41.bölüm

1.2K 103 28
                                    

İki haftanın sonunda, Cenk'in mahkemesi görülmüş, Kağan yine hapse girmiş ve herkes normal hayatına dönmüştü.

Bu süre içinde Cenk kaçıyor, Naz kovalıyordu ve Aras Berk kaçıyor, Zeynep kovalıyordu...

İki adamın inatçılığı, kızları deli etme derecesine getirmişti.

Zeynep kendini iyi hissetmek, ve özgüvenini tekrar toplamak için, kuaföre gelmişti.
Saçları artık mikrokaynak yaptıracak kadar uzamıştı ve omuzlarından dökülmesini özlemişti.

Bir değişiklik yapıp önce saçlarını sarıya boyattı ve kaynakları da platin sarısı bir renkte yaptırdı. Beyaz tenli ve mavi gözlü olduğu için yakışmıştı, sırıtmıyordu.

Görüntüsünden memnun bir şekilde güzellik salonundan çıkarken, biriyle çarpıştı. Omzu acımıştı.

"Biraz dikkat etsene ya!" derken kendine bakan adamı fark etti.

"Zeynep, sen misin?" diyen ses genç kıza tanıdık gelmişti.
Lisedeki arkadaş grubundan arkadaşının abisi Barış'tı bu.
"Barış abi, beni nasıl tanıdın ya? O kadar imaj değişikliği yaptım" derken adam gülümsedi,

"Ses tonun ve gözlerinden tanıdım Zeynep, gerçekten bambaşka biri olmuşsun, çok güzel olmuşsun" dediğinde genç kız biraz utanıp teşekkür etti.
Barış daha sonra yüzüne ciddi bi ifade katıp
"Zeynep, bişeyler duymuştum, ameliyat falan oldu diye, doğru mu? Şimdi nasılsın?" diye sordu.

"İyiyim Barış abi, çok zor bir süreçti. Ama çok şükür bitti." dediğinde genç adam saatine bakıp,
"Gelsene, şuralarda bir yerlerde oturalım da anlat bana, bu tür vakalar ilgimi çekiyor" derken, Zeynep anlamadığını belirten bir bakış yolladı.

"Tıp okuyorum Zeynep, son senelerim ve herşeyi merak ediyorum" diye durumu açıkladı Barış.

"Tamam öyleyse" diye kabul etti genç kız.

Barış güvenilir bi adamdı, Zeynep ve o zamanlar en yakın arkadaşı olan Ada, lise bire giderken Barış üçüncü sınıftı ve kızları hep koruyup kollamaya çalışırdı, tabi Anıl, Aras ve Mert'ten sonra...

Yaklaşık bir yıl öncesine kadar sık sık görüşürlerdi ama, Ada üniversiteyi başka şehirde okuyunca, sadece sosyal medyadan haberleşir olmuşlardı.

Birlikte bir kahve dükkanına gidip iki kahve istediler. Zeynep aklına gelen şeyi sordu,

"Barış abi güzellik salonunda ne işin vardı?" diye gülerken genç adam da gülümsedi,

"Kız arkadaşımı bıraktım. İşi bitince alacağım" dediğinde Zeynep mahcup oldu.

"E benim yüzümden yalnız bıraktın ama kızı" dediğinde Barış alayla güldü.

"Senin işin kaç saat sürdü bakalım?" derken Zeynep bakışlarını kaçırdı,

"Dört beş saati falan buldu" dediğinde Barış bi kahkaha patlattı.
"Yani saatlerce, orada boş boş durmamı mı bekliyorsun, acı bana" diyip devam etti.

"Bu arada sen ve Aras Berk nişanlanmışsınız galiba"

"Evet, ama şu aralar biraz limoniyiz" dediğinde Barış gülümsedi,

"Bu yeni tarzın, aslında bir bunalım sonucu mu?" derken Zeynep sessiz kalmayı tercih etti.

Bir saate yakın oturup, sohbet etmişlerdi ve Zeynep uzun zamandan sonra stresten uzaklaşmıştı.

Bir süre sonra kapıdan içeri giren kişilere bakınca, kısa bi şok yaşadı genç kız.

İçeri giren Aras Berk'ti ve yanında bi kız vardı. Sohbet ederek bi masaya oturduklarında, genç kızın boğazına bişey oturdu sanki. Barış bunu fark ettiğinde, Zeynep'in baktığı yöne baktı.

ZORAKİ DOSTLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin