2.6

372 36 13
                                    

"Ya Dylan inanamıyorum! Sana çok çok çok çok ama çok teşekkür ederim!  Ya şu köpeğin sevimliliğine bak! Yerim oğlum ben bunu!"

Dylan söylediklerime kahkahalarla gülerken fark ettim olanları.
Dylan hayatıma girdiğinden beri hep mutluydum, hep gülüyordum. Kendimi hiç yalnız hissetmiyordum...

Gülümsedim gülüşüne karşılık olarak. Mayışmış bir ses tonuyla konuşum, "Nereden öğrendin bir köpek almak istediğimi?"

"Ben seni senden daha iyi tanıyorum çünkü. Hangi hareketi neden yaptığını, bir olay karşısında verdiğim tepkileri ve daha bir sürü şeyi biliyorum. Bu da onlardan biri işte. Hatta bunu öğrendiğimde sana daha da âşık olmuştum. Diğer insanlar pet shoptan köpek satın alırken, sen özellikle barınaklardan, evsiz olan bir köpek istiyordun."
Hafif bir şekilde güldü ve devam etti,
"Sana hediye ettiğim köpek hayal ettiğin gibi barınaktan değil. Ama merak etme, pet shoptan satın almadım." Derin bir nefes aldı.
"Bu köpek ailesiyle beraber bizim evin boş olan yan binasında yaşıyorlardı. Fakat bu köpeğin annesi, babası ve kardeşleri onun gözleri önünde bir cani adamın darp etmesi sonucu hayatını kaybetti. O pislik tam son sağ kalan yavruya saldıracakken mahallecek yaptıklarını fark edip onu durdurup emniyete götürmüştük. Tabii o hayvancağızlara uyguladığı şiddeti topluca ona uygulamış olabiliriz. Neyse. Bu minik yavru haftalarca ağladı, inanabiliyor musun? Boncuk gözlerinden onca yaşın firar ettiğine kendi gözlerimle şait oluyordum. Onu eve almak istesem de alerjim yüzünden alamamış, ona minik bir ev yapmıştım. Fakat onun ev sıcaklığına ihtiyacı vardı, sevilmeye ihtiyacı vardı..."

Gözlerim dizlerime oturmuş bana parıl parıl gözlerle bakan köpeğe çevrildi. Hafifçe tebessüm ettim.

"Ona şevkati, mutluluğu, ev sıcaklığını ve sevgiyi aşılayacağına o kadar eminim ki, Holland. Benim sana içindeki sevgiyi gösterdiğim gibi, sen de onu senin sevginle ısıt, sevginle büyüt..."

AloneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin