(Taehyung)
Veliaht prensesin beklenti dolu bakışlarına karşılık başımı usulca salladığımda yüzünde kocaman bir gülümseyiş oluştu. Bazen bana olan bakışlarının beni içine çekmek istercesine garip bir etkisi olduğunu düşünüyordum.
Veliaht prenses yerinden doğrulmaya çalıştığında yeniden onu durdurmak zorunda kaldım. Kendi yatağımı kendim serebilirdim.
''Kalkmanıza gerek yok prenses, yedek yatağın nerede olduğunu söylemeniz yeterli.''
Veliaht prenses bir müddet duraksadıktan sonra pervazın arkasında bir dolapta olacağından bahsetti ve yine hayal kırıklığı içeren bakışları beni bir anlam çıkarmam konusunda zorluyordu. Aklımdan geçen düşünceye ihtimal vermeyerek onu zihnimden uzaklaştırdım.
İlerlediğim dolaptan yer döşeği ve yorganını alarak prensesin bulunduğu yerden uzak bir yere sererek yatağa uzandım. Uyanınca Ok Mi ile görüşmek için Gapyeong Tepesi'ne gidecektim. Ok Mi'nin yanımda kalmak konusundaki sabırsızlığına bir an önce çare bulmak istiyordum ve detayları konuşmak için Bong Cha ve Park Jimin'in düğün töreni öncesi başka bir zaman bulabileceğimi sanmıyordum.
.....
Uyandığımda veliaht prensesin henüz uyuyor olduğunu fark etmemle birlikte sessiz olmaya özen göstererek odadan ayrılmıştım. Odama geçip hazırlanmamın ardından General Seok Jin'e bildirerek saraydan gizlice çıkış yaptım.
Bir süre sonra Gapyeong tepesi'ne vardığımda atımdan inerek tepeyi yürümeye koyuldum. Her zamanki gibi Ok Mi'nin beklediğini görünce gülümseyerek yanına ulaştığımda kollarını çoktan sarılmam için bana açmıştı.
''Sizi çok özledim veliaht prensim.''
''Ben de özledim.'' diyerek karşılık verdiğimde Ok Mi yavaşça benden ayrılarak oturmamız için elimden tutup beni de peşinden sürükledi.
Bir süre günlük yaptığı işlerden bahsetmesinin ardından konu yeniden benimle olan ilişkisine gelmişti. Sabırsız olması beni yoruyor olsa da, bir açıklama yapmam gerektiğini düşünerek dün sarayda meydana gelen tatsız olayı anlattım. Ok Mi oldukça şaşkın bir şekilde beni dinledikten sonra tepki verdi.
''Sarayda güvenlik açığı olduğunu kim bilebilir ki?''
Ok Mi'nin oldukça zeki olduğunu biliyordum asıl sorması gereken soruyu da bu yüzden sormakta gecikmemişti.
''Saraydan birisi olmalı, en kısa sürede bulacağım.''
''Yanlış anlamayın veliaht prensim ama daha önce sarayda böyle bir durum yaşanmadığını farz ederek söylüyorum. Saraya henüz gelen eski Şilla veliahtından şüphelenmiyor musunuz?''
Çatık kaşlarımla Ok Mi'ye dikkat kesildiğimde konuşmasına devam etti.
''Demek istediğim tahta geçmek için yetiştirilen birisi bu isteğinden vazgeçmemişse ve bu yüzden kız kardeşinizi de yanına çekerek size karşı güçlenmeyi hedefliyorsa diye düşünmeniz de gerekebilir. Bu yalnızca bir ihtimal elbette bunun doğruluğu hakkında kesin konuşmuyorum. Üstelik veliaht prensesin de sizin tarafınızda olmasını bekleyemezsiniz, sizi sevmeden bir evlilik yaptığından bahsetmiştiniz.''
Ok Mi söylediklerinde elbette yanılıyor olabilirdi fakat haklı olabilmesi konusu aklımda bir zehirli düşünce olarak yer etmişti.
''Bu konuyu kapatalım. Asıl söylemek istediğim şey sarayda birtakım karışıklıklar olduğu ve ortalık biraz durulana kadar beklemeniz gerektiğiydi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prince of Goryeo ❧ V
Fanfic''Veliaht prens ile evlenmek istiyor musun gerçekten?'' Bana sorulan soru üzerine herkesin bakışları bana kaymıştı. Nedense bütün benliğim bu soruya evet demem gerektiğini söylüyordu. Belki de çok büyük bir yanlış yapacaktım ama bundan kesinlikle ha...