Yeni evlenen çifti tebrik edip çıkışa yöneldiklerinde, hafif bi iç geçirdi Zeynep.
Acaba kendi de, bir gün Aras Berk'le, böyle bir resmin içinde olabilecek miydi?
"Ne düşünüyorsun güzelim?" diyen Aras'ın sesiyle kendine geldi genç kız."Hiç..." derken, Aras Berk tek kaşını kaldırıp ona inanmadığını belirterek baktı ama üstelemedi.
Sessiz yolculukları sürerken, Aras Berk arabayı farklı bir yola sürünce, Zeynep merakla ona baktı.
"Nereye gidiyoruz Aras?"
"Yarın gidiyorum bitanem, o yüzden bu geceyi olabildiğince uzatmak istiyorum" dediğinde genç kız gülümsedi.
"O zaman annemle Ayişa ablaya durumu bildireyim de, babalarım merak ederse onlar beni kurtarır" diyip telefonunu eline aldı ve suç ortaklarına mesaj attı.
Nehrin kenarına gelip bir banka oturdular. Gecenin sessizliği ve serinliği huzurlu bir ortam sunmuştu aşıklara.
Aras Berk sağına dönüp, gözleri aylardır çektiği sıkıntılarla hüzün denizine dönmüş Zeynep'e baktı.
Yine hüzün çökmüştü o güzel çehreye. Dağınık topuzundan firar eden saçları uçuşurken, akşamdan beri porselen bebek gibi duran yüzündeki makyajı, hafif bozulmuştu.
Aras Berk onun bu doğal haline dalıp gittiğinde, Zeynep'in başını kendine doğru çevirmesiyle dünyaya döndü.
Genç kız bu büyülü bakışlardan fazlasıyla etkilenmişti.
Başını onun omzuna yaslayıp, huzur bulmak için kapattı gözlerini."Keşke hiç gitmesen... " diye düşünürken, bunu istemeden sesli olarak dile getirmişti.
Aras Berk şefkatle baktı Zeynep'e, elini yanağına koyup hafifçe okşarken,
"Elimde olsa hiç gitmem ki güzelim" dedi ve, gittikten sonra ne kadar özleyeceğini düşünerek, doya doya öptü onu.
Nihayet kendini geri çektiğinde, kızı kollarıyla sararken kulağına eğilip,
"Seni seviyorum Zeynep'im" diye fısıldadı. Karşılığında genç kız da ona aynı şeyi söyledi.
"Ben de seni seviyorum Aras'ım"
Bir süre sessizliği dinlerken, Zeynep Aras gittikten sonrasını düşündü. Bu kez kesin kararını vermişti. Gidecekti İngiltere'ye.
Son günlerde Naz ve Cenk'in düğün telaşı ve bu akşamki mutlu hallerine çok imrenmişti. Kendi de istiyordu öyle tasasız bir mutluluk yaşamayı. Ayılıp bayılma korkusu yaşamadan, sevdiği adamın gelini olmak istiyordu.
Aklına gelenlerle gülümsedi."Aras?" diye yumuşak bir sesle seslenirken, genç adamdan aynı karşılığı gördü.
"Söyle bebeğim"
"Bana biraz benimle ilgili kurduğun hayallerden bahsetsene" dediğinde Aras Berk bir süre düşündü.
"Şimdilerde en çok kurduğum hayal; ımm... Bir an önce askerliği bitirmek ve her gün seni göreceğimi bilerek seninle aynı şehirde uyanmak...
Sonra senin bir sabah uyanıp, tüm sağlık sorunlarının geçtiğini hayal ediyorum bazen... Tamamen iyileştikten sonra hemen evleniyoruz, senin istediğin gibi kına gecesinde seninle eğleniyoruz.
Sonra ertesi gün kuğu gibi süzülüyorsun gelinliğin içinde, düğünümüz nasıl bir düğün hayal ediyorsan öyle oluyor. Ve gecenin sonunda..."
Aras Berk, Zeynep'e iyice sokulup kulağına eğildi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ DOSTLUK
Roman pour AdolescentsBirbirleriyle iç içe büyüyen, beş ailenin çocukları... Dostlukları bozulmasın diye, bir yemin atarsa ortaya, kim daha uzun süre sadık kalabilir ki bu yemine?... Gönlüne söz geçiremeyenler mesela... Ne kadar tutabilir içinde? Dostluğun, kardeşliğin...