(Taehyung)
Çocukluğumdan beri taht için yetiştirilmiş olup kral olabileceğim gün ülkem ve halkım için yeterli olabilmeyi diliyordum. Eksiksiz yerine getirdiğim görevlerim ve sorumluluklarıma rağmen beni bu konumdan men etmek isteyen düşmanlarımın olması beklemediğim bir durumdu. Elbette taht kavgaları kaçınılmaz olabilirdi fakat sarayda bana düşmanlık edip hainlere yardım edebilecek birisi aklıma gelmiyordu.
Danbi ile burada olmayı planlamasam da bir şekilde yanımda olmasından hoşnuttum. Yine de onu devlet meselelerine karıştırmanın ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum bunun sebebi ona karşı en ufak bir güvensizlik duyduğumdan değil başının belaya girmesinden korktuğum içindi.
Düşüncelerimden sıyrılıp kapıda bizi bekleyen Park Jimin'in kız kardeşine sorgulayan bakışlar atması sebebiyle açıklama gereği duydum.
"Danbi de yanımda olacak bir sorun yok." dediğimde Jimin usulca basını sallayıp bizi içeri aldı.
Sungkyungwan'dan getirilmesini emrettiğim birkaç kişi veliaht prens ve prensesi karşılarında beklemiyor olacak ki önce şaşırdılar ardından saygıyla selam verdiler.
Oturmalarını emrettiğim 4 kişilik gruba göz gezdirdim.
Içlerinden Min Yoongi, Sungkyungwan'ın en nitelikli askeri olarak biliniyordu. Üstün yetenekleri sarayda da konuşulmasına sebep olmuştu. Diğer üçü ise can alıcı zekaları sayesinde bakan olabilme yolunda parlak bir ilerleme kaydediyorlardı.
"Sizi burada toplama sebebimi merak ediyorsunuzdur." diyerek söze başladığımda herkesle birlikte Danbi de bakışlarını bana yöneltti.
"Tahta çıkmamı istemeyen birileri tarafından oynanan bir oyunu bozmanız için çağırdım sizi buraya gelmeden önce ağır testlerden geçtiğinizi göz önünde bulundurarak direk isteklerimi sunacağım. Her birinizin oldukça yetenekli olduğunu biliyorum. Ilk olarak çiftçilerle görüşüp hazırladığım listedeki mahsullerin ne kadar üretileceği hakkında bilgiler almanızı istiyorum. Bunu elbette pazar yeri satıcısı gibi davranarak kimliğinizi belli etmeden yapmalısınız ve mahsuller için gereğinden fazla fiyat sunan birileri olup olmadığını öğrenin bu kişilere ulaşabilirseniz ilk görevi yerine getirmiş olacaksınız. Asker Min Yoongi sizden grubunuza öncülük etmenizi isteyeceğim en ufak hatada sizi sorumlu tutarım."
"Emredersiniz veliaht prensim."
"Bakan Park ve Bakan Hoseok siz de yokluğumda sarayda tuhaf bir durumla karşılaşırsanız peşini bırakmayın. General benimle Joseon'a gelecek."
Bakan Jimin ve Hoseok anladığını belirttiğinde Danbi usulca sordu.
"Joseon'a ne zaman gideceğiz?"
Bir de düşünmem gereken böyle bir sorunum vardı. Joseon veliahtı ile sorun yaşamak istemesem de Danbi'yi bir de orada korumak durumunda kalacaktım.
"Yarın yola çıkacağız." diye cevap verdiğimde Danbi'nin bıkkınlıkla verdiği nefesten aslında gitmek istemediğini anlayabiliyordum fakat onu burada bırakmaktansa yanımda olmasını tercih ettiğim de ayrı bir gerçekti. Ne ara onu gözümden bile sakınır olduğumu kestiremiyordum. Bir anda aklımı ve kalbimi büsbütün ele geçiren bir büyünün etkisinde gibiydim.
.....
Saraya dönmemizle birlikte Danbi, ablası Yong Shin'in yanına giderken ben de Ok Mi ile tamamlayamadığım konuşmayı gerçekleştirmek istiyordum fakat bir yandan da ne diyeceğimi bilemediğimden Joseon Gezisi sonrası konuşma fikri daha mantıklı geliyordu. Peşimden saraya sürüklediğim Ok Mi karşısında kendimi suçlu hissediyordum fakat en başından Danbi'ye olan duygularımı öğrenmesinin ve ne yapmak istediğine kendisinin karar vermesini daha uygun görüyordum. Sarayda kalması her ne kadar Danbi ile aramda sorunlara yol açacak olsa da gitmek istemediği taktirde bir şekilde kalmasını sağlayabilirdim. En azından onun için bunu gerçekleştirmek istiyordum Dışarıda iyi bir hayatının olmadığını biliyordum ve en azından güvende olması beni rahatlatabilecek bir unsurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prince of Goryeo ❧ V
Fanfiction''Veliaht prens ile evlenmek istiyor musun gerçekten?'' Bana sorulan soru üzerine herkesin bakışları bana kaymıştı. Nedense bütün benliğim bu soruya evet demem gerektiğini söylüyordu. Belki de çok büyük bir yanlış yapacaktım ama bundan kesinlikle ha...