~|On Yıl Sonra|~
"Gülümseyin!"
Kameranın flaşının patlamasıyla gözler kamaşmıştı. Cenk ağzının içinden sövmeye başlamıştı her zamanki gibi. Fotoğrafçı aynı pozu defadır çekemediği gibi bir de flaşıyla kör etmeye çalışıyor gibi gözler sulanana kadar bekletip bir anda çekiyordu. Zehra'nın dürtmesiyle kendini toparlayıp son kez poz verdi. Ve nihayet fotoğrafçıdan beklenen onay gelmişti.
"Oh be!" diyerek elini gözüne götürdü Cenk. "Bir an kör gözümle kafayı koyacaktım adama."
Zehra hemen çocukları gösterip susturdu Cenk'i. Çocukları şiddetin her türlüsüne yabancı kalsınlar istiyordu.
"Cenk dört çocuk babasısın hâlâ konuşmalarına dikkat edemiyorsun. Yolda ne konuşmuştuk?"
Cenk ellerini havaya kaldırıp çocuklarını güldürecek bir yüz ifadesiyle cevap verdi. "Sen ne diyorsan o."
Zehra gülmemek için kaşlarını çatmıştı. "Şebeklik yapma. Bu açılış hepimiz için çok özel. Bugün sorun istemiyorum."
Cenk kraliyet ailesinin önünde selam verir gibi eğilip, eliyle abartılı bir reverans yaparak Zehra'yı nihayet güldürebilmişti.
Aradan geçen yıllar Cenk'i olgunlaştırmış, öfkesini dindirmişti. Belki tattığı babalık duygusuydu onu babasının acısına alıştıran, belki de annesinin torun sevgisiyle hayata bağlanışıydı keşmekeşini sindiren. Ya da Zehra'nın dediği gibi aile olmanın verdiği kutsal bağıydı aralarındaki uçurumları örten.
Çocuklarının onlardan uzaklaşmasını fırsat bilen Cenk, Zehra'ya yakınlaştı. Ceketinin iç cebinden Zehra'nın günlüğünü çıkardı. Bu günlüğü Cihan'dan almıştı. Zehra'nın satırlarında yaşattığı pişmanlığı, Cenk'in azabını körüklemişti yıllardır. Bu günlükten kurtulma vakti gelmişti artık.
"Bu benim günlüğüm mü? Kaybettiğimi sanmıştım, nereden buldun?"
Cenk karısının şaşkın yüzüne tebessümle baktı. "Geçmişten kalan acı hatıraları gömelim demiştik. Bence bu da gömülmeyi hak ediyor."
Zehra artık gözlerini mesken tutan mutluluk yaşlarının ışıltısıyla bakıyordu kocasına. O günlüğü yazdığı geceler kayınpederinin pişmanlığı, Ali Demir belası yüzünden çocuklarına kavuşamamanın korkusu vardı. Şimdi hepsi bir toz gibi Cenk'in dudaklarından sızan nefesle uçup gitmişti hayatından.
"Çok derine gömelim. En derine."
Fotoğrafçıyı yakalamış sarmaş dolaş poz veren bir diğer çift Benan'la Davut'tu. Benan birkaç gün evvelden yapacağı makyaja kadar her şeyi tasarlamış, bu anı ölümsüzleştirirken hata payı bırakmak istememişti. Fakat hesaplayamadığı tek şey kocasının huysuzluğuydu. Fotoğrafçıya teşekkür edip diğer insanları çekebilmesi için serbest bırakmıştı nihayetinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zakkum Çiçeği ~BİTTİ~
General FictionKızılhan Surları... İçinde kocaman bir aile. Dışında kalın surlar. Derinlerinde ise can yakacak olan sırlar. Kızılhan surları yıllar sonra yalanları farketmeye başlayan çocuklarının büyümesiyle alacaktı ilk darbelerini. Ve her şeye rağmen aşka tutu...