Zeyneb bint-i Ebû Seleme

27 5 5
                                    

Babası Ebû Seleme el-Mahzûmî (Radıyellâhü anh), Resûlullah in (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) sütkardeşi ve halası Berre bint Abdülmuttalib’in oğludur. Annesi Ümmü Seleme, Ebû Seleme’nin (Radıyellâhü anhümâ) Uhud Gazvesi’nde aldığı yaranın etkisiyle bir süre sonra vefat etmesi üzerine 4 (626) yılında Resûl-i Ekrem’le (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) evlenmişti.

Ebû Seleme ve Ümmü Seleme (Radıyellâhü anhümâ) , Habeşistan’a ve Medine’ye hicret eden sahâbîlerden olup Zeyneb (Radıyellâhü anhâ) , Habeşistan’da dünyaya geldi. Bazı rivayetlerde onun Ebû Seleme’nin (Radıyellâhü anh) vefatının ardından Medine’de doğduğu, Ümmü Seleme’nin (Radıyellâhü anhâ) Resûlullah (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) ile evlendiği sırada Zeyneb’in henüz sütten kesilmemiş olduğu zikredilmekle birlikte (İbn Hacer el-Askalânî, el-İṣâbe, VIII, 159; Tehẕibü’t-Tehẕîb, VI, 596)

Ümmü Seleme’nin (Radıyellâhü anhâ) bu dönemde emzirdiği çocuk Zeyneb’in kardeşlerinden Seleme, Ömer veya Dürre’den biri olmalıdır.

Ümmü Seleme (Radıyellâhü anhâ) , Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) ile evlenince aralarında Zeyneb’in de bulunduğu bu çocuklar O'nun ﷺ yanında yetişti. Bu sebeple Zeyneb, “rebîbetü Resûlillâh” (Resûlullah’ın üvey kızı) diye anıldı; daha önce kendisine Berre adı verilmişken bu isim Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)’in tavsiyesiyle Zeyneb olarak değiştirildi (Buhârî, “Edeb”, 108; Müslim, “Âdâb”, 18).

Zeyneb’in (Radıyellâhü anhâ) Resûl-i Ekrem (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) yanında geçen çocukluk günlerine dair hâtıralarından birine göre, Zeyneb annesinin de teşvikiyle Resûl-i Ekrem (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) guslederken yanına girmiş, O da eliyle Zeyneb’in yüzüne su serpmiştir. Suyun değdiği yerler parıl parıl ederdi. Bundan dolayı Zeyneb’in yüzünün daha da güzelleştiği rivayet edilir Bunu bilenler der ki:

     “-Zeyneb yaşlandığında bile yüzü hep genç kalmıştır!”

Bu yüzden ona “Bediü’l-Cemâl” denilirdi. Uzun zaman yaşamasına ve yaşlanmasına rağmen Zeyneb’in yüzündeki bu Nebevi parıltılar hiç gitmedi ve hiç eksilmedi.

Zeyneb (Radıyellâhü anhâ) teyzesi Kureybe’nin oğlu Abdullah b. Zem‘a (Radıyellâhü anh) ile evlendi; bu evlilikten oğulları Ebû Ubeyde ve Yezîd ile kızları Ümmü Külsûm ve Kureybe dünyaya geldi.

Ebû Ubeyde ve Yezîd, Harre Vak‘ası’nda öldürüldü. Her iki oğlunu da bu acı olayda kaybeden Zeyneb (Radıyellâhü anhâ) onların cansız bedenlerine bakarak şöyle demiştir: “Allah’tan geldik, Allah’a döneceğiz. Muhakkak ki yaşadığım musibet çok büyüktür. Bu oğlum evinde oturduğu ve savaşmadığı halde mazlum olarak öldürüldü, onun cennete gireceğini ümit ederim. Şu oğlum ise eline kılıcı aldı ve can verinceye kadar savaştı. Onun durumu ne olur, bilmiyorum. Onun başına gelen benim için diğerininkinden çok daha büyük bir musibettir.”

Zeyneb (Radıyellâhü anhâ) 73 (693) yılında Medine’de vefat etti ve Abdullah b. Ömer’in (Radıyellâhü anhümâ) de katıldığı cenaze namazından sonra Baki‘ Mezarlığı’na defnedildi.

Zeyneb’in (Radıyellâhü anhâ) naklettiği bir rivayete göre Resûlullah (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ), Ümmü Seleme’nin (Radıyellâhü anhâ) yanında olduğu bir gün Ahzâb sûresinin 33. âyeti nâzil olunca Hz. Fâtıma’yı, Ali’yi, Hasan ve Hüseyin'i (Radıyellâhü anhüm) yanına alarak bir örtü ile örtüp, “Allahım! Bunlar benim Ehl-i beytim’dir, sen onlardan her türlü kirliliği gider ve onları temizle!” diye dua etmiş, Ümmü Seleme kendisine ve kızına bu duada yer verilmediği için ağlamaya başlamış, bunun üzerine Resûl-i Ekrem (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ), “Sen ve kızın da Ehl-i beyt’tensiniz” demiştir (a.g.e., XXIV, 282). Ancak bu hadisin başka rivayetlerinde Ümmü Seleme’nin (Radıyellâhü anhâ) kızından söz edilmemektedir (Müsned, VI, 292; Tirmizî, “Tefsîr [el-Ahzâb]”, 33).

Adı dönemin fakih hanımları arasında zikredilen Zeyneb bint Ebû Seleme Hazreti Âişe, Ümmü Seleme, Ümmü Habîbe ve Zeyneb bint Cahş’tan, ayrıca Hamne bint Cahş ve Resûlullah (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)’in diğer bir üvey kızı Habîbe bint Ubeydullah b. Cahş (Radıyellâhü anhünne) gibi pek çok kadın sahâbîden rivayette bulunmuştur.

Kendisinden hadis rivayet edenler arasında oğlu Ebû Ubeyde ile Urve b. Zübeyr, Ebû Seleme b. Abdurrahman, Ali Zeynelâbidîn ve Amr b. Şuayb (Radıyellâhü anhüm) gibi şahsiyetler bulunmakta, ondan nakledilen hadisler Kütüb-i Sitte’nin tamamında yer almaktadır.

Şübhesiz ki en doğrusunu ALLAH TEÂLÂ bilir.

ALLAH TEÂLÂ onlardan razı olsun. Ruhuları şâd, kabirleri cennet olsun.

RABBİMİZ bizlere kendi hayatımızda onları rehber edinmeyi nasîb eylesin. Onların yüce duygularına ulaşabilmeyi hayat ölçümüz eylesin. RABBİMİZ bizleri şefaatlerine nâil eylesin,
ÂMÎN.

Diğer yayınladığımız kitaplara bakmak ister misiniz? Profilime girip KİTAP DÜNYASI 📚 isimli kitapta tüm giriş bölümleri ile kolaylıkla inceleyebilirsiniz. :)

HAYRINI GÖRÜN اِنْ شَاءَ اللهُ تَعَالٰی 
ÂMÎN.

HAYRLA KALIN.

EN GÜZELİ OLAN الله EMANET OLUN.

SELÂM VE DUA İLE...

✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin