Orta Karar (Tamamlandı)

30

"Ne alaka?" Üzgün olduğunu bakışları belli ediyordu, benim için beklenmedik hareketler bunlar.

"Birbirinizi ucuz bir şekilde sevmiyorsunuz, aptal lise aşıkları gibi değil. Bak buraya yazıyorum sizin ilişkiniz çok uzun süre devam edecek." 

Duyduklarımla ağzım açılmış az önceki şeyi anlamlandırmaya çalışıyordum. Acaba bu çocuk aşk doktoru mu veya aşka aşık falan, sıkıcı.

"Bizi geçsek mi acaba? Biz aramızdakileri yaklaşık 5 bölüm önce falan hallettik, yani mesele sensin." Derin bir nefes alıp kesik kesik zar zor verirken geriye yaslanarak sol dirseğini sandalyesine koydu.

"Sıkıldım biliyor musun? Şimdi diyeceksin ki, 'Yaşın kaç?' ama o kadar umutsuzum ki." 

Kaşlarımı çatıp karşımdaki umutsuza baktım. Evet aynı düşündüğünü diyecektim lakin söylemeseydin. Ben konuşma tenezzülüne girmeyince o tekrar başlamıştı konuşmaya, uzun uzadıya kalbindekileri anlatmıştı. Aşırı derecede şaşırmıştım, beni iyi etkilemişti. Duyguya dair hiçbir şeyi olmadığını düşündüğüm için onu insan yerine bile koymamaya özen gösterirken adam duygusallığın dibini yaşıyormuş. Ah ön yargından dolayı senden aşırı derecede utandım Egenaz.

"Bir kıza bak, birde bit kadar boyuyla tavladığı oğlana." Oho, oho, oho. Yarasa kulaklarım sayesinde duyduğum aşırı dozun üstünde aşağılama içeren sözlerle gözlerimi sonuna kadar açtım. Melih'in boynunu germesinden anladığım kadarıyla o da duymuştu.

Sakin tavrımı takınmaya çalışarak az sonra ezeceğim kızlara şimdiden acıdım çünkü biliyorsunuz fazla üzüyorum. Bir duvarın hepsini kaplayan koltukta biraz kaydım ve sinirimi bozan lafın sahibine yaklaşıp bana bakması için kafamı ona doğru uzattım.

Kız şaşkınca bana bakıyordu, bense yapmacık sırıtmamla ona. Hadi ama o lafı duymamı istediğin için sesli söyledin, yoksa arkadaşına bakışlarınla da anlatabilirdin. Kız dilini biliyoruz herhalde.

"Yalnız karşımda gördüğün oğlan sevgilim değil, arkadaşım. Sabahtan beri kestiğin karşıdaki kumral yakışıklı sevgilim oluyor." Emirhan'a gülümseyerek el sallayıp ardından bana heyecanla karşılık vermesini izledim. Kız, Emirhan'ın bana mutlulukla bakması ve verdiğim kaba aynı zamanda cesur hatta ve hatta aşağılayıcı tepkimle elini gerdanına koyup ağzını açarak geri çekildi. 

Bu hareket basit kızlar için, 'Ayol ben çok narin bir kızım böyle şeyleri hak etmedim.' demek. Tabii biz de yedik, evde nasıl bir Mahmut Abi olduğunu biliyoruz vesselam.

"Yani buraya iki yakışıklı düşürmek için geliyorsunuz ama eliniz hep boş, üzülüyorum size." Doymamışcasına dudaklarımı büzüp bugünkü bana bahşedilen dalga geçme seansımı daha da uzatma kararı aldım.

"E erkekler de haklı, boyu posu yerinde ama makyajını çıkarsa halasına benzeyecek kızlar yerine yüzü güzel ufaklıkları seçiyorlar. Huyları kurusun." İşte bu kapağın bitişiydi. Kız insanların da duyduğu yerin dibine geçme anından sonra insan gibi konuşmak yerine, bu şaka değil, köpeklerin çıkardığı gibi bir ses çıkararak çantasını alıp kalktı.

"Hayatım, kalçaların olmadığı için pentiden aldığın ek kalça kaymış düzelt istersen." Tamam kapak daha bitmemiş. Hey ne bileyim, kız ayağa kalkınca gördüm. 

Kız çıkamadan duyduğu sözlerimle ağlamak üzereyken çantasını arkaya koyup adımlarını hızlandırdı. O, çıkınca gülerken geriye doğru gittim ve kendimle gurur duyduğumu belirtircesine yerimde yayıldım. Aslında verdiğim patavatsızca tepkiden sonra insanlarda bir hayıflanma beklerken çalışanlar da dahil herkesin kahkaha attığını gördüm. İnsanları güldürmeyi seviyorum.