Ümmü Habib bint-i Abbas, bin Abdülmuttalib (radıyellâhü anhümâ), Hicri 9. Miladi 630 yıllarında Medine’de doğdu. Babası; Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in muhterem amcası Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) ’dır. Annesi ise; Lübabetü’l-Kübra bint-i Hâris el-Hilaliye (radıyellâhü anhâ) , olub lakabı ise; Ümmü’l-Fadl ’dır.
İsminin Ümmü Habib değilde Ümmü Habibe olduğu da söylenir. Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde o, iki yaşlarında idi. Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in amcasının kızı olan Ümmü Habibe (radıyellâhü anhâ) , bir gün annesi ile birlikte Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in yanına gelmişlerdi. Küçük ama çok güzel bir kız olan Ümmü Habib’i Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) görünce, onu taltif etmek ve ona şaka yapmak için şöyle demişti.
“-Eğer bu kız büyürde, ben de o zamana kadar yaşarsam; onunla evlenirim!”
[1]
Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) , babası Abbas (radıyellâhü anh) ’yı çok severdi. Onun hakkında:
“-Kureyş’in en cömerdi dir!”buyurur.
“-Ey Allâh’ım, Abbas’ı ve çocuklarını affet, onları günah kirlerinden temizle, muhâfaza et!” diye duâda bulunurdu.
Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) ’ın oğlu Abdullah İbn-i Abbas (radıyellâhü anhümâ) , Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in şöyle dua ettiğini naklediyor:
“-Allâh’ım! Abbas’ın ve çocuklarının gizli ve aşikâr yapmış oldukları günahları affet. Allâh’ım! Çocuklarını ona Hayru’l-Halef kıl!”
Ebû Hüreyre (radıyellâhü anh) Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in şöyle dua ettiğini naklediyor:
“-Allâh’ım! Abbas’ın gizli, aşikâr, açık ve kapalı yapmış olduğu günahları affet. Kıyamete kadar onun neslinden gelenlerin yapacakları günahları affet!”
Yine Ebû Hureyre (radıyellâhü anh) : Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in şöyle dua ettiğini naklediyor:
“-Allâh’ım! Abbas’ı, çocuklarını ve onları sevenleri affet!”
Âsım (radıyellâhü anh) ise: Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in şöyle dua ettiğini naklediyor:
“-Abbas benim amcamdır. Babam mevkiindedir. Soyumdan hayatta tek olan odur. Allâh’ım! onun günahları affet. Yapmış olduklarının en iyisini kabul et. Yaptığı kötülükleri görmezlikten gel, onun soyundan sâlih evlâtlar getir!”
Ebû Üseydü’s-Said’î (radıyellâhü anh) ise şöyle anlatıyor:
“-Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) , Abbas bin Abdülmuttalib’e:
“-Sen, ve çocukların, yarın ben gelinceye kadar yerinizden ayrılmayın. Sizinle bir işim var!”buyurdular.
Onlar, ertesi gün kuşluk vakti geçinceye kadar beklediler.
Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) gelince:
“-Esselâmû Aleyküm!”dedi.
“-Ve Âleyküm Selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!”diyerek selâmına mukabelede bulundular.
Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) :
“-Dünden beri nasılsınız?”dedi.
Onlar da:
“-Hamd olsun!”diye karşılık verdiler.
Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) :
“-Toplanın, birbirinize yaklaşın!”dedi.
Onlar, sıkışıb Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’e yaklaşınca örtüsünü üzerlerine örterek şöyle dua etti.
“-Yarabbi! Bu benim amcamdır. Babam mevkiindedir. Bunlarda Ehl-i Beytim’dir. Benim onları böyle örtümle koruduğum gibi, sende onları cehennemden koru!”
Bu dua üzerine kapının sövesi, ve evin duvarları dile gelerek:
“-Amin! Amin! Amin!”dediler.
[2]
Ümmü Habib (radıyellâhü anhâ) , Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in vefatlarında henüz iki yaşında bir çocuktu. Ümmü Seleme (radıyellâhü anhâ) validemizin ilk eşi Ebû Seleme (radıyellâhü anh) ’ın kardeşinin oğlu, el-Esved bin Süfyan bin Abdülesed el-Mahzumi ile evlenmişti. Bu zat, daha önceleri henüz iman etme şerefine ermeden şirk saflarında babası ile birlikte müşrik olarak Bedir Savaşı’na katılmışlardı. Bedir Savaşı sonunda kendisi Müslümanların eline esir düşmüş, babası şirk inancı üzerine öldürülmüştü. Kendisi ise, fidye verip kurtulmuştu.
Daha sonraları el-Esved bin Süfyan, bin Abdülesed, el-Mahzumi, iman ederek, Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) gibi bir insanın kızı ile evlenib Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) gibi birinın evine damat olmuştur. Bu evliliklerinden, Abdullah, veya Zerkâ adında bir oğulları, Lübabe adında da bir kızları dünyaya gelmiştir.
Ümmü Habib (radıyellâhü anhâ) Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in vefatlarıından sonra, halife Hazreti Ebû Bekr,
Hazreti Ömer,
Hazreti Osman,
Hazreti Ali (radıyellâhü anhüm) ’ün hilafetleri dönemlerini idrak etti. Ancak bu dönemlerde neler yaptığına dair elimizde fazla hiçbir bilgi yoktur. Ümmü Habib bint-i Abbas (radıyellâhü anhâ) , Medine’de vefat etti. Kabri, Medine’de Cennetü’l-Baki Kabristanlığındadır. Ancak vefat ettiği tarihi ve vefatında kaç yaşında olduğu malumumuz değildir.
Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir.
ALLAH'U TEÂLÂ ondan razı olsun. Kabri cennet olsun.
Rabbımız bizlere kendi hayatımızda onları rehber edinmeyi nasîb eylesin. Onların yüce duygularına ulaşabilmeyi hayat ölçümüz eylesin. Bizleri şefaatlerine nâil eylesin.
ÂMÎN.
Medya : AKSA ÇOCUK MARŞI ('NI dinlediniz mi?)
>♢>♢>♢>♢>♢>♢>♢>♢>♢>♢>♢>
Aşağıdaki olay ve gerçekleştiği hicri yıl eşleşmelerinden hangisi yanlıştır?
A ) Beni Kureyza Gazvesi / Hicri 5. Yıl.
B ) Hayber 'in Fethi / Hicri 1. Yıl.
C ) Uhud Gazvesi / Hicri 3. Yıl.
D ) Kıblenin Değişmesi / Hicri 1. Yıl.
♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢<♢
HAYRINI GÖRÜN İNŞÂEالله
ÂMÎN.
HAYRLA KALIN.
RABBİME EMANET OLUN.
SELÂM VE DUA İLE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
SpiritüelPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...
