Bölüm 55

10.1K 1K 567
                                    

(Danbi)

Gözlerimi araladığımda kulübenin camından sızan güneş ışınları gözlerimi kırpıştırmama sebep oldu. Yatağın içinde diğer tarafa döndüğümde Taehyung'u göremediğim için kaşlarım çatıldı. Odanın içine göz gezdirdiğimde şöminenin henüz yakılmış olduğunu fark ettim. Muhtemelen Taehyung birkaç parça odun daha getirebilmek için dışarı çıkmış olmalıydı. Bu durumda o gelene kadar üstümü giyinmem için biraz vaktim olabilirdi.

Çarşafı bedenime hızlı bir şekilde sarıp şöminenin önüne serilmiş kıyafetlerime doğru ilerledim. Üzerimi seri bir şekilde giyinip jeogorimin saten iplerini kurdele haline getirdiğim sırada Taehyung usulca içeri girdi. Bakışlarımız buluştuğunda yanaklarıma hücum eden bir sıcaklık bakışlarımı ondan kaçırmama sebep oldu.

Adımlarımı yatağa doğru yönlendirdiğim sırada Taehyung kucağındaki odun parçalarını yere bırakıp kolumdan tutarak beni durdurup kendine çevirdi. Elleri kızardığını düşündüğüm yanaklarımı bulduğunda baş parmaklarını yanaklarım üzerinde gezdirmeye başladı. 

''Günaydın,karıcığım.''

Yumuşak sesi kulaklarıma dolarken hafif bir tebessüm ettim. 

''Günaydın kocacığım'' dediğimde sesimi kendim bile zor duyuyordum.

''Utandığında daha tatlı olduğunu söylemiş miydim?'' diyerek dudaklarıma uzanıp bana minik bir öpücük verdi.

''Ben acıktım'' diyerek konuyu değiştirdiğimde ise dikdörtgen gülüşü yüzüne yayıldı. Bu kadar güzel gülmek zorunda mıydı? Kalbim sıkışıyordu.

''Buraya Goryeo hurmaları getirtmiştim. Sever misin?''

''Seni sevdiğim kadar değil'' diye yanıt verdiğimde utanmama rağmen nasıl bu kadar cesur olabildiğime kendim bile şaşırdım. 

''Benden başka bir şeyi çok sevmeye iznin yok zaten.''

Kıkırdayışıma engel olamadığımda Taehyung göz kırptı.

''En çok beni seveceksin hep. Yoksa ülkenin Kralı olarak seni cezalandırırım.''

Omuz silkip ellerimi Taehyung'un beline doladım.

''Ben de kraliçeyim. Seni cezalandıramam mı sanıyorsun?''

Taehyung'un gülüşü derinleşirken burnuma bir öpücük kondurdu.

''Mesela ne gibi cezalar verirsiniz kraliçem?''

''Saklı Bahçe'ye almam seni'' dediğimde Taehyung kıkırdadı. Sanırım ona ceza vermek konusunda kötü bir kraliçeydim. 

''Öpücük cezası duydun mu hiç? Ben onu tercih ederim.'' dediğinde omzuna sahte bir yumruk attım. Arkamı dönüp birkaç adım attığımda beni belimden yakalayacağını az çok tahmin ediyordum. 

''Cezamı çekmek istiyorum'' diyerek dudaklarımı esir aldığında karşı koymadan elimi saçlarına götürdüm. Dudaklarımız uyum içinde hareket ederken aklımdan geçen tek şey onu sonsuza kadar öpmek istediğim düşüncesiydi.

......

Hava oldukça soğuk olduğundan etrafı gezmemize Taheyung müsaade etmemişti. Dün buz gibi suya düştüğümden hasta olabileceğimi savunarak saraya dönmemiz konusunda ısrarcı davranmıştı. Birkaç gün daha orada kalabilmeyi istesem de sarayda da işler henüz yoluna girdiğinden fazla üstelemedim. 

''Üşüyor musun?''

Taehyung atın üzerinde beni kucağına almış battaniyeyle de sıkı sıkı sarmıştı. Rüzgar yüzünden de oldukça yavaş ilerliyorduk. Onun beni bu kadar düşünüyor olması kalbimi ısıtıyordu.

Prince of Goryeo ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin