(Taehyung)
''Mmm bunlar çok lezzetli'' diyerek güya bana getirdiği tatlıları kendisi yiyen Danbi'yi gülümseyerek izliyordum. Bu haliyle oldukça sevimli olduğu düşüncesi zihnimde yer edinirken dudaklarının kenarına bulaşan tatlı şerbeti dikkatimi çekti bunun üzerine cebimden çıkardığım beyaz çiçek işlentili mendili göstererek Danbi'yi yanıma çağırdım.
''Buraya gelin lütfen yapış yapış olacak her tarafınız'' demem üzerine beni ikiletmeden aramızda boşluk kalmayacak şekilde yanıma sokuldu.
Yüzüne eğilerek mendili dudaklarının kenarına bulaşan şerbetin üzerine bastırdığımda az önce sevimli gelen yüzü aynı zamanda çekici görünmeye başladı. Mendil ile nazikçe bastırdığım yeri silerek elimi indirdiğimde bakışlarım dudaklarında bir süre oyalandı. Gülümseyişimin de silindiğini ve kaskatı kesildiğimi fark ederek kendimi toparlayıp geri çekildim.
Kısa süren sessizliğin ardından veliaht prensesin çekingen bir ses tonuyla söylediklerine odaklandım.
''Ben gitsem iyi olacak artık.''
Bakışlarım yeniden onu bulduğunda kızarmış yanakları eşliğinde bana bakmadan yanımdan kalkmasını izleyerek yanıtladım.
''İyi geceler veliaht prenses''
''İyi geceler veliaht prensim.''
Prensesin usulca odadan çıkmasının ardından boşluğa odaklanan bakışlarım eşliğinde bir süre hiçbir şey düşünemedim, öylece bekledim. Kalbimde ilk kez hissettiğim kıpırtıya bir sebep arayarak yerimden kalkarak yatağıma ilerledim.
Veliaht prenses fazlasıyla güzel olduğundan herkesin dikkatini çekebilecek birisiydi ve bir anlığına güzelliğinin büyüsüne kapılmış olmalıydım. Hepsi yalnızca bu kadardı aramızda daha fazlası hiçbir zaman olmayacaktı.
....
Gözlerimi yeni bir sabaha açtığımda kız kardeşimin düğün töreni olduğundan yüzümde buruk bir gülümseme eşliğinde yatağımdan kalktım. Büyüdüğünü bir türlü kabullenemediğim kız kardeşimin evlilik törenine katılacaktım.
Harem ağası ve diğer hizmetlilerin odaya giriş yaparak tören için hazırlanan gwanbokumu giymeme yardım etmesiyle birlikte siyah kraliyet armalı kıyafetimi son kez düzenleyerek odamdan çıktım. Veliaht prensesi de yanıma alıp başlamakta olan tören için Majesteleri Kral'ın huzuruna çıkmam gerektiğini bildiğimden adımlarımı prensesin odasına yönlendirdim.
''Veliaht prensese geldiğimi haber verin.''
Nedimelerden birisi geldiğimi duyururken içeriden çıkan başka bir nedime veliaht prensesin henüz hazır olmadığına dair birkaç şey söyledi. Odanın önünde volta atmaya başladığımda bekletilmekten hoşlanmadığımı bir kez daha anlamıştım. Kısa süren bekleyişimin ardından veliaht prenses odasından çıktığında bakışlarım onun bakışlarıyla buluştu ve kalbimde yine o tuhaf kıpırtı baş gösterdi.
Saçlarının önünü tepeden örgü halinde bir topuz halline getirirken geri kalanının omuzlarından aşağıya dökülmesine izin vermişti. Topuzunu ise pembe ve beyaz incilerle oluşturulmuş çiçekler süslüyordu. Beyaz jeogorisinin üstü çiçek desenleriyle işlenmiş kol ve gerdan kısmı transparan tülden yapılmıştı. Chiması ise pembe saten kumaşla tamamlanmıştı. Bu haliyle baharda açan çiçek bahçelerini andırıyordu.
''Hazırsanız gidelim prenses.'' diyerek koluma girmesi için reveransta bulunduğumda usulca elini kolumun altından geçirip dirseğime kondurdu. Derin bir nefes alarak dar koridoru yürümeye devam ettiğimizde ikimizin de sesi soluğu kesilmiş gibiydi. Tek kelime etmeden merkezi saray meydanına geçerek yüksek medivenlerin bitiminde tahtında bekleyen Majesteleri Kral'a doğru yürümeye devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prince of Goryeo ❧ V
Hayran Kurgu''Veliaht prens ile evlenmek istiyor musun gerçekten?'' Bana sorulan soru üzerine herkesin bakışları bana kaymıştı. Nedense bütün benliğim bu soruya evet demem gerektiğini söylüyordu. Belki de çok büyük bir yanlış yapacaktım ama bundan kesinlikle ha...
