Bölüm 15

13K 1.4K 713
                                    

(Danbi)

Hava almak adına gezindiğim bahçede demek ki prenslerin yer aldığı bölüme kadar ilerlemiştim. 2. Prense selam vererek kendimi tanıttım.

''Veliaht prenses Kim Danbi ile tanışıyorsunuz prensim. Müsaadenizle ben artık geri dönmeliyim.''

Prens Jungkook'un yüz ifadesi değişip, bu durumdan memnun olmamışçasına suratı asıldı.

''Pekala veliaht prensesim dikkatli gidin lütfen.''

Uuslca başımı sallayıp onu onaylayarak yürümeye başladığımda çok fazla gezindiğimden bileğimin ağrısı bir miktar artmıştı bu da yürümemi oldukça yavaşlatıyor ve arada bir aksamama sebep oluyordu.

''Prensesim bileğinize bir şey mi oldu?''

Henüz birkaç adım kadar uzaklamış olsam da Prens Jungkook hızlı adımlarla bana yetişmişti ve endişeli bakışlarıyla cevap vermemi bekliyordu.

''Önemli bir şey değil.'' diyerek geçiştirmeye çalıştığımda peşimden ilerlemeye devam etti.

''Ülkenin veliaht prensesini bu halde bırakmam sizce doğru olur mu?''

Kendi kendine konuşuyormuş gibi bakışlarını kısıp yana eğerek bileğime baktığını fark edip durdum.

''Gerçekten önemli bir şey değil kendim halledebilirim.'' dememe rağmen inatla benden birkaç adım uzaklaşıp yan tarafımda yürümeye başladı. Ona şaşkın bakışlarımı yönlendirdiğimde ise omuzlarını silkip birkaç şey söyledi.

''Yürüyüş yapmama da müdahale etmeyeceksinizdir herhalde.''

Derin bir nefes alarak yavaş adımlar eşliğinde yürümeye devam etse de prensin tavırları ister istemez gerilmeme sebep olmuştu. Sürekli bakışlarını üzerimde hissediyor fakat kesinlikle onun olduğu tarafa bakmıyordum. 

Oldukça uzaklaşmış olduğum yol bileğim yüzünden daha uzun geliyordu ve ben geldiğim yolu bir de geri dönüyor olduğumdan fazlasıyla yorulmuştum. Biraz dinlenmek adına yan tarafta gördüğüm yontulmuş kaya parçasına oturduğumda Prens Jungkook da hemen yanımdaki boşluğa oturdu. Şaşkınlıkla ona baktığımda yine omuzlarını silkerek konuştu.

''Ahh dinlenebileceğim başka bir kaya parçası bulamayıp suratsız veliaht prensesle birlikte oturmak zorunda kalmam ne kadar üzücü.''

Kendi kendine mırıldandığında kısık bakışlar eşliğinde ona döndüm.

''Ben mi suratsızım?''

''Ne yani bana mı özel suratsızlığın aksi halde daha önce bir başkasından duymamış olmanın imkanı yok.''

''Beni takip etmeyi bırakırsanız suratsızlığıma katlanmak zorunda kalmazsınız Prens Jeon Jungkook!''

Jungkook'un bana cevap vermesine engel olan Taehyung'un sesiyle dikkatimi ona yönlendirdiğimde ikimiz arasında gidip gelen bakışlarıyla karşılaştım.

''Burada ne işiniz var Prenses?''

Yerimden yavaş hareketlerle kalkıp Taehyung'un yanına ilerlediğimde bakışlarını bileğimde hissetmemle birlikte hızlı adımlarla yanıma ulaştı.

''Kolumdan destek alabilirsiniz.'' dediğinde ses tonunun sertliği yüzünden ürperdim. Usulca kolundan tutunduğumda 2.prense selam vererek yürümem için beni yönlendiren Taehyung'a baktım. Çehresi oldukça ciddi görünse de durumu açıklamak adına konuşma gereği duydum.

Prince of Goryeo ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin