Prince of Goryeo ❧ V

Bölüm 14

(Danbi)

Goryeo Hanedanlığı'nın veliaht prensesi olarak gözlerimi açtığım bir güne daha uyanmıştım. Yanımda uyuyakaldığından emin olduğum Bong Cha'yı göremeyince yatağımdan doğruldum. 

Ayak bileğimi saran sargıdan kurtulduğumda usulca ayağa kalktım. Yürümeye çalıştığımda hafif bir sızı kalmış olsa da beni o kadar da etkilemediğine tanık olduğumda oldukça sevinmiştim. Böylesine önemli bir günde yatakta kalmak gibi bir niyetim yoktu ve ben bunu yapmak zorunda kalmayacaktım.

Ilık bir duşun beni daha da kendime getireceğini düşünerek nedimelerime haber verdiğimde bir yandan da içlerinden birini veliaht prensten haber alması için gönderdim. Bir an önce hazırlanıp Majestelerinin Bong Cha konusunda nasıl bir karara vardığını öğrenmeliydim.

.....

Pembe ve beyaz renklerinin hakim olduğu hambokum, saçlarıma iliştirilen pembe çiçeklerle süslü tokalarım ile hazırdım. Odamdan çıkmadan önce dudaklarımı son kez renklendirdiğimde kapının arkasından seslenen nedimemle birlikte duraksadım.

''Veliaht prensesim General Seok Jin'den haber getirdim.''

İçeri girmesini emrettiğim nedimem tam karşımda beni selamlayarak anlatmaya koyuldu.

''Majesteleri kralımız, Bakan Park Jimin ile görüşmektelermiş. Veliaht Prensimiz de az önce onlara katılmış efendim.''

Nedimenin söylediklerinin ardından oradan sızlayan bileğime rağmen apar topar ayrıldığımda Bong Cha'yı bulmak veya Majestelerinin odasının yakınlarında diğerlerini beklemek konusunda kararsızlığa kapılmıştım. Aniden karşıma Bong Cha'nın çıkmasıyla beraber adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim.

''Bong Cha bekle!''

Bong Cha sesimi duymasıyla birlikte duraksayıp bana döndüğünde telaşla yanıma ulaştı.

''Danbi neden yatağında değilsin?'' diye soran Bong Cha'yı yanıtladım.

''Kendimi iyi hissediyorum. Nereye gidiyorsun?''

Bong Cha Taehyung'un ona odasında beklemesini bildirdiğini söylediğinde ben de Bong Cha'nın peşine takıldım. Olanları ben de Bong Cha ile birlikte öğrenmek istiyordum. Bong Cha ise buna itiraz etmemiş aksine yanında olmamı istemişti.

Veliaht prensin odasına ilerlediğimizde koridorun solunda General Seok Jin ve ablamın hararetle konuştuklarını gördüğümde duraksadım. Bong Cha bakışlarını benim gördüğüm yere çevirdiğinde usulca mırıldandı.

''Büyük bir aşkın habercisi gibi duruyor.''

Bong Cha'nın söylediklerine kaşlarımı kaldırarak tepki gösterdiğimde gülümsedi.

''Sürekli tartışmaları normal değil bazı kitaplardan okuduğum kadarıyla aşk nefretle de başlayabiliyor.''

''Kitap mı okuyorsun?'' diyerek merakla sorduğumda Bong Cha işaret parmağını dudaklarına götürdü.

''Evet ama bu bizim sırrımız.'' diye yanıtladı. 

''Bunu ben de yapıyorum'' diye fısıldadığımda Bong Cha bakışalrını kısarak yanıt verdi.

''Ruh ikizi olduğumuzu biliyordum.''

Bong Cha ile kıkırdadığımızda General ve ablamın dikkatini de çekmiş bulunmaktaydık. Ablam General'e gözlerini devirip bize doğru yürümeye başladığında selam vermesinin ardından yanındaki yerimi aldı.