✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)

HAZRETİ ZEYNEB BİNTİ HUZEYME (RADIYELLÂHÜ ANHÂ)

Zeynep binti Huzeyme (radıyellâhü anhâ) Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimizin ailesine katılan bahtiyarlardan...
Cömertliğiyle tanınmış, yoksullara, fakirlere yardım etmesiyle meşhur olmuş merhametli, şefkatli, iyiliksever bir ahlâka sahip gönül zengini mücâhidelerden...

Zeyneb bint-i Hûzeyme (radıyellâhü anhâ) 'nın fakir ve düşkünlere karşı büyük bir merhameti ve şefkati vardı. Bu, merhamet ve şefkatinden dolayı eline geçen malları ve paraları hemen hiç bekletmeden sadaka olarak dağıtırdı. Bizzat kendisi fakirleri ve düşkünleri arar, bulur ve hiç ummadıkları anda onlara yardım yapardı. Bu bakımdan gerek Câhiliyye devrinde ve gerekse İslâm olduktan sonra Ümmü'l Mesâkin, yani, Miskinlerin ve Fakirlerin annesi lâkab ve künyesini ölene kadar devam ettirmiştir.

O, Arabistanın en güçlü kabilelerinden olan Âmir İbni Sa'sa' kabilesine mensuptu. Kabilesi arasında önemli bir nüfûza sahipti. Kabile ve Nesebi: Zeyneb bint-i Hûzeyme bin el-Hâris bin Abdullah bin Amr bin Abdümenaf bin Hilâl bin Amr bin Sâ'sa'â'tül Hilâliye'dir.

Babası: Hûzeyme bin el-Hâris bin Abdullah'ın soyu on sekizinci göbekte, Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in dedesi Mudar'da birleşir.

Annesi:Hind bint-i Avf bin Züheyr el-Kureyşî dir. Takriben Miladi 595 yıllarında, Nübüvvetten on dört -on beş yıl kadar önce Mekke şehrin'de doğdu.

(Okyanus_Gibi : Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) neseb silsilesi için - Ne Kadarını Biliyoruz? - Kitabına bakarak bilgi sahibi olabilirsiniz.)

Zeyneb bint-i Hûzeyme (radıyellâhü anhâ) , gerek Câhiliyye ve gerekse İslâmiyet devrinde çok merhametli ve çok cömert oluşu yüzünden ona Ümmü'l-Mesâkin (yoksulların anası) künyesi verilmiş, ve bu künye ile meşhur olmuştur. Onun Mekke'de iken İslâma girdiği ve bu yolda Mekke'den Medine'ye hicret ettiği rivâyet edilir.

Hazreti Zeyneb (radıyellâhü anhâ) , çok genç yaşta Mekke'de iken, İslâmdan kısa bir müddet önce veya islâm'ın ilk geldiği sıralarda Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in amcası Hâris'in oğlu Tûfeyl bin Hâris ile evlendi. Ancak çok şiddetli geçimsizlik yüzünden kısa bir müddet sonra ondan boşanmak zorunda kaldı. Tufeyl'den boşanınca, Tûfeyl bin Hâris'ın ve, Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in amcazadesi, Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe hatundan beraber süt emdiği süt kardeşi, ve Bedir Şehidi, Ubeyde bin Hâris (radıyellâhü anh) ile evlendi.

Mekke'de kaldıkları süre içinde Mekke müşriklerinden çok eziyet, ve sıkıntılar çektiler. Bu arada boşanmış olduğu Tûfeyl bin Haris'de iman etmişti. Miladi 622 yılında, İkinci kocası Ubeyde bin Hâris (radıyellâhü anh) ve tüm âilesi ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret ettiler.

Hicretin sekizinci ayında Şevval ayı içersinde kocası Ubeyde bin Hâris (radıyellâhü anh), Medine'nin güney batısında kızıl deniz kıyısına, Şam'dan dönmekte olan müşriklerin ticaret kervanlarını korkutmak veya vurmak üzere, Rabiğ Seferi için altmış veya seksen kişilik bir mucahid birliğinin komutanı olarak Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından görevlendirildi. Rabiğ Seferinde herhanği bir çatışma olmadan kocası Medine'ye geri döndü.

Kocası Ûbeyde bin Hâris (radıyellâhü anh), hicretin ikinci yılı Ramazan ayında, Miladi 624 yılının Mart ayında meydana gelen, ve Meleklerin dahi ğıbta ettikleri 314 kişilik O, Şanlı ordu ile Bedir'e katıldı. Bedir'de iki ordu karşı karşıya gelib önce sözlü olarak atışıp bekleştikleri zaman, Müşrik liderlerin Müslümanlara şöyle dediler:

"-Karşımıza bizimle çarpışacak dengimiz olan yiğitler istiyoruz!"

Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) , daima en riskli ve zorlu görevleri birinci derece yakını olanları verirdi! Kolay görevleri ise, diğer sahabilere verirdi. Bedir Savaşı'ında yine aynı şeyi yaptı. En başta Amcası, ve Amcası oğullarını bu riskli ve zorlu görev ile görevlendirdi.