HAZRETİ HÂLİDE BİNT-İ ESVED (RADIYELLÂHÜ ANHÂ)

40 11 5
                                    


Hâlide Binti Esved (radıyellâhü anhâ)

Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimizin teyzelerinden...

Âmine Hatun annemizin kızkardeşi...

İbadete düşkün bir hanım sahâbî...

O Mekke'li olup Abdimenâf oğullarından Esved İbni Abdiyeğus'un kızıdır. Annesi Âmine binti Nevfel'dir.

(Halide isminin sözlük anlamı :
Sürekli,
sonsuz,
ebedî.)


Hâlide, Abdullah ibni Erkam ibni Abdiyeğus ile evlenmiştir.

O Mekke döneminde henüz müslüman olamamıştı. Hicretten sonra Medine'ye giderek orada İslâm'la şereflendi.

Hâlide (radıyellâhü anhâ) o güne kadar Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimizi yeğeni olarak seviyordu.
Müslüman olduktan sonra ise Allah Teâlâ'nın Rasûlü olarak derin bir iman bağı ile sevmeye başladı. Ona biatta bulunarak bu bağını pekiştirdi.

Ona verdiği söze sâdık kaldı. Ona gönülden itaat ve hürmet edip, saygı ve sevgi ile hizmet etti.


O, neseb yönünden yakınlığını Allah Rasûlünün (sallallahu aleyhi vesellem) sahâbesi olmak sûretiyle ebedî yakınlığa çevirmiş bir bahtiyardır.

O maddî akrabalığını manevi kardeşliklerle kuvvetlendirerek hem bu dünyada hem de ahirette sevgili yeğeni, Allah Rasûlüne (sallallahu aleyhi vesellem) yakınlığını sağlamlaştırmış oldu.


Hâlide binti Esved (radıyellâhü anhâ) imanı kavî bir hanımdı. Çok ibâdet ederdi. Nezâket ve nezâhet sahibiydi. Güleryüzlü ve edep ehliydi. Ziyaretleşmeyi severdi.

Birgün Medine-i Münevvere'de Hazreti Âişe (radıyellâhü anhâ) annemizin evine ziyarete gitmişti. Bir ara fırsat bulup namaza durmuştu. O sırada Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz de Aişe (radıyellâhü anhâ) annemizin yanına uğramıştı. Orada bir kadını namaz kılarken görünce:

' Âişe! Bu kim? diye sordu.

Âişe (r. anhâ) annemiz:

' Teyzelerinizden birisi, diye cevap verdi.

Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) uzun zamandan beri görmediği için teyzelerinden hangisi olduğunu tanıyamadı ve:

'Benim teyzelerim gurbette bulunuyorlar. Acaba bu hangisidir?' diye sordu.

Âişe (radıyellâhü anhâ) annemiz:

'' Hâlide binti Esved'dir.' dedi.

Bunun üzerine Fahr-i Kâinat (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz Allah'a hamdetti ve:

'Ölüden diri çıkaran Allah'ı, noksan sıfatlardan tenzih ve tesbih ederim.' buyurdu.

Onun Medîne'ye gelmesine sevindiği kadar müslüman olmasına daha çok sevindi.


Hâlide (radıyellâhü anhâ)  ibâdete düşkün, dindar bir hanımdı. İslâmdan önceki hayatı ise küfür karanlıklarında geçmişti. Aile olarak putlara taparlardı.

Müşrik bir babanın kızı olarak büyümüştü. Fakat gönlü sevgili yeğenin getirdiği hakikatleri kabullenmekteydi. Kalbi Onu tasdik ediyordu. Zira yeğenin hiç yalan konuşmadığını biliyordu. Ama çevresinden çekindiği için uzun müddet İslâm'a girememişti. Şimdi ise kendisi İslâm'ın nuruna kavuşmuştu. Ama babası müslüman olmadan ölmüştü.

İki Cihan Güneşi efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) onun bu derdini paylaşırcasına, babasını hatırlatarak "küfür karanlığında kaybolup giden bir kimseden mü'min bir evlât yaratan Allah'ı tenzih ve takdis ederim " demiştir.

Sevgili teyzesinin müslüman olup kurtuluşuna, ibâdete düşkün, dindar bir hanım olarak huşû ile namaz kılışına memnun olarak sevincini bu şekilde dile getirmiştir.

Hâlide (radıyellâhü anhâ) bundan sonraki hayatını İslâm'ın güzellikleriyle geçiren mutlu bir hanım oldu.


İbadetleriyle davranışlarını da güzelleştirerek çevresine 'saliha bir hanım' olarak örnek oldu. İslâm'ın yayılmasına hizmet etti.

O, Allah Teâlâ'nın huzurunda durmaktan büyük haz alırdı. Bu duygu içerisinde huşû ile namaz kılardı. Kıyam, rukû ve secdelerde kendini Rabbıne yakın hissetmenin heyecanını yaşardı.

Hâlide binti Esved (radıyellâhü anhâ) ömrünün sonuna kadar bu heyecan içerisinde Allah Teâlâ'ya kulluk yaptı.




Allah Teâlâ ondan razı olsun. Ruhu şâd, kabri cennet olsun.

Rabbimiz bizleri şefaatlerine nâil eylesin.
ÂMÎN

















HAYRINI GÖRÜN İNŞÂEالله
ÂMÎN.

HAYRLA KALIN.

RABBİME EMANET OLUN.

SELÂM VE DUA İLE.

✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin