Bölüm 38

11.8K 1.2K 751
                                    

(Taehyung)

Sorduğum soruya karşılık korkulu bakışlarını yüzüme çıkaran mutfak çalışanı bir yandan da titreyen elleri ile hanbokunun kenarlarından tutmaktaydı. Başını yere eğip konuşmaya başladı.

''Veliaht prensim bana emri veren adam sizin de çok yakından tanıdığınız...'' diyerek yutkunan hizmetlinin bakışları yeniden beni bulduğunda aniden kalbine saplanan ok sinirle yere çökmeme sebep oldu. Hizmetlinin bedeni yere düşerken hırsla çıkan sesim kapıdaki muhafızlar dahilinde harem ağasının da içeri bir hışımla girmesine sebep oldu.

''Derhal bahçedeki haini yakalayın, General ve askerlerime derhal haber edilsin!''

Her ne kadar nişancıyı kendi ellerimle yakalamak istesem de bunu yapanın suçlunun bizzat kendisi olduğunu düşünmediğimden son bir umutla can çekişmekte olan hizmetliden ölmeden önce bunun cevabını almaya çalışmaya karar verdim.

''Kimden emir aldığını söylemeden ölemezsin!''

Başını dizime yatırdığım hizmetlinin dudaklarından dökülecek ismi beklerken bir yandan da hırsla nefes alıp vermeye devam ediyordum. Her kimse Danbi'ye bile zarar vermeye çalışan bu haini kendi ellerimle cezalandıracaktım. 

''B-ben sizin...''

''Hayır ölemezsin, ben sana ölmemeni emrettim. Lanet olsun.''

Sesim odada sinirle yankılanırken olduğum yerden kalkarak bir hışımla odamın penceresinden dışarıya atladım. 

......

Koşarak bahçede nişancıyı bulmaya çalışma çabalarım etrafta göz gezdirirken nefes nefese kaldığımı fark etmemle birlikte son buldu. Gözlerimi devirip yanıma koşar adımlarla ulaşan General'e döndüm.

''Bir şey bulabildiniz mi?''

''Hayır veliaht prensim saraydan kaçabilecek bir yer yok burada olmalı hain. Muhtemelen sarayı çok iyi bilen birisi tarafından nişan alındı.''

Tam olarak benim düşündüklerimi düşünüyor olması üzerine usulca başımı sallamakla yetindim. Hizmetli yalnızca bana çok yakın olan birisi olduğunu söylemekle bile aslında sarayda bilinen bir isim tarafından emir aldığının kanıtıydı. Kimliği ortaya çıkmasın diye de en iyi atış yapabileceği bir yerden hizmetli konuşmadan önce onu vurmuştu. Büyük ihtimalle bir sonraki hedefi ben olsam da fark etmemle birlikte yere çökmüş olmam onu engellemiş olmalıydı. 

''General, Sungkyunkwan askerlerine bildir işlerini daha hızlı yürütmeye çalışsınlar benim sabrım kalmadı artık.''

Son olarak derin bir nefes almamın ardından General'i orada bırakıp merkezi saraya doğru adımlarımı yönlendirdim. Danbi'nin olanlardan sonra merak içinde kalmış olduğunu düşünerek bir an önce yanına uğramak istiyordum. 

.....

Beni görür görmez yatağın üzerinden koşarak bana ulaşan Danbi kollarını sımsıkı boynuma doladığında derin bir nefes alarak ellerimi beline yerleştirip gözlerimi kapattım. Saçlarına minik öpücükler kondururken ne kadar öylece beklediğimi bilmememin ardından usulca Danbi'yi omuzlarından tutup geri çekerek bana bakmasını sağladım.

''Sana bir şey olmasına asla izin veremem. Beni asla bırakamazsın anlaştık mı?''

Danbi usulca başını salladıktan sonra beni cevapladı.

''Asıl hedefleri sen olmalısın Taehyung. Bir şey bulabildin mi?''

Danbi'nin endişeyle sorduğu soruya karşılık olumsuzca başımı iki yana salladım.

Prince of Goryeo ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin