~|10.BÖLÜM|~ : 'Manyak mısınız lan siz?'

934 87 54
                                    

Bu bölümde belirli bir seviyede şiddet içeren sahne bulunmaktadır. 15 yaşından küçüklerin sahne başına koyduğum emojilerden sonraki sahneyi atlamaları tavsiyemdir. Keyifli okumalar...

🍂🍂🍂🍂🍂

Vakit iftara çalarken, güneş eskisi kadar erken batmamaya başladığını belli etmek istercesine son ışıklarını Kızılhanlar'ın mutfağına değdiriyordu. Evde kalan kızlar büyüklerin hezimetinden sakınmaya çalışırken, küçük Taha inadına diplerinde oynuyordu oyununu.

Ensesinde biriken teri eşarbının yardımıyla silen Cemile Hanım pilavın başına geçti. Kalabalığın içinde hareket etme olanağı kısıtlanıyordu. Kendi evinde yapması en mantıklısı olacaktı. Herkes bir yemek çeşitini yapıp yine bu mutfakta ortak olarak buluşabilirlerdi. Fakat Behiye inanılmaz bir tepki göstermiş ve her evin mutfağını kirletmemeleri gerektiğini söyleyerek karşı çıkmıştı. Dahası ikizler reddecekleri isteme için süslenmeye karar vermiş, yetmiyormuş gibi onun kızının kıyafetlerine dadanmışlardı. Bir iş dönüyordu da ilk yemekleri yetiştirmeleri gerektiği için şimdilik susuyordu.

Aysun Hanım ise arasıra karıştırdığı çorbanın yanında et doğruyordu diğer yemek için. Büyük parçalarda tutması için kızı Zülal'den yardım istiyordu. Fakat aklı her nerede ise Zülal yardımdan çok işini yavaşlatıyordu. Nihayetinde iyi bir azarı yemiş, salatanın başına oturmuştu. Durgun hâlinin kendi azarından kaynaklandığını sanan Aysun Hanım'ın içi acırken, işine devam etti. Öncelik misafirlerdeydi. Sonrasında nasıl olsa alırdı küçük kızının gönlünü.

Sulu yemeğin malzemelerini Vecihe'ye hazırlatan Hacer Hanım, beli ağrıdığı için oturduğu yerden yağdırıyordu emirlerini. Tek kız çocuğu doğurmak nasip olmamıştı ona şöyle iyisiyle kötüsüyle yaşlı elinin altında heves olsun nefes olsun ona. Vahab'tan başka büyümüş yüzünü sevebileceği bir çocuğu kalmamıştı avucunda. Şu yaşlı beli çocuklarının desteğiyle rahat bir yer görsün dilemişti sadece.

Baharatı fazla atan Vecihe'nin sırtına hafifçe vuran Hacer Hanım'a gülümseyen Amine Hanım, Behiye'yle el alışkanlığı bakmadan sarıyorlardı yaprakları. Tüm kadınlar yaşına başına bakmadan onlara yardıma gelmiş, kızlarını da seferber etmişti. Abla gibi sevdiği görümcesi varlığıyla destek çıkarken, kardeş bildiği eltisi yorgunluğuna rağmen bir an olsun oturmamıştı. En anlaşamadığı eltisi bile ne niyetle olursa olsun yardıma gelmiş, ara sıra yakınsa da oturmadan çalışmıştı.

Kızı gibi gördüğü yeğenleri dahi azar yiye yiye işlerini yaparken, kızları neden burada değildi? Asiye sırf kabul ettiklerini düşündükleri için esip gürlemişken, şimdi nasıl onlara giyinip süslenmeyi seçmişti? Hele ki Behiye'yle çocukluğundan beri anlaşamayan Aliye, onun kıyafetlerini giymeye neden heves etmişti? Bir şeyler vardı. Fakat şimdi hiç sırası değildi.

Yemeği pişmeye bırakan Vecihe, fırındaki böreği kontrol etti. Salatayı bitiren Zülal, üstünü örttü. Eğik durmaktan uyuşan omuzlarını oynatırken, birbirlerine çarptılar. Zülal'in meraktan kaynayan gözleri, Vecihe'nin baskı altında pişmanlıkla yanan gözlerine değdi birkaç saniye. Sonrasında aynı anda Behiye'ye döndüler.

Amine Hanım'ın omzuna dokundu Zülal. "Yenge sen çok dolduruyorsun, çekil ben halledeyim."

Amine Hanım itiraz etmek için ağzını açmışken, Vecihe atladı. "Ben de yardım ederim. Yoksa yetişecek gibi değil yenge."

Diğer yemeklerin başına geçmeyi kabul eden Amine Hanım, yerini gençlere bıraktı. Vecihe başa geçti, Zülal sona. Behiye'yi aralarına aldılar. Kadınların işlerine odaklandıklarından emin oldukları anda iyice yaklaştılar masaya. Ellerine aldıkları her yaprak yeterince doldurulup, hızlıca yerini bir diğerine bırakırken ilk Zülal konuştu.

Zakkum Çiçeği ~BİTTİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin