Vahab'ın ilk başta titreyen kamerası, boş kutuyla Serkan'ın kutusunu değiştirdiği anı çekmiş ve duraklatılmıştı. Aslında kiracıların evi boşaltması kutuların değiştirilme işini gereksiz kılmıştı. Ama ne zaman dönecekleri belli değildi. Evden hızlıca çıkabilmek için balkona çıkmış ve dolu olan kutunun kilidini Abdullah'ın yaptırdığı anahtarla açmıştı.
Kızlar farkında olmadan birbirlerine daha çok sokulmuşlardı. Zülal korkuyla, Aliye merakla, Asiye ise hevesle bakıyordu. Erkekler de oturdukları yerde dikleşmişlerdi. Benan, kocasının arkasında durmuş farkettirmeden izliyordu.
Açılan kutudan ilk bir fotoğraf çıktı. Vahab'ın fısıldayan sesi duyulmuştu.
"Bir bitmedi saklanan fotoğraflar."
Vakti kısıtlı olduğu için detayla incelemek yerine videoda anlaşır çekmeye uğraşıyordu Vahab. Kimse fotoğraftaki yüzleri dikkatle izlemedi. Sonrasında farkedilecekti kişiler çünkü. Hemen altında rulo hâline getirilmiş kağıtlar vardı. Tekrar Vahab'ın sesi duyuldu.
"Okumaya vaktim yok tek tek fotoğrafını çekeceğim. Uçaktan inince videonun ardına atarım."
Gönderilmiş olan fotoğrafların rulo hâlinde iç içe geçirilmiş olan kağıtlar olduğunu anlayan gençlerin hepsi videodan sonra bakmak üzere ertelemişlerdi.
Vahab kutuyu karıştırmaya devam etmişti. Birkaç tane anahtar göründü gecenin karanlığında ay ışığıyla parıldayan. Videoyu durdurdu Zülal.
"Biz bunu neden yapıyoruz?" dedi ikizlere.
"Ya bir dur Zülal ya..." diyen Asiye ise tekrar başlatma tuşuna dokunmuştu.
Alınsa da bir şey demedi Zülal. Yaptıkları çok ama çok saçma geliyordu ona. Kiracılarının evine girip özellerine girmek.
Oynayan videoda Vahab, anahtarlardan birini çekmek üzerine cebine atarken birkaç parça kesilmiş kumaş çıkarmıştı.
"Bu ne?" dedi Aliye anlamayarak.
"Serkan için önemli olabilir," diyen Asiye odağını değiştirmemişti.
"Bu kadar,"diyen videoyu sonlandıracak olan Vahab'tı. "Ben hesap kitapla uğraşırken siz muhtemelen izlemiş olacaksınız videoyu. Ama ben ancak sabah iş arasında bakabilirim. Hadi eyvallah."
Kararan ekranın ardından video sonlanmıştı.
"Ee? Ne anladık şimdi?" dedi gruba giren Asiye.
İlk Davut yazdı. "Videonun başındaki resme dikkatle baktınız mı?"
"Videoyu baştan açsana,"diyen Aliye'nin ayakları uyuşmuştu. Oturuş pozisyonunu değiştirdi.
Videoyu tekrar başlatan Asiye, fotoğraf gösterilirken durdurdu. Telefon ekranının ışığını arttırıp yüzlere baktı tek tek.
"Bunlar..." diyen Zülal cümlesini devam ettirememişti.
"Bizimkiler," diye tamamladı Aliye şaşkınlıkla.
Fotoğraftakiler ebeveynlerinin gençlikleriydi. Hararetlenen nefesi yüzünden algılamakta güçlük çeken Asiye, kayıp Kızılhan'ların yüzlerine baktı. Yanlarında bir kadın daha vardı. Büyük Kızılhan'ın göğsüne koymuştu başını. Biraz daha yakınlaştırıp karanlıkta zor seçilen yüze odaklandı Asiye. Peşi sıra dudaklarından daha evvel kullanmaya çekindiği bir küfür dökülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zakkum Çiçeği ~BİTTİ~
General FictionKızılhan Surları... İçinde kocaman bir aile. Dışında kalın surlar. Derinlerinde ise can yakacak olan sırlar. Kızılhan surları yıllar sonra yalanları farketmeye başlayan çocuklarının büyümesiyle alacaktı ilk darbelerini. Ve her şeye rağmen aşka tutu...