"Pardon, birini mi arıyorsun?" dedi gruptaki uzun boylu sarışın çocuk.
Başımı sağa-sola salladıktan sonra tekrar kehribar gözlere döndüm.
"Sadece Dylan ile birazcık konuşmak istiyorum, izninizle."Benim Dylan dediğim fakat Dylan olup olmadığını bilmediğim, kısaca 'kehribar gözlü çocuk' erkek grubuna dönüp adlandıramadığım bir bakış attı.
Kimse yerinden kıpırdamazken, biraz sonra içlerinden biri konuştu.
"Izin verirdik de, burada Dylan diye biri yok ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone
FanfictionGönderen: Bilinmeyen Kalbine açılan yaraları iyileştiremem belki, ama o yaraların tarif edilemez acısını beraber yaşamamızı sağlayabilirim. Yada yaralarını papatyalar ile donatabilirim; belki acısı az da olsa azalır diye...