Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ)
Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) , Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizle Akabe'de görüşen bir bahtiyar...
İkinci Akabe biatına katılan Medine'li iki hanımdan biri...
O, asrında ve asrından sonra meçhul bir kahraman olarak kalmış; erkeklerin hemen arkasında yerini almasını bilmiştir.
Üç büyük sahabînin arkasında Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) 'ı buluruz. Bunlar, eşi Hadic ibn-i Sellame, oğulları Muaz ibn-i Cebel ve Şebbas ibn-i Hadic (radıyellâhü anhüm) 'tir. Üçü de sahabîlerin en faziletlilerinden ve Müslümanlara en çok faydalı olanlarındandır.
O, Mus'ab İbni Umeyr (radıyellâhü anh) vasıtasıyla İslâm'la buluşmuştur. Medine'de ilk hanım müslümanlardandır. Lakabı "Ümmü Menî el-Ensariyye" kocasının adı Hadic İbni Sellâme (radıyellâhü anh) 'dir.
O, Medine'den hareketle Mekke'ye gelen ve "İkinci Akabe Bey'ati"ne katılan 75 kişilik heyet içerisindeydi.
(Esma isminin anlamı :
1. Adlar.
2. Kulaklar, işitme.
3. Esmaü’l-Hüsna: Allah’ın güzel isimleri. )
Hac vazifesini yapmak üzere giden bu kafilede Ümmü Ümâre lakabıyla tanınan meşhur kahraman hanımlardan Nesîbe Hatun (radıyellâhü anhâ) da bulunmaktaydı. Esma binti Amr ( radıyellâhü anhâ ) hizmetli, fedakar bir hanımdı. Henüz Allah Rasûlünü (ﷺ) görmemişti. Ama bütün kalbiyle ona teslim olmuş bir iman eriydi. Ona biat edebilmek için yollara düştü. Hamile olmasına rağmen eşiyle birlikte kafileye katıldı. Yolculuğun sıkıntı ve çilelerine katlandı.
Medine Mekke arasında bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi. Ona "Şübas" ismini koydu. Bu oğlunun adıyla anılarak "Ümmü Şübas" diye tanındı.
Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) Allah Rasûlü (ﷺ) ile görüşme bahtiyarlığına eren Medineli ilk hanım sahâbilerdendir. Son peygambere kavuşma, ona biat etme heyecanı, merakı içerisinde Hac vazifesini yaptı. Akabe'de buluşma, görüşme heyecanıyla beklemeye başladı.
İkinci Akabe biatına yakından şahit olan Esma (radıyellâhü anhâ) o ânın heyecanını, Allah Rasûlü (ﷺ) ile buluşmalarını kendisi şöyle anlatır:
"Biz Medineli Müslümanlar ikisi kadın yetmiş beş kişilik kafile Akabe tepesinde Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ile teşrik günlerinde buluşmak üzere sözleşmiştik.
Haccımızı yapıp Allah Rasûlüne (ﷺ) söz verdiğimiz yerde, gece karanlıkta beklemeye başladık. Oraya giderken kenardan bucaktan, gizli gizli ulaşmaya çalıştık. Herkes ayrı ayrı gelmişti oraya. Kafile olarak Akabe denilen mahalde buluştuk.
UHUD'UN KAHRAMANI
Gece biraz istirahate çekildik. Biz ailecek ordaydık. Uhud'un kahramanı diye anılan Nesîbe Hatun (radıyellâhü anhâ) da yanımdaydı. Hepimiz heyecan içerisinde Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellemin) gelmesini bekliyorduk. Merak içerisinde gözlerimiz etrafa bakıyordu. Bir müddet sonra Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi vesellem) amcası Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) ile çıkageldi.
Gözümüz, gönlümüz ışıyıverdi. Rasûlullah (ﷺ)'in yüzü nur gibi parlıyordu. O'na bakmaya doyamıyorduk. Bize Kur'an okuyarak söze başladı. İslâm'ı anlattı. Kafiledeki herkes teslimiyetlerini ve itaatlerini arzetti. Erkeklerle birer birer musafaha eyleyip biat eyledi. Önce Berâ İbni Ma'rur (radıyellâhü anh) biat etti. Sonra herkes sırayla Allah Rasûlüne (ﷺ) biat etti.
İki hanım olarak biz de uzaktan biat ettik. Allah'tan başka ilâh olmadığına, Allah ve Rasûlüne itaat edeceğimize söz verdik. Rasûlullah (ﷺ) bunun karşılığının Cennet olduğunu bildirdi. Bütün kafiledeki Müslümanlar olarak Rasûlullah (ﷺ) Efendimizi Medine'ye dâvet ettik. Bunun üzerine Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) bize şöyle bir hitabede bulundu:
"HİÇ ENDİŞE ETMEYİN, KORKMAYIN"
"Ey Hazrecliler! Eşlerinizi ve çocuklarınızı koruduğunuz gibi Allah Rasûlünü de koruyabilecek misiniz? Zor durumda kaldığınızda yüzüstü bırakacaksanız şimdiden bırakın." dedi. Bu sözleriyle yeğenine sahib çıktı. Onun arkasında olduğunu duyurdu.
Medineli Müslümanlar olarak bizler de; hiç endişe etmeyin, korkmayın dedik. Canımız ve malımızı nasıl koruyorsak öyle koruyacağız diye söz verdik. Hazreti Abbas (radıyellâhü anh) tekrar bize yönelerek:
"Hazrecliler! Rasûlullah'a biat ederken siyahıyla, kırmızısıyla bütün insanlarla harp etmeyi göze alabiliyor musunuz?" diyerek uyardı. Nesîbe ve ben dahil, tereddüt gösteren hiç kimse olmadı.
Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) savaş meydanlarında yakın arkadaşı Nesîbe Hatun (Ümmü Ümare) (radıyellâhü anhâ) ile omuz omuza çarpışan hanım sahâbilerdendir. Hayber'in fethinde de bulunmuştur. Orduda su taşıma ve yaralı askerlerin tedavileri konularında hizmet etmiştir. O kendi döneminde ve daha sonraki devirlerde meçhul bir kahraman olarak kalmıştır. Ailecek İslâm'a hizmet etmişlerdir.
Kocası ve oğlunun İslâmî güzelliklere kavuşmasının arkasında Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) 'yı buluruz. Bu iki büyük sahâbinin adları eşi, Hadic İbni Sellame oğlu Şübas İbni Hadic (radıyellâhü anh)'dır. Esma binti Amr (radıyellâhü anhâ) ömrünün sonuna kadar İslâm'ın yaşanması ve yayılmasını kendine dert edindi.
Allah Teâlâ hepsinden razı olsun.
Kabirleri cennet olsun.
Rabbimiz bizleri şefaatlerine nâil eylesin.
ÂMÎN.
HAYRINI GÖRÜN İNŞÂEالله
ÂMÎN.
HAYRLA KALIN.
RABBİME EMANET OLUN.
SELÂM VE DUA İLE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
SpiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...
