HAZRETİ ÜMMÜ HAKÎM BİNTİ HÂRİS (RADIYELLÂHÜ ANHÂ)

50 10 11
                                    

Ümmü Hakîm binti Hâris (radıyellâhü anhâ) Mekke Fethi günü İslâm’la şereflenen bir hanım sahâbî...

İslâm’ın amansız düşmanlarından İkrime İbni Ebû Cehil’in hidayetine vesîle olan çilekeş, gayretli, fedakâr bir aile...

Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizden eman alıp kocası İkrime’yi bulmak için çöllere düşen canını tehlikelere atmaktan çekinmeyen, sabır ve metânet sâhibi bir hanım..

~~~

Ümmü Hâkim (radıyellâhü anhâ) , Mekkeli ve Mekke doğumludur. Ancak doğum tarihi belli değildir.

O, Kureyş reislerinden İslâm’ın azılı düşmanı olarak bilinen Hâris İbni Hişam’ın kızıdır. Annesi Fâtıma binti Velid binti Muğıyre , Hâlid bin Velid’in bacısıdır. Kocası ise; ikrime bin Ebî Cehl’dir. Dolayısı ile böyle bir ailenin gelini olmaktan dolayı İslâm ile tanışması ancak Mekke’nin Fethi’nden hemen sonra nasib oldu.

~~~

O, Cahiliyye döneminde intikam hırsıyla dolu idi. Uzun bir zaman İslâm’a karşı Hind binti Utbe ile birlikte hareket etti. Bedir Gazvesi’nin intikamını almak için Kureyş erkeklerini ve özellikle kocalarını sürekli kışkırtan, kin ve hiddet dolu bir kadın. Uhud Savaşı’nın meydana gelmesine ön ayak olan, def çalarak, şiirler okuyarak erkekleri savaş meydanına sürükleyen, inandığı dâvâ uğruna canını fedâ etmekten çekinmeyen irâdesi kuvvetli bir hanım.

O, Mekke Fethi günü Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin engin merhameti ve müsamahası karşısında Hakk’a teslim oldu. İntikam hisleri ve düşmanlık duyguları eriyip yok oldu. Müslümanların Kâbe’de huşû ile ibadet edişlerinin tesirinde kalarak arkadaşı Hint ile birlikte İslâm’ın nuruna koştu. İslâm’la şereflenişi şöyle oldu:

İki Cihan Güneşi (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz Mekke’ye girip Kâbe’yi putlardan temizleyerek Allah’ın birliğini, İslâm’ın yüceliğini, afvını, engin merhamet ve müsamahasını bütün Mekke halkına “sizler serbestsiniz” diye ilân edince Kureyşliler gruplar halinde İslâm’a koştu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Fethin ikinci günü Safa Tepesinde yeni müslüman olanlardan bey’at almağa başladı. Kureyş’in reisi Ebû Süfyan’ın hanımı Hint binti Utbe (radıyellâhü anhümâ) hanımlardan bir grup oluşturarak Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimize bey’at etmeğe geldi.

Ümmü Hakîm de beraber idi. Erkeklerin bey’atı bitince hanımlara Hazreti Ömer (radıyellâhü anh) vasıtasıyla şunlar söylendi:
  
     “Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak üzere bana bey’at edin. Zina yapmayın, çocuklarınızı öldürmeyin, iftira etmeyin. Marufta (iyi olan şeyde) bana karşı gelmeyin.” Hanımlar arasından Hint ile Ümmü Hakîm (radıyellâhü anhümâ) ayağa kalktı ve sözcü olarak:
“Ya Rasûlallah! Sen bize ancak doğruyu ve güzel ahlâkı emrediyorsun.” diyerek bey’at ettiklerini söylediler. Hep birlikte kelime-i şehadet getirerek İslâm’la şereflendiler.

Ümmü Hakîm binti Hâris (radıyellâhü anhâ) İslâm’a girer girmez ilk hizmeti kendi kocasına oldu. Hidayetine vesîle olmak için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin yakınına geldi ve İkrime’ye eman vermesini isteyerek:

   “-Yâ Resûlallâh! İkrime, öldürüleceğinden korktuğu için Yemen’e kaçtı. Kendisi Senin onu öldüreceğinden korkuyor. Ona emân ver!”diye ricada bulundu.

Resûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) :

     “-Ona, emân verilmiştir!” buyurmuştu.

✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin