Yıllar önce, hayalini bile kurmaya umut edemediği şey, gerçekleşiyordu.
Odasının baş köşesinde asılı duran gelinliğine bakarken, karnında uçuşan kelebeklerin varlığı yine kendini belli etmişti.
Daha çocuk sayılırdı bu duyguyu adlandırdığında. Lise birinci sınıftı. Aras Berk ise son sınıf...
Okulun popüler çocuğu değildi belki Aras, ama yine de hatrı sayılır bir hayran kitlesi vardı.
Anıl, Mert, Aras Berk ve Barış birlikte takılırlardı. Kızlar onlara hayrandı. Ama Aras Berk, o sıralar ne yaşıtlarına, ne de kendinden küçüklere bakmıyordu. Naz'ın arkadaşı Alev'di onun hayallerini süsleyen kız.
Bir gün Anıl'a, o kızla ilgili hissettiklerini anlatırken, kulak misafiri olmuştu Zeynep ve kalbine hançer saplanmış gibi olmuştu o an. Ağlayarak okuldan çıkarken, arkadaşı Ada görmüştü onu. Neden ağladığını sorduğunda ise, bir cevap verememişti. Ada anlamıştı arkadaşının susarak anlatmaya çalıştığı şeyi. Ve Zeynep ne kadar bu gerçeklerden kaçsa da, bir süre sonra kabul etmişti, Aras Berk'e olan aşkını.
Çok geçmeden Oğuz başına musallat olmuştu, ve Aras Berk, genç kızın zor günlerinde hep yanında olmuştu.
Tamam Mert ve Anıl da her zaman yanındaydı ama, Aras Berk'in duygusal yönden verdiği destek, genç kızı ona karşı dönülmez bir sevgiyle bağlanmasına itmişti.
O yılın sonunda Aras Berk, Alev'i unutmak için üniversite tercihini yurt dışına yapıp kaçmıştı şehrinden. Zeynep daha çok nefret etmişti o kızdan. Bitmeyen bir dört yıl geçmişti ve Zeynep bu süre içinde, Aras'ı neredeyse yılda bir kere görmüştü.
Sonrasında bir gün, Aras dönmüştü ve Zeynep'in çöle dönen kalbine, yeniden yaz yağmurları yağmıştı.
Hayatının en büyük sınavı olan hastalığı, aynı zamanda büyük aşkını ona getirmişti...
Genç kız, gelinliğinin üzerinde elini gezdirirken, aklından geçen anılarla gülümsedi.
Farkında olmadan duygulandığı için, bir kaç damla yaş düştü gözlerinden. Çok üzüldüğü günler de olmuştu, ve Aras Berk'in karısı olacağını hayal bile edememişti.
Şimdi pencereden baktığında, arabaya yaslanmış kendini bekleyen adam, iki gün sonra kocası olacaktı.Rüyada olmadığına emin olmak için, banyoya gidip yüzüne birkaç kez su çarptı. Yaptığı şeye gülümseyip, akşamki partide giyeceği elbiseyi yanına alıp, aşağı indi.
Aras Berk kapıdan çıkan yarini görünce, gülümseyip yanına yaklaştı. Elinden elbisesini alıp, arabaya yerleştirirken kapıdan kendilerine bakan Lara ve Ayişa hanıma selam verdi. Kızkardeşleri arka koltuktan,
"Hadi Zeynep geç kalıyoruz" derken Zeynep koşturarak,"Geldim geldim, telaş yaptırmayın" diyerek arabaya bindi.
Kızların heycanla akşam için yaptıkları planları gülümseyerek dinledi Aras Berk. Bu gece bekarlığa veda edeceklerdi...
***
Mert kahvaltıdan kalktığında, annesi ona baktı.
"Eee Mert, Aras Berk de evleniyor. Senin hâlâ kalbini dolduran kimse yok mu?" diye sorunca Mert gülümsedi.
"Bilmem... Yok galiba. Sen de düğünde iyice bak etrafa, bana uygun bir kız bul bari. Bende iş yok." dediğinde annesi, kahkaha atıp çayından bir yudum aldı.
"Aslında buldum gibi..." derken Mert merakla annesine baktı.
"Kimmiş bu şanslı kız?" diye sorduğunda annesi göz devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ DOSTLUK
Fiksi RemajaBirbirleriyle iç içe büyüyen, beş ailenin çocukları... Dostlukları bozulmasın diye, bir yemin atarsa ortaya, kim daha uzun süre sadık kalabilir ki bu yemine?... Gönlüne söz geçiremeyenler mesela... Ne kadar tutabilir içinde? Dostluğun, kardeşliğin...