Orada öylece ne kadar kalmıştık bilmiyordum. Belki bir saat, belki yarım saat. Fakat o süre o kadar muazzamdı ki...
Dışardan görenler "Yere oturmuş n'apıyor bu manyaklar? Oturmak isterseniz gidin çimlere falan oturun." diyebilirdi.
Annem olsa "Taşa oturmayın evladım sonra çocuğunuz olmaz." derdi.Fakat umrumuzda değildi açıkçası.
Ta ki o, "Artık kalsak mı ya? Popom üşüdü." deyip anırmama neden olana kadar.
Ben katıla katıla gülerken o sadece bana gülümsüyordu.Yerinden kalktı ve benim de kalkmam için elini uzattı. Elini tutup kalkmak için destek aldım.
Odalarımız yan yana olduğu için kapıya kadar beraber yürüdük.
"O kız," dedi ben tam odama girerken, "Benim kuzenimdi."
Kalbim hızlanırken gülümsedim."Sevgilim zannetmiştin, değil mi?" dedi yanıma yaklaşarak.
"Sevgilin olsa da banane yani? Umrumda değil ki. Yani niye umrumda olsun ki?" O yaklaştıkça daha da saçmalıyordum ve ben saçmaladıkça o daha da çok gülüyordu.
"Kıskanıyorsun."
Ona daha da yaklaşıp "Çok beklersin." dedim ve geri çekilip odanın kapısını açtım.
Omzunu duvara yasladı,
"Çok beklerim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone
FanfictionGönderen: Bilinmeyen Kalbine açılan yaraları iyileştiremem belki, ama o yaraların tarif edilemez acısını beraber yaşamamızı sağlayabilirim. Yada yaralarını papatyalar ile donatabilirim; belki acısı az da olsa azalır diye...