(Danbi)
Bong Cha bana şans dileyerek kıkırtılar eşliğinde yanımdan ayrıldığında veliaht prensin odasının yakınlarında alt dudağıma işkence etmekle meşguldüm. Kendimi hiç bu kadar stres altında hissettiğimi hatırlamadığımdan bunu başaramayacağımı düşünerek geri dönmeye karar verdiğimde sola döndüğüm dar koridorda Bong Cha ile yeniden karşılaştım.
''Döneceğini biliyordum'' diyerek kısık gözlerle bana bakan Bong Cha'ya omuzlarımı düşürerek yanıt verdim.
''Yapamayacağım. Beni odasına almak istemeyecektir.''
''En azından söyleyeceğin şeyi merak edeceğinden geri çevirmez.''
Bong Cha omuzlarımdan tutup bakışlarını bana sabitledi.
''Hadi Danbi yapabilirsin.''
Derin bir nefes alıp yeniden aynı yolu yürümeye başladığımda bu sefer yapabileceğime dair kendimi teskin etmeye çalışıyordum nihayet odasının önüne geldiğimde ise harem ağası beni karşıladı.
''Veliaht prense benim geldiğimi haber verin lütfen!''
Harem ağası ve muhafızlar saygıyla eğilerek veliaht prense seslendiğinde kalbimin benden bağımsızlığını ilan etmeye çalıştığına dair endişeye kapıldım.
''Efendim, veliaht prensesimiz sizi görmeye geldiler!''
İçeriden gelmemi söyleyen masalsı sesi kalp atışlarıma yardımcı olmamış, aksine daha hızlı bir şekilde çarpmasını sağlamıştı.
Usulca adımlarımı içeriye yönlendirdiğimde öncelikle reveransta bulunup ardından meraklı bakışları eşliğinde oturmamı söyleyerek işaret ettiği masasının tam karşısına oturdum.
''Bu saatte sizi buraya getiren şey nedir prenses?''
Merak dolu sesine karşılık gülümseyerek yanıt verdim. Bu tabii ki Bong Cha ile ne söylemem gerektiği hakkında uzun bir süre düşündükten sonra aklımıza getirdiğimiz bir bahaneden ibaretti.''
''Bong Cha ile birlikte sabah sularında bir gezintiye çıkmayı planlıyoruz. Sizin izninizi almamız gerektiğinden geldim.''
Taehyung başını hafif yana eğip kaşlarını kaldırdı.
''Bong Cha ile tanıştınız demek. En son ormanda gezintiye çıktığında başını beladan zor kurtaran Bong Cha ile tek başınıza çıkmanıza izin veremem.''
Bakışlarımı ellerime düşürdüğümde kısık bir ses tonuyla sordum.
''Siz de bize eşlik etseniz olmaz mı? Böylece endişe etmenize gerek kalmaz.''
Taehyung'tan olumlu bir cevap beklerken yeniden hayal kırıklığına uğramam kaçınılmaz oldu.
''Yarın benim için oldukça yoğun bir gün olacak. Bu yüzden General Seok Jin liderliğinde kısa süreli bir gezi yapmanıza müsaade edebilirim.''
Taehyung mecburi bir şekilde kabul ettiğini belirten ses tonu ve ifadesiz bakışları eşliğinde yanıt vermişti. Sanırım kız kardeşi için sürekli endişe duyuyordu.
''Pekala'' diyerek bir süre sessiz kalmamızın ardından gitmemi bekler bir vaziyette bekliyor olmasına karşılık önündeki kağıtlarda göz gezdirdim.
''Maliyet hesabı mı yapıyordunuz?'' diye sorduğumda kaşları yeniden havalandı.
''Nereden anladınız?'' diye sorduğunda gülümsedim. Hayır ciddiyetten geçilmeyen bir ortamda gülümsemek için bir neden arıyor gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prince of Goryeo ❧ V
Fanfiction''Veliaht prens ile evlenmek istiyor musun gerçekten?'' Bana sorulan soru üzerine herkesin bakışları bana kaymıştı. Nedense bütün benliğim bu soruya evet demem gerektiğini söylüyordu. Belki de çok büyük bir yanlış yapacaktım ama bundan kesinlikle ha...