23.bölüm

1.6K 111 45
                                    


Cenk, kaşları çatık, kollarını göğsünde kavuşturmuş, arabasına yaslanmış, deniz gözlüsünü beklerken söyleniyordu. Hayat ona hep kırmızı ışık yakıyordu gerçekten.

O sabırsızlıkla, bu gece sevgilisine bir adım daha yaklaşacağının derdindeyken, Zeynep'in ailesindeki huzursuzluk diğer ailelere de yansımış, Cem amcası da isteme olayını başka bir güne ertelemişti.

Naz yanına gelirken de duruşunu bozmadı, ne durumda olduğunu görsün istiyordu.
Naz yanına yaklaştığında,

"Cenk, iyi misin, bu ne surat?" diye sordu.

Cenk ona arabanın kapısını açarken,

"Bir de soruyor musun?" diyip kendi de sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp yolda ilerlerken, sitem dolu sözlerini sevdiğine döktü.

"Ya neden hep bekletilen oluyorum ben? Tamam Zeynep'in durumuna ben de üzüldüm, ama elimizden ne gelir ki? Niye erteliyoruz biz işimizi? Naz, baban seni bana vermeyecek değil mi? Bahane mi arıyor sence?"

Naz, Cenk'e hayretle bakıyordu. Onu hiç böyle görmemişti. Çünkü genelde birşeyleri erteleyen, bekleten o olurdu.

"Cenk saçmalama lütfen, babam bi söz verdi ve sözünden dönmez tamam mı! Sadece şuan, Erdem amcalar bu durumdayken ayıp olur diye düşündü. Bence gayet mantıklı bir sebep." diye açıkladığında Cenk sesli bi nefes verdi.

"Özür dilerim. Çocukluk ettim"

"Özür dilenecek bir şey yok Cenk, sıkma canını artık lütfen. Geç olsun güç olmasın demişler di mi?"

Cenk ona bakıp güldü.

"Canım geç olsun da, çok geç olmasın bence. Bak Arasla Zeynep'e, bize göre ne kadar erken yaşta birbirlerini buldular." dediğinde Naz da güldü,

"Zeynep'le kendimi karşılaştıracak olsam, ben çoktan evde kaldım" dedi.

Cenk onun bu dediğine kahkaha atmıştı.

"Merak etme deniz gözlüm, senin evde kalmana asla müsaade etmem. O evden benim için çıkacaksın inşallah" dediğinde Naz'ın içini bir heyecan dalgası sardı.

Araba evlerine yaklaştığında Cenk sağda durunca Naz merakla ona baktı,

"Neden durduk?"

"İki dakika bekle canım, geliyorum" diyip arka tarafa gitti.

Naz onun ne yapmaya çalıştığına bakarken, Cenk bir çiçekçiye girip elinde bir tane beyaz gülle geri çıktı. Naz hayranlıkla onu süzerken, gülümsüyordu.

"Sana en çok benzeyen şeyi aldım deniz gözlüm" diyerek uzattı gülü Cenk.
Naz, gülü eline alıp koklarken gülümsedi,

"Teşekkür ederim Cenk, bu bana aldığın ilk gül. Hep saklayacağım" dediğinde Cenk'in gözleri mutlulukla parıldadı.

"Seni çok seviyorum Naz, duygularıma karşılık verip beni kalbinle ödüllendirdiğin için, asıl ben sana çok teşekkür ederim"

Naz eve gelir gelmez odasına çıktı. Kalbi tüm hızıyla atarken, elindeki gülü koklayıp Cenk'in romantik sözlerini hatırladı.

Acaba Cenk haklı mıydı? Aras ve Zeynep'i düşünecek olursa, kendini geç kalmış gibi düşünüyordu ama, aşka kim geç kalmıyordu ki?

O yüzden madem artık ona bi adım atmıştı. Yıllardır Cenk'i beklettiğine değmesini sağlayacaktı.
Onu kendini sevdiğine asla pişman etmeyecekti.

Huzurlu bir şekilde alt kata inip, akşam hazırlığı yapan annesinin yanına gitti.

"Yardım lazım mı anneciğim?"

ZORAKİ DOSTLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin