ZORAKİ DOSTLUK

56.bölüm

Genç kız aynanın karşısına geçip, saçlarını tararken, acelesi vardı.

Bir an önce işlerini bitirip dışarı çıkmalıydı. Çünkü deniz havasını bu kadar severken, otelde boş boş oturmak istemiyordu.

Evlendiklerinin ertesi günü, öğleden sonra yola çıkıp, balayına Antalya'ya gelmişlerdi.

Zeynep daha önce buraya bir kere gelmişti, o da Tufan'ın mezuniyeti içindi. O zaman da fazla gezme fırsatı olmamıştı zaten.

Şimdi burada geçirecekleri iki haftaları vardı ve Zeynep her anını dolu dolu yaşamak istiyordu.

Bu düşünceler içindeyken, banyonun kapısı açıldı ve Aras Berk, saçlarını kurulayarak banyodan çıktı.

Genç adam, kendine sevgiyle bakan karısına, aynı bakışla karşılık verdi.

Zeynep ayağa kalkıp onun ıslak saçlarına dokundu.

"Hmmm... Mis gibi olmuş benim kocam. Sıhhatler olsun aşkım" derken, genç adam sımsıkı sarıldı karısına,

"Teşekkür ederim güzel karım. Hadi bir an önce giyinelim de, güzel bir kahvaltı yapalım. Sonra da çıkıp dolaşalım biraz." derken Zeynep başıyla onayladı.

Otelin restoranında, en güzel manzaraya sahip olan masaya oturup, kahvaltı yaparken, Zeynep sürekli denize bakıp gülümsüyordu.

Aras Berk onun deniz tutkusunu bildiği için, buraya gelmek istemişti ve Zeynep'in bu halini gördükçe ne kadar doğru bir karar verdiğini anlıyordu.

Adana'dayken de, bir saatlik bir yolculukla, Yumurtalık yada Karataş sahillerine gidebilirlerdi ama Aras, Zeynep'in farklı şehirleri de görmesini istediği için, burayı tercih etmişti.

Şimdi karısı karşısında böyle mutlu ve huzurlu dururken ne kadar doğru bir iş yaptığını anlamıştı. Yine de ona takılmadan edemedi.

"Zeynep, karşında ben varken sen sürekli denize bakıyorsun, kıskanıyorum ama" derken, şakadan kaşlarını çatmıştı.
Zeynep Aras'ın bu lafına sadece gülüp geçti.

"Sen benim yanımda oldukça, hiç kimseyi, hatta hiçbir şeyi kıskanacak bir ihtimalin yok canım. Gözüm başka bir yere baksa bile, gönlüm senden başkasını görmüyor" dediğinde Aras, karısından gelen bu romantik sözlerle kalbinin teklediğini hissetti.

Masanın üzerinden, eline uzanıp öptü avucunun içinden.

"Öptüğüm yere bıraktım kalbimi güzel karım. Senindir artık " diyerek etkileyici bir bakış attı.

"Yaaaaa Aras yaa çok tatlısın" diyen Zeynep'in ses tonu ve bakışları, tüm huzurunu ortaya çıkarıyordu.

Kahvaltıdan sonra yeni evli çift, ayakkabılarını ellerine alıp, sahilde yürümeye başladılar.

Mart ayı olduğu için etraf sakindi. Tek tük yabancı turistler vardı ama, herkes kendi alemindeydi. Dalgalar yavaş yavaş ayaklarına çarparken, su Zeynep'e soğuk gelmişti.

Yine de kocasıyla çizdikleri bu güzel portreyi bozmak istemiyordu.
Yoruldukları sırada Aras, dalgaların çarpmadığı bir yere otururken, karısını da kucağına çekti.

"Biraz dinlenelim istersen" dediğinde, Zeynep başıyla onaylayıp itaat etti ona.

Daha sonra başını sevdiği adamın göğsüne koyup, gözlerini kapattı.
Dalga sesleri kulağını doldururken, sarıldığı bedenin kokusuyla huzur buldu.

Aras Berk için de durum aynıydı. Denizden gelen rüzgarla Zeynep'in saçları uçuşuyor, ve karısının çiçek kokusu her nefeste ciğerlerine doluyordu.