Genç adam, iş çıkışı eve gitme planları yaparken, bir anda kendini başka bir yerde buldu.
Yıllar önce duygularını çocukça bulan, kendini kırmaktan çekinmeyen kızın evinin önündeydi.
Ne amaçla buraya gelmişti, bilmiyordu. Sadece dört yıldır göremediği bu kızı merak ediyordu.
Bir kaç dakika geçmişti ki, evin önüne bir araba durdu.
Sol kapıdan önce,otuzlu yaşlarda bir adam inip diğer kapıyı açtı.Alev sırıtarak arabadan indi ve ayaküzeri bir sohbetten sonra, adama sarılıp, onu öperken Aras Berk buna dayanamayacağını anlayıp gaza bastı.
Kıskançlık duygusu ateş almış, ve bir yanar dağdan akan kızgın lav gibi, kalbine doğru akıyordu. Aktığı yerleri yakıp kül ediyordu sanki.
Evlerine varmadan, kenarda bir yerde durdu.
Öfkesini geçirmenin bir yolunu bulmalıydı. Gördüğü görüntüyü silmeliydi hafızasından...O sırada arabanın camı tıklatıldığında, kendine gelip camı açtı.
"Zeyno, ne işin var senin burada?" diye sorduğunda genç kız da aynı anda,
"Aras ne işin var senin burda?" demişti.
Aralarında geçen bu diyalog ikisini de güldürmüştü.
Genç kız adamdan bir hamle gelmeyince, kendi gidip arabanın yolcu koltuğuna oturdu."Hadi sür, sıkıntılı gördüm seni. Biraz kafa dağıtalım." dedi.
Aras Berk kaşlarını kaldırıp bu küçük cadıdaki özgüvene hayret etti.
"Aa şu gelen Tufan mı?" derken Zeynep o anda etrafa korkuyla bakıp,
"Hani nerede?" diyince Aras Berk kahkaha atmadan duramadı.Bu kız onu gerçekten iyi hissettiriyordu. Bütün sıkıntısı aklından uçup gitmişti şimdiden.
"Ne gülüyorsun sen? Utanmıyor musun dalga geçmeye?" diye suratını astı genç kız.
"Kızım daha abinin adını duyar duymaz korkudan titriyorsun. Ne cesaretle aklına eseni yapıyorsun bakim?" diye ona sataştığında, Zeynep dudaklarını büzüp gözlerini kaçırdı.
"Ben... seni kötü durumda görünce başka hiç bir şey düşünmedim. Sana moral olacak bir şeyler yapmam gerek diye düşündüm."
Kızın kekeleyerek söylediği şeyleri gülümseyerek dinledi Aras.
Sonra, hayatı boyunca her zaman onu düşünen, bu şirin kızı bir anda kolundan tutup kendine çekti. Bir abi şefkatiyle sarılıp saçlarını okşarken,
"Tamam Zeyno, ben sadece şaka yaptım." diyip sonra onu kendinden uzaklaştırırken,
"Eee söyle bakalım, nereye gidelim?" diye sorunca, Zeynep'in gözleri ışıldayıp,
"Çocukça eğlenebileceğimiz bir yer olsun" dedi.
Aras Berk gülerek,
"Senden de başka bir aktivite beklenmezdi ya" diye dalga geçtiyse de Zeynep buna içerlemişti.
O Aras Berk'in gözünde hâlâ lunaparklarda eğlenenen bir anaokul çocuğuydu.
Araba durduğunda kendine gelen Zeynep, bir lunaparkın önünde olduklarını fark edince , keyifsiz bir ifadeyle yanındaki adama baktı.
"Aras Berk, ben öylesine söylemiştim. Bence başka bir yere gidelim. Böyle yerler senin tarzın değil, biliyorum." dedi.
Aras Berk, az önceki şakasına kırılan genç kızdaki keyifsizliği farketmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ DOSTLUK
Ficção AdolescenteBirbirleriyle iç içe büyüyen, beş ailenin çocukları... Dostlukları bozulmasın diye, bir yemin atarsa ortaya, kim daha uzun süre sadık kalabilir ki bu yemine?... Gönlüne söz geçiremeyenler mesela... Ne kadar tutabilir içinde? Dostluğun, kardeşliğin...