Ah! Yine!
Ilk ders matematik sınavım vardı ve ben yine geç kalmıştım!
Tek omzuma astığım çantam düşünce zar zor geri yerleştirip koşarak okula giriş yaptım.
Aceleyle köşeyi dönerken zeminin yeni silindiğini fark etmem geç olmuştu.Ayaklarım kayarken dengemi sağlayamayıp düştüm. Demeyi çok isterdim.
Fakat beni ıslak ve sert zemine düşüp bir yerlerimi kırmamdan kurtaran bir çift kol olmuştu.
Bir eli ile belimi tutarken diğeri ile kolumu tutan kişiye döndüğümde bana parıl parıl bakan kehribar gözlerle karşılaştım. Bu sık sık önüme çıkan, bizim apartmanın karşı kaldırımında gördüğüm çocuktu."Iyi misin?" diye fısıldadı.
Başım benden bağımsız bir şekilde olumlu olarak sallandığında neden bu hâlde olduğumu sorguluyordum.
Ben... neden bu kadar çok heyecanlanmıştım?
Bu ses bana nereden tanıdık geliyordu?
Peki, ben neden nefes alamıyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone
FanfictionGönderen: Bilinmeyen Kalbine açılan yaraları iyileştiremem belki, ama o yaraların tarif edilemez acısını beraber yaşamamızı sağlayabilirim. Yada yaralarını papatyalar ile donatabilirim; belki acısı az da olsa azalır diye...