 

Nuray, durgun olmasının sebebinin Bartu olduğunu söylemişti ama ben ona istediğini altın tepsi ile sunarken o önemsememiş. Yoksa biran gerçekten Bartu'dan hoşlandığını düşünüp aslında en başından beri Melih'ten hoşlandığına mı karar verdi? Yok, yok. Nuray hayatta öyle bir şey yapmaz, hem şu balçığa bakışlarını kendi gözlerimle gördüm. 

"Ya Nuray'ın bir sıkıntısı var gibi, ben de mi gitmesem okula?" Önüme bakarak çok kısa düşündükten sonra soruyu Emirhan'a yönelttim. Kaşlarını düşünmek için bir süre çatıp bana döndü.

"Devamsızlık hakkını ramazana saklamayacak mıydın? Bence okuldan sonra da buluşabilirsiniz." Ah evet, oruçluyken okula gitmek işkence gibi. Başımı sallayıp Emirhan'a hak verdim, hem okul çıkışı ikizler de olur.


"E nerede buluşacağız? Nuraylara mı gideriz?" Büşra'nın sorusuyla telefonumu elime çarpmayı bırakıp kafamı kaldırdım ve başımı biraz sallayarak aklımı toparlamaya çalıştım. Nuray'ın telefonlarımı açmayıp aynı zamanda mesajlarıma çok kısa cevap vermesi moralimi bozuyordu. 

"Yok kızım ya. Bir problemin falan var buluşalım işte dedim sadece hasta olduğunu ve midesini bozduğunu söyledi. Birde bugün antrenman var, Oğuz Hoca hayatta izin vermez." Kızlar başlarını sallayarak beni onayladılar lakin bakışlarından anladığım kadarıyla onlar da benim gibi Ufak Kızın yalanına inanmamışlardı. Neyse, elbet kokusu çıkar ortaya.


"Sen Oğuz hocadan torpillisin değil mi?" Ben yine günlük hayatıma normal bir şekilde acı içinde devam ederken bir kaç kişinin kaşıntısı tutmuş gibi duruyor.

Sizi gidi çömezler sizi, takıma kabul edilince hemen bir artistlenmeler falan. Aynen kardeşim aynen, erkek oldunuz.  Ellerim arkamda bağlı, bilmiş bilmiş sırıtırken çocuklara bir adım atıp kaşlarımı kaldırdım. 

"Yok komple ben torpilim. Dikkat et de bir yerlerine patlamayayım." İki genç aynı anda gözlerini ayırıp kendi konuşmalarına geri dönmeye çalıştılar. Bu kadar çabuk mu pes edeceklerdi? Hadi ama, eğlenceli bir laf dalaşına hazırım. 

"Rica ediyorum, eğer hemen böyle pes edeceksiniz yapmayın. İnsanın hevesini kursağında bırakıyorsunuz ayol." Tam şuanda karar verdim, bu senenin geri kalanını aha şu iki ufaklıkla dalga geçerek geçireceğim çünkü önüme ilk çıkan avdır. Lise 2'den beri kural böyle.

"Bir daha ki sefere boynuza göre birini bulun, yani mecazen. Şimdi ısınmaya başlayın," Hafif esprili başlayan sözlerim emirle son bulmuştu ama bilin bakalım hangi iki geri zekalı emrimi anlamadı? 

"Hadi!" Tamam şimdi anlaştık sanırsam. Boylarına hiç yakışmayan o aşırı bebeksi suratlardaki o küçük gözler ısınırken bile endişeyle benim üzerimdeydi. Onları bu kadar çabuk korkutabilmem garip. Daha ilkokula başlamamış çocuklar da bile performansım bu kadar yüksek değil.

"Şşt sen esmer olan, biraz daha canlı evladım. Anneannem bile senden daha yukarı kaldırıyor dizlerini." Kenarda oturmuş daha antrenman başlamamasına rağmen ufaklıkları çoktan başlatmıştım. Ya kim bilebilirdi günümün böyle eğlenceli olacağını? Resmen iki tane ceylan kendini aslanın önüne attı. E bu cesaretin bedeli ödenir yani.

Orta Karar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin