HAZRETİ AİŞE (RADIYELLÂHÜ ANHÂ)
Hakkında ayet nazil olacak kadar fazilet sahibi, müminlerin annesi, Sıddık-ı Ekber (radıyellâhü anh)’in ölüm döşeğinde, “…senden daha sevimli servet bırakmıyorum. Seni kaybetmekten daha büyük bir fakirlik ise bilmiyorum” dediği,
Habibullahın (ﷺ) sevgilisi, Müslüman hanımlara en büyük örnek, çok kısa süren evlilik hayatına çok büyük kazanımlar sığdıran mübarek bir insan.
KÜNYESİ
Peygamber Efendimizin (ﷺ) hanımı olduğu için “ümmü’l-müminin” ve Hazreti Ebubekir (radıyellâhü anh)’ın kızı olduğundan “es-Sıddıka” ünvanlarıyla anılan Hazreti Aişe (radıyellâhü anhâ),
614 yılında Mekke’de doğdu. Annesi Ümmü Ruman bint Amir b. Uveymir, Kinane kabilesindendir. Kendi ismiyle tanınmakta olup künyesi, Ümmü’l-Müminin Aişe Ebi Bekr es-Sıddik el-Kureyşi (radıyellâhü anhümâ) şeklindedir.Babası, Hazreti Muhammed (ﷺ) ile beraber hicret ettiği için kendisi daha sonra Medine’ye hicret etti.
Hicretten önce nikahları kıyılmakla birlikte düğünleri daha sonra 624 yılında iki bayram arasında yapılarak Peygamber Efendimiz(ﷺ) ile evlendi.
Bu evlilik hayatında çok büyük değişikliklere vesile oldu. Peygamber(ﷺ) hanımları müminlerin anneleri ve başkasıyla evlenemeyecekleri hakkındaki Kur’ani hükümden (Ahzab S. 33) dolayı ümmü’l-müminin ünvanıyla anılmaya başlandı.
Bunun yanında en önemli husus, Peygamber (ﷺ) terbiyesi ile büyümesi ve en çok hadis rivayet eden sahabeler arasında yer almasıdır. ( Hazreti Ayşe (radıyellâhü anhâ)’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma (radıyellâhü anhâ) ’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz.
Eski biyografi kitapları Esma (radıyellâhü anhâ)’dan bahsederken diyorlar ki:
“Esma (radıyellâhü anhâ) yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir.Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hazreti Ayşe (radıyellâhü anhâ) ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder.
Ayrıca Hazreti Ayşe (radıyellâhü anhâ) , Hazreti Peygamber (ﷺ ) ’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l Enbiya Hz. Muhammed (ﷺ) ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)
Not: Konuyla ilgili Dr. Reşit Haylamaz'ın "Âişe (radıyellâhü anhâ) Vâlidemiz’in Evlilik Yaşı" başlıklı şu makalesini de okumanızı tavsiye ederiz:
Âişe (radıyellâhü anhâ) Vâlidemiz’in, altı veya yedi yaşındayken nişanlandığı, on yaşındayken de evlendiği yönündeki rivayetler! onun evlilik yaşıyla ilgili kanaatin oluşmasında bugüne kadar en önemli âmiller olagelmiştir.
Bu kanaatin yerleşmesinde, erken yaşlarda evlenmenin o gün oldukça yaygın oluşu ve coğrafi yapının etkisiyle çocuklardaki fizikî gelişmenin daha erken yaşlarda tamamlanması gibi sebeplerin de belirleyici olduğunu unutmamak gerekir. Onun içindir ki konu, dün denilebilecek bir zamana kadar hiç gündeme gelmemiş ve tartışma konusu olmamıştır.
Söz konusu hususu bugün, o günkü şartları nazara almayan ve İslâm’ı da ‘dışarı’dan inceleme konusu yapanlar gündeme getirmekte ve meseleyi kendi zaviyelerinden değerlendirip tenkit etmektedir.
Bu farklı duruşa İslâm Dünyası’nın tepkisi de aynı değildir; bir kısmı, meseleyi olduğu gibi kabul etmenin gerekliliği hususunda ısrar ederken az da olsa diğer bir kısmı, evlendiği dönemde Âişe (radıyellâhü anhâ) Vâlidemiz’in, daha olgun bir yaşta olduğunu ifade etmektedir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
SpiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...