21

42.2K 2.5K 853
                                    

"Yok, yok. Büşra'ya alınabilecek hiçbir şey yok." Umutsuzca alışveriş merkezinin banklarına çöktüğümde ayaklarımın nasıl ağrıdığını yeni fark ettim.

"Sana doğum günü hediyesi almak daha kolay. Bir kutu çikolata ve işte bu, Naz için en değerlisin." Haklıydı, beni mutlu etmek hep kolay. Buna rağmen başaramadığınız için topunuzun... Sanırım son zamanlarda küfür etmek konusunda zirveye oynuyorum. Bu bir aile kitabı Naz, kendine gel.

"Kıyafet?" Yüsra'ya far paleti ve başka makyaj ıvır zıvırı alınca her şey tamamlanmıştı lakin Büşra sivilce tedavisi gördüğü için ona bu kadar basite kaçamıyorduk.

"Ne olursa olsun beğenmez." 

"Kitap?"

"Onun okumadığı kitap mı var? Senin ergen kitapların dışında." Nuray sonucunu zaten bildiği fikirleri veriyor ve ben de dıştan içindekileri tekrarlıyordum. 

"Sevgili mi bulsak, şu sıra yalnız gibi." İkimizin de dirsekleri dizlerimizdeyken Nuray doğruldu ve küçücük nefes vererek güldüğünü belli etti.

"Kelin ilacı olsa kendi başına sürer." Doğru ona göre Bartu sevgili değildi, şimdi bunu sana kırıcı bir şekilde söylerdim ama bugün çok kalbimi okşadın. O yüzden başka bir güne saklayacağım.

"Ömer'i ayarlasana ona, zaten sen onla çıkarken de beğeniyordu." İyi fikir, keşke yapabilseydim ama şimdi seninle tekrar birlikte olmak isteyen birine, 'Hey en yakın arkadaşım bir müddettir yalnız ve seni beğeniyor. Benim yerime onunla çıkmaya ne dersin dostum?' umutsuz vaka.

"Neyse onu yedekte tut, Emirhan olmazsa, zaten senin yolunu bekliyor." Gerçekten mi kızım? Bu Melih seni yavaş yavaş kötü kız yapıyor diyeceğim de Allah var çocuğun hiçbir suçu yok.

"Üzgünüm ben yedekli çalışmıyorum. Doğru ya Büşra'nın yedeği ne oldu?" 

"O üniversite kazanıp gitti ya." Ah beynimi çıkarıp onun tek başına düşünmesini istiyorum. Bir insana onu düşündüğünü hissettiren ne gibi bir hediye alabilirsin ki?

"Hadi eve gidelim daha 1 hafta var. Başkalarını da sorarız, ben tükendim çünkü." Yerdeki büyük mor poşeti alıp hemen yanımızdaki çıkış kapısına ilerledi, ben de onu elim boş takip ettim.

 "Misafirleri de biz çağıracağız çok kalabalık olmamamız lazım." İkizler şaşalı kişiliklerinin aksine doğum günü partilerini kalabalık sevmezlerdi çünkü gereksiz kişiler olduğunda onların dedikodularını yapmaktan geri duramıyorlar ve parti heba oluyordu, ah bu hep bana komik gelmiştir. Tabii hediye... İşte şaşayı oradan vurmamız lazımdı.   


Büyük uğraşlar sonucu 1 haftanın sonunda o güzel hediyeyi bulduğumuza inanıyorum, daha doğrusu yaptırdığımıza. Bu hediye için çok yol yürüdüm sıkıyorsa beğenme Bayan Gökten Başlama.

Bizim binanın bahçesinde en köşeye koca koca teyzelerin altın günü yapsın diye kurdukları sevimli kamelyayı pembeden kaçınarak süslemiştik. Çünkü pembe racona ters. Geçen seneye göre daha iyi bir iş çıkarmıştık. Masanın kenarında istemeyeceğimiz kadar meşrubat, ortasında ne olursa olsun bitireceğimiz cips ve çikolata çeşitleri özenle renkli plastik tabaklara dizilmişti. 

Kızların gelmesine çok az kala sonunda Bartu, koca karton kutuyla bahçenin girişinde gözüktü. Üstten açarak içindeki iki katlı pastayı tek eliyle havaya kaldırırken diğer eliyle alttaki kartonu çekip attı ve üzerine uğraşılmış pastayı tahta masanın tam ortasına bıraktı.

"Bir kat bizim diğer katta Naz için." Gülerek karşılık verirken akıllı telefonumu çıkarıp bu güzelliğin bozulmadan önceki halini çekmek istedim. Seni fena yiyeceğim bebeğim. 

Orta Karar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin