HAZRETİ MEYMÛNE BİNTİ HÂRİS (RADIYELLÂHÜ ANHÂ)
Meymûne binti Hâris (radıyellâhü anhâ) Resûlullah (ﷺ) Efendimiz’in nikâhı ile şereflenen son eşi… Umretu’l-Kazâ dönüşü kendi isteği üzere Efendimizin (ﷺ) aileleri arasına katılarak mü’minlerin annesi olma şerefini elde eden bahtiyarlardan…
En son vefat eden annemiz…
Zeynep binti Huzeyme (radıyellâhü anhâ) annemizle de anne bir kardeş…Hazreti Meymûne (radıyellâhü anhâ) , Mekke’de Benî Hilâl kabîlesine mensuptur. Asıl adı Berre olup, Efendimiz onu Meymûne anlamı (Uğurlu, bereketli, kutlu) olarak değiştirdi.
Hicretten sonra ashabıyla birlikte emniyet ve güven içerisinde mübarek belde Mekke’ye girişinin bir hatırası olarak ona Meymûne adı verildi.
Annesi Hint binti Avf İbni Züheyr ibni Hâris’dir. Halk arasında büyük itibara sahipti. Ona, “İhtiyar kadınların en talihlisi” denirdi. Kızlarının hepsini zamanının itibarlı ve ileri gelen şahsiyetleriyle, meşhur kimselerle evlendirmişti.
“MÜ’MİNE KARDEŞLER”
İki Cihan Güneşi (ﷺ) efendimiz, Meymûne annemizin üç kız kardeşine “Mü’min Kardeşler” diye iltifat ederdi.
Bunlardan Zeynep binti Huzeyme (radıyellâhü anhâ), Efendimizle (ﷺ),Ümmü’l-Fadl Lübâbetü’l-Kübrâ, Hazreti Abbas (radıyellâhü anhümâ) ile,
Esma binti Umeys da Cafer ibni Ebi Tâlib (radıyellâhü anhümâ) ile evliydi.
Diğer kardeşleri Selma binti Umeys Hazreti Hamza (radıyellâhü anhümâ) ile
Hazreti Halid İbni Velid’in annesi Lübabetu’s-Suğra Velid İbni Muğire (radıyellâhü anhüm) ile,
Esma binti Hâris, Übey İbni Halef ile (radıyellâhü anhümâ)
Azze binti Hâris Ziyad ibni Abdullah (radıyellâhü anhümâ) ile evliydi.Hepsi de toplumun ileri gelen şahsiyetleriydi. Hizmetleriyle, şecaat, cesâret ve kahramanlıklarıyla halk arasında itibar kazanmış kişilerdi.
Meymûne binti Hâris (radıyellâhü anhâ) İslâm’dan önceki dönemde Mes’ud İbni Amr İbni Umeyr es-Sekafî ile evlenmişti. Ondan ayrılınca Ebû Ruhum İbni Abdiluzza ile nikâhlandı. Onun ölümünden sonra dul kaldı. Bundan sonra gönlüne bir ateş düştü. Artık kimseyle evlenmek istemiyordu. Bir istisnası vardı. O da Efendimiz’di.
HAZRETİ MEYMUNE (RADIYELLÂHÜ ANHÂ) ’ NİN EVLENME İSTEĞİ
O, Resûlullah (ﷺ) ’ın âileleri arasına katılmanın ne büyük şeref olduğunu biliyordu. Bu şerefe nail olabilme arzusu bir sevgi yumağı halinde kalbine yerleşti. Bir ateş gibi gönlünde yanmaya başladı. “Resûlullah (ﷺ) ’ın eşi-mü’minlerin annesi” olma şerefine erebilme isteği adetâ onun rüyası oldu.
Lâkin bir hanımefendi olarak bu halini kime açabilirdi. Düşündü taşındı, kendine en yakın gördüğü, kendisini yanlış anlamayacağına ve hislerine tercüman olabileceğine inandığı kardeşi Ümmü’l-Fadl’e (radıyellâhü anhâ) durumu açtı. Ona, Rasûlullah (ﷺ) ’a karşı kalbinde duyduğu muhabbetten bahsetti. Ümmü’l-Fadl (radıyellâhü anhâ) kardeşinin yüreğindeki bu yanık hislere tercüman olabilmek için derhal harekete geçti.
Onun samîmi niyet ve isteklerini kocası Hazreti Abbas (radıyellâhü anhâ)’a aktardı. O da baldızının bu tabii isteğini Efendimiz (ﷺ) ’e ulaştırmak üzere hemen huzuruna gitti.
Yanına varınca Berre’nin hâlet-i rûhiyesin’den bahsetti. Onun durumunu, kendisine karşı duyduğu muhabbeti anlattı ve dul kaldığını söyledi. Yüksek ahlâk ve faziletlerinden söz ederek onu methetti. Onunla evlenmesinden memnun kalacağını ve nikâhlarını kıyabileceğini nakletti. Bir amca olarak “Berre” ile evlenmesini çok arzu ettiğini ilâve etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
SpiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...