Bölüm 13

12.6K 1.3K 716
                                    

(Taehyung)

Bong Cha'nın dünyanın en güzel eşiyle evlenmemin nasıl bir duygu olduğuna dair sorusunu geçiştirerek kapının önünde bekleyen hekimi içeri almalarını emrettim. Bir yandan da hiç düşünmediğim bu sorunun cevabını kendime vermek için bakışlarımı Danbi'ye yönelttim. 

Kusursuz yüzünde en dikkat çekici şey yalnızca siyaha yakın bir koyuluktaki gözleri ve şekilli dudakları değildi. Yanaklarını çıkık elmacık kemikleri süslüyordu. Gülünce daha da belirginleşen elmacık kemikleri onu eşsiz kılıyordu. Minik burnunun ucundaki ben ilk kez dikkatimi çektiğinde benim de aynı yerde bir benimin olduğu aklıma geldi. Beyaz teni ise benim karamel tenimle tezatlık sağlıyordu. Bir an neden bütün bunlara dikkat ettiğime anlam veremeyerek düşüncelerimden uzaklaştım.

Hekimin ayak bileğine sürdüğü çeşitli ot karışımlarını içeren yeşil renkteki ilaç yüzünden yüzünü buruşturan Danbi'nin canı oldukça acımış gibi görünüyordu. Bong Cha hemen yanında elini tutmaya devam ederken bir yandan da Bong Cha'ya iyi olduğuna dair gülücükler göndermeye çalışıyordu. Birbirlerine bu kadar kısa sürede alışmış olmaları beni şaşırtsa da aynı zamanda mutlu etmişti. Bong Cha'nın uzun zamandır bir arkadaşa ihtiyaç duyduğunu kiminle tanışsa anlaşamadığını biliyordum. 

''Geçmiş olsun veliaht prensesim. Düzenli olarak üç saatte bir sargınızını değiştirmek için geleceğim. Yarına kadar bileğiniz iyileşecektir.''

''Teşekkür ederim'' diyerek karşılık veren Danbi'nin ardından selam verdikten sonra odadan ayrılan hekimin ardından bir süre baktım. 

''Bong Cha gece boyunca Danbi'nin yanında kal. Ben odama çekileceğim.'' diyerek birkaç adım attığımda Bong Cha itiraz ederek yerinden kalkıp beni durdurdu.

''Abiciğim daha detayları konuşmadık sizinle hem Danbi bu haldeyken nasıl gidebiliyorsunuz?'' diyerek dudaklarını büzdüğünde derin bir nefes aldım anlaşılan bugün Bong Cha'dan kurtuluşum mümkün olmayacaktı.

....

''Söyle bakalım ne bilmek istiyorsun?'' diye sorduğumda Bong Cha üzgün bir şekilde yanıtladı.

''Eğer Majesteleri ikna olmazsa ne yapacağız?''

Gerçekten cevabını bilmediğim bu soru hakkında yeniden düşünmemi engelleyen yine Danbi oldu.

''Daha önce bana da dayatılan bir evlilik oldu.''

''Ve benimle evlendiniz'' diyerek Danbi'yi tamamladığımda bunu ret etti. Sorgularcasına bakışlarımı ona yönlendirdiğimde oldukça ilgimi çeken bir konuya değindi. 

''Hayır sizinle ilgili değil. Daha önce Joseon Hanedanlığı'nın veliahtı istediği için bir evlilik dayatmasına maruz kaldım.''

Birisinden kurtulmayı başarıp bir diğeri ile karşılaşmış olsa da bu durumu görmezden gelecektim.

Bong Cha ''Joseon veliahtı seni nerede gördü peki?'' diye sordu.

Danbi'nin kaşlarını çatarak cevap vermesi dikkatimden kaçmadı.

''Şilla'ya yaptığı bir gezi sırasında saraya davet edilmişti. Normalde prenseslerin odalarının bulunduğu yere giriş yasaktır ve zaten kocaman harflerle belli edilir bu. Fakat nasıl olduysa onu odamın önünde görmüştüm çığlık attığımda ise muhafızların toplanmasıyla birlikte uzaklaştırılmıştı fakat ertesi gün Kral Sejin ile konuştuğunda benimle evlenmek istediğini dile getirmiş.''

''Peki siz ne yaptınız prenses?'' diye sorduğumda Danbi bakışlarını benimkilerle buluşturup yanıtladı.

''Ben de Bong Cha gibi abim ve ablamın karşısında saatlerce ağladım. Abim güvenli bir yer ayarlarken aynı zamanda saraydan çıkmama yardım etti. Dışarıda beni bekleyen ablamla beraber kaçtık.''

Prince of Goryeo ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin