Dylan'ın bu haftaki ipucundan sonra benimle yaşıt olduğunu tahmin ettiğim genelde aynı ortamlarda olduğumuz kişileri daha dikkatli incelemeye başladım. Şimdi ise kantinde, bir köşeye oturmuş hepsi hakkında bildiğim şeyleri teker teker düşünmeye başladım.
Ilk önce Shawn'a baktım. Koyu kahve havalı saçları ve koyu kahve gözleri olan Shawn, genelde kendi üç-dört kişilik erkeklerden oluşan arkadaş grubuyla vakit geçirirdi. Pek kızlara bakmayan Shawn'ın bildiğime göre çok sevdiği ve çok değer verdiği bir sevgilisi vardı. O çok iyi biriydi ve iki kızı birden kullanacak biri değildi.
Onu es geçip ismini bilmediğim bir çocuğa çevirdim gözlerimi. Adını bilmesem de çoğu etkinlikte hep o da vardı. Çok sosyal biri olduğu gibi çok tatlı bir çehresi vardı. Mavi gözleri altın saçlarıyla uyum içerisindeyken yanağında beliren batık gamzesi insana pozitif enerji yayıyordu.
Aslında belki o olabilirdi.O sırada telefonum titredi.
Kesin Dylan'dı ve ben yine şapşal şapşal sırıtmaya başlamıştım.Gönderen: Dylan
Saçmalama, Holland. Benim gerçekten Charlie olduğumu mu düşünüyorsun? Hani şu sarı saçlı, mavi gözlü olan.Gönderen: Holland
Ayırt etmiyorum, Dylan. Onun sen olma ihtimali vardı bu söylediğine kadar.Gönderen: Dylan
Ben daha yakışıklıyım bir kere.Gülüp gözlerimi devirdim ve işime geri döndüm.
O sırada birinin bana baktığını hissettim. Bunu herkes hissederdi de çözmek pek kolay değildi.Başımı sağa çevirdiğimde o gün kaldırımda gördüğüm, karşı sınıfımda olduğunu henüz öğrendiğim kehribar gözlü çocuğun bana baktığını gördüm.
Sahi, bu çocuk kimdi?
Neden her yerden çıkıyordu?
Ve neden benim içimde bu çocuğa karşı garip bir şüphe vardı?
-
karampower RadiyemerKaya 'ya ithafen (Şoğnn Mendıs😂)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone
FanfictionGönderen: Bilinmeyen Kalbine açılan yaraları iyileştiremem belki, ama o yaraların tarif edilemez acısını beraber yaşamamızı sağlayabilirim. Yada yaralarını papatyalar ile donatabilirim; belki acısı az da olsa azalır diye...