45.bölüm

1.4K 116 27
                                    

Zeynep gergince masanın üzerinde parmaklarını tıkırdatırken, Aras Berk gülümseyerek onu izliyordu,

"Rahatla Zeynep, Alya da senin benim gibi bi insan" diyip ellerini tutarak stresini aldı genç kızın,

"Ya öyle diyorsun da Aras, şimdi eğer, Anıl bu kızla ileriye dönük bişeyler düşünüyorsa, ki bu kesin bişey gibi. Biz onunla elti gibi bişey olacağız ve ben eltimle anlaşmak istiyorum, inşallah kafalarımız uyuşur" derken Aras gülmeye başladı.

"Elti ha? İyiymiş" dedi

O sırada Anıl ve Alya birlikte yanlarına gelmişti. Kısa bi tanışma faslından sonra yemek söylemişler ve güzel bir sohbet eşliğinde yemeklerini yemeğe başlamışlardı.

Zeynep, Alya'yı hastanede kendini ziyarete geldiğinde görme fırsatı bulmuştu ama, o zaman kalabalıktan fırsat bulup konuşamamışlardı..

Yemeklerini yerken, Zeynep gizlice Alya'yı süzüp hakkında kendi içinde yorum yapıyordu. Kız ona gerçekten çok sıcakkanlı davranmıştı. Anıl'a davranışlarında da bi sahtelik görmemişti. Hayırlısı bakalım diyip yemeğine devam etti.

Bir ara kızlar lavaboya gittiğinde, Zeynep makyajını tazelerken, Alya gülümseyerek onu izliyordu. Zeynep onun makyajsız, doğal güzelliğine baktı.

"Ne güzel, hiç makyaja ihtiyacın yok senin" dediğinde Alya sevimli bir şekilde göz kırptı,

"Teşekkür ederim, ama senin de ihtiyacın yok bence." derken Zeynep boyalı saçlarını gösterip,

"Biraz özgüven eksikliği yaşıyorum. Ondan bu kadar süslülüğüm" dediğinde Alya dostane bi şekilde kızın elini tutup sıktı,

"Bence çok güzel bir kızsın, kendini küçümseme, hastalığı da atlattın çok şükür. Bundan sonra mutlu olmaya bak"

"Teşekkür ederim Alya.
Eee sen anlat bakalım, Anıl'la nasıl gidiyor? Anıl dediğime bakma abim gibidir o benim. Üzme abimi." dedi.
Genç kız güldü,

"İyi gidiyor ama, böyle ayaküstü konuşulmayacak şeyler var içimde, ve ben birine içimi dökmezsem çatlayacağım. Seninle daha geniş bir zamanda, kız kıza oturalım bir gün olur mu?"

"Tabi ki de, çok sevinirim"

İki kız birlikte masaya döndüklerinde, birbirleriyle sürekli sohbet halinde olmaları, Aras ve Anıl'ın hoşuna gitmişti.

Bir süre sonra, Alya'yı büyüten kadın aradığında Anıl yüzünü buruşturdu. Zeynep bunu fark edip elini sıktı genç adamın,

"Bir sorun mu var Anıl? O kadından hoşlanmıyor musun?" diye sorduğunda, Alya telefon görüşmesi için uzaklaşmıştı yanlarından. Anıl sevdiği kıza sıkıntıyla bakıp sonra Zeynep'e döndü,

"O kadında beni rahatsız eden bişeyler var ve Alya bunu benden saklıyor Zeyno. Sen bi kız olarak daha iyi anlarsın" derken Zeynep ona güven veren bir gülümseme sundu.

"Merak etme, kız kıza görüşeceğiz bi daha ki sefere. Aklındaki bütün sorunların cevabını bulmaya çalışacağım" derken Anıl gülümseyip saçını okşadı genç kızın.

"İyi ki varsın Zeyno."

Alya telefon görüşmesini yaptıktan sonra, gitmesi gerektiğini söylemişti ve Anıl, Zeynep ve Aras'a söylemiştim der gibi bakmıştı. İkili olarak ayrıldıklarında, Zeynep başını Aras'ın omzuna yaslamış, aheste aheste yürüyorlardı kaldırımda.

"Aras..." derken genç adam
"Söyle güzelim" dediğinde Zeynep yine aptal gibi sırıtmaya başladı.

Napsın öyle güzel bir ses tonu vardı ki Aras Berk'in... Hele de Zeynep'e özel o şefkatli üslubu. Genç kızı yeniden aşık ediyordu kendine.

ZORAKİ DOSTLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin