...Doyduktan sonra etrafa bakınan Zeynep, ilerideki masada oturan iki adama dikkatle baktı.
Babası ve onun karşısında tanıdık bir sima vardı ama, bu tanıdık biri Zeynep için iyi birşeyler hatırlatmıyordu.
"Aras şuraya baksana. Babamla oturan şu adamı tanıyorum galiba, ama neden bilmiyorum o adam beni huzursuz etti."
Aras Berk, merakla Zeynep'in gösterdiği yere baktığında, Erdem beyin yanındaki adamı tanımaya çalıştı ama, bir türlü çıkaramadı.
"Ben tanıyamadım, sen nereden biliyorsun canım?" diye sorduğunda Zeynep, Anıl'la ikisini yanlış anladığı günü anlattı.
"O gün bu adam ısrarla benimle konuşmak istemişti ve huzursuz olmuştum. Babamla ne işi olabilir ki?" dedi. Aras Berk ayağa kalkıp,
"E gel o zaman, bir selam verip anlayalım kim olduğunu" diye önerdiğinde, Zeynep çekinerek ayağa kalktı.
Birlikte babasının yanına yürürlerken, Erdem bey kendine doğru yürüyen ikiliyi fark etti ve bir an panikledi. Karşısındaki adama gelenleri işaret edip,
"Sakın yanlış bişey yapma!" diye uyardığında olumlu yanıt aldı.
"Babacım, merhaba, napıyorsun burada?" diyerek yaklaştı Zeynep.
Babasına sarılırken, karşısındaki adamın bakışları tuhaf gelmişti. Erdem gülümseyip,
"Arkadaşımla karşılaştık da biraz oturalım dedik. Tanıştırayım Nihat benim çok eski arkadaşım. Nihat, bunlarda, kızım Zeynep, ve damadım Aras Berk" diyerek tanıttı herkesi birbirine.Nihat'ın Zeynep'e uzattığı eli boş kalınca, Aras Berk nazikçe araya girip,
"Çok memnun olduk" diyerek tokalaştı.
Zeynep bu kaba tavrından dolayı pişman olsa da, o an adamın elini sıkmak istememişti. Babasına dönüp,
"Biliyor musun baba? Biz abimin nişanından önce, karşılaşmıştık Nihat beyle. Bana Zehra diye birini sorup, 'Onun kızı mısın?' demişti. Zehra kim?" diye sorarken, Erdem ve Nihat'ın huzursuz bakışları, Aras Berk'in gözünden kaçmamıştı.
"Bilemiyorum Zeynep..." diyen Erdem'den Nihat araya girdi,
"O gün için kusura bakma kızım, pek iyi değildim" dediğinde Zeynep, adamın sevecen ses tonu ve kızım derkenki samimi tavrına gülümsedi,
"Estağfurullah ne kusuru" derken kurtarıcısına baktı. Aras Berk araya girip,
"Şey biz artık gidelim, benim şirkete gitmem gerekiyor, Zeynep'i de eve bırakırım" dediğinde Erdem başını sallayıp,
"Peki çocuklar, görüşmek üzere." dedi.
Arabadayken Aras'ın düşünceli tavrı Zeynep'i rahatsız etmişti.
"Aşkım bişey mi oldu, niye durgunlaştın?" dediğinde Aras aynı ifadeyle Zeynep'e baktı,
"Seni şüphelendirmek istemem ama, onların herkesten gizledikleri bişeyler var Zeynep..."
***
Elindeki parıldayan tektaşa bakarken, gülümsüyordu Naz. Hiç bu kadar uzun süre sırıttığını da hatırlamıyordu ya.
Cenk'in söylediği sözler... O romantik evlilik teklifi... Hazırladığı sürpriz...
Gerçi Mert'in düşmesi, tüm romantizmi bozmuştu ama, yine de güzeldi herşey.
"Yüzünde açan güllerin sebebi ben miyim deniz gözlü?" diye soran Cenk'in sesiyle kendine geldi.
Bir an göz göze geldiklerinde kalbi daha bir hızlı atınca, gözlerini kaçırdı genç kız.
"Evet, sensin" deyiverdi sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ DOSTLUK
Teen FictionBirbirleriyle iç içe büyüyen, beş ailenin çocukları... Dostlukları bozulmasın diye, bir yemin atarsa ortaya, kim daha uzun süre sadık kalabilir ki bu yemine?... Gönlüne söz geçiremeyenler mesela... Ne kadar tutabilir içinde? Dostluğun, kardeşliğin...