Maç 2-2 sona ermişti. Dostluk kazanmış, ben yine Dylan'ı bulmayı becerememiştim...
Oflayarak yerimden kalkarken sahada toplananları gördüm. Yanımda oturan kızların söylediklerini duyunca yerimde kaskatı kesilmiştim.
Dylan, Harry ile kavga ediyordu!
Kalbim yine benden bağımsız hızla atmaya başlarken derin bir nefes alıp sahaya koştum.
Harry'i yere oturttuklarını gördüğümde onun yanına yere oturdum.
"N'oldu sana? Iyi misin?"Sinirle bana baktığında açıkçası ürkmüştüm.
"Platoniğin sana selam verdim diye bana sataştı!""Sadece selam verdin diye mi?" diye nefret dolu bir ses geldi arkadan.
Bu ses...
Dylan'ın sesiydi...-
O zamaaan artık her gün ikişer bölüm geliyoooor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone
FanfictionGönderen: Bilinmeyen Kalbine açılan yaraları iyileştiremem belki, ama o yaraların tarif edilemez acısını beraber yaşamamızı sağlayabilirim. Yada yaralarını papatyalar ile donatabilirim; belki acısı az da olsa azalır diye...