Huleyde Binti Kays (radıyellâhü anhâ)
Huleyde binti Kays (radıyellâhü anhâ) Ensar hanımlarının ilklerinden... Kocası ile birlikte Mekke’ye gelerek ikinci Akabe görüşmesinde Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimize biat etme şerefine nâil olan bir hanım sahâbî... Ümmü Bişr adıyla da anılır.
O, Medine’lidir. Babası Kays İbni Sâbit’tir.
Kocası Berâ İbni Ma’rur (radıyellâhü anh) ’dır.Huleyde (radıyellâhü anhâ) akıllı, zekî bir hanımdı. Hâdiseleri, hâtıraları zihninde iyi muhafaza ederdi. Allah Rasûlüne (sallallahu aleyhi vesellem) biat için çıktığı Mekke yolculuğunda kocasının bir hâtırasını şöyle nakleder.
Yesrib’de İslâm yayılmaya başlayınca bir grub Ensarlı Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimizi ziyaret etmeye karar verdiler. Berâ İbni Ma’rur (radıyellâhü anh) ile birlikte ben de kafileye katıldım. Yolda namaz kılmaya kalkıldığında Berâ (radıyellâhü anh) ’ın gönlüne bir his geldi. Kendi kendine:
“Ben Kâbe’yi arkama almak istemiyorum. Ona doğru namaz kılmak istiyorum” demeye başladı.
Ashabtan Ka’b İbni Mâlik, Es’ad İbni Zürâre (radıyellâhü anhümâ) ve diğer ileri gelenler:
“Vallahi, biz Peygamberimizin (sallallahu aleyhi vesellem) sadece Şam tarafına doğru namaz kıldığını duyduk. Ona muhalefet etmek istemiyoruz.” dediler.
Berâ (radıyellâhü anh) fikrinden vazgeçmedi ve: “Ben Kâbe’ye doğru namaz kılacağım.” dedi.
Mekke’ye geldiklerinde Berâ (radıyellâhü anh) Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) efendimize yolculukta geçen hâdiseyi nakletti:
“Ya Rasûlallah! Ben bu yolculuğa, Allah beni İslâm nimetine kavuşturduktan sonra çıktım. Kâbe’yi arkama almak bana ağır geldi. Ona doğru namaz kılmak gönlüme daha sıcak geldi. Bu konuda arkadaşlarım bana karşı çıktı. Bundan dolayı içime şüphe düştü. Sizin görüşünüz nedir?” dedi.
Fahr-i Kâinat (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz , Berâ İbni Ma’rur (radıyellâhü anh) ’a tebessüm ederek: “Sen zaten bir kıble üzerindeydin. Keşke o konuda sabretseydin.” buyurdu.
Berâ (radıyellâhü anh) bu cevap üzerine tekrar Şam tarafına doğru dönerek namaz kılmaya başladı. Fakat o, Kâbe’ye doğru ilk namaz kılan olarak tarihe geçmiş oldu.
Huleyde (radıyellâhü anhâ) ’nın Berâ İbni Ma’rur (radıyellâhü anh) ile evliliğinden Bişr adında bir oğlu olmuştu. Çocuğunu İslâmî güzelliklerle büyütebilmek için çok gayret sarfetti. Çocuğun eğitimine dikkat etti. Onun gönlünün Allah ve Resûlü sevgisiyle dolması için çırpındı. Yavrusunun bir İslâm mücâhidi olarak yetişmesini istedi.
Huleyde binti Kays (radıyellâhü anhâ) oğlunun adından dolayı Ümmü Bişr b. Berâ diye de anılır oldu. Allah ve Resûlüne teslimiyeti tam olan oğlu Bişr (radıyellâhü anh) , kahramanlık ruhuyla kalbi dolu olarak yetişti. Genç yaşta o, İslâm’ın bir mücâhidi oldu.
O, İki Cihan Güneşi (sallallahu aleyhi vesellem) efendimizle birlikte Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşlarına katıldı. Büyük kahramanlıklar gösterdi.
Sonunda Hayber’de Fahr-i Kâinat (sallallahu aleyhi vesellem) efendimize hediye olarak ikram edilen zehirli kebabtan yiyerek şehadet şerbetini içti.Huleyde binti Kays (radıyellâhü anhâ) şehid annesi olmuş ve hayatta yalnız kalmıştı. Kocası da hicretten bir ay kadar önce vefat etmişti.
Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz Yesrib’e hicret edince kocasının kabrini göstermek üzere başına geldi ve:
“Ya Rasûlallah! Bu biat edenlerin ilki, Kâbe’ye yönelenlerin ilki, malının üçte birini vasiyet edenlerin ilki ve nakîblerden biri olan Berâ İbni Ma’rûr (radıyellâhü anh) ’ın kabridir.” dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
SpiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...