53-Aile

462 18 14
                                    

*Aile, solmuş bir çiçeğin yeniden canlanması'ydı...*

"Ölürsek birlikte, yaşarsak birlikte"

"Birlikte!"

Herkes öylece durmuş ve olacakları merakla bekliyordu, aynı benim gibi. Yavuz titreyen elleriyle kabloyu kesmeye çalışırken ben ve buradaki herkesin yüreği ağzına gelmiş bir şekilde gözümüzü kablodan ayırmıyorduk.

"Bismillahirrahmanirrahim" dedi ve kabloyu kesti.

Kapanan gözlerim yavaş yavaş aralandı. Bitti! Kablo kesildi ve Tunç kurtuldu. Yavuz tuttuğu nefesini yavaşça bıraktığında mutluluk gözyaşları gözlerimden aktı usul usul.

Avcı, Tunç'un ellerini ve ayaklarını çözdükten sonra geriye çekildi ve Tunç kalktığı gibi Yavuz'la sımsıkı sarıldılar.

Aile, solmuş bir çiçeğin yeniden canlanması'ydı benim için ve şuan ikisi gerçek bir aile olmuştu.

"Kardeşim!" dedi Yavuz dolu gözleriyle.

"Kardeşim mi?" Avcı, Keşanlı ve Karabatak aynı anda şaşkınlıkla konuştuklarında bu durum komiğime gitmişti doğrusu.

"Yavuz ve Tunç kardeş" diye kısa bir açıklama yaptım ama yapmaz olaydım keşke. Ateş düşecek gibi oldu çünkü.

"Allah'ım sen nelere kadirsin?" dediğinde bu sefer gülmeme engel olamadım.

"Ağabey, sen ve ben yani Hamit Bey na-nasıl oluyor?" Tunç hala şokunu üzerinden atamamıştı. Kolay değildi, yıllar sonra bir kardeşin olduğunu öğrenmek.

Yavuz varla yok arası bir tebessüm etti. "Her şeyi anlatacağım, sana. Her şeyi" dedikten sonra bakışları beni buldu. "Ama önce şuradan çıkalım, Göktuğ denen şerefsiz'le işim hala bitmedi. " hepimiz onu onayladıktan sonra altımız beraber binayı terk ettik.

Araca doğru yürürken Yavuz yanıma geldi ve kulağıma fısıldadı

"Sen nereden öğrendin ve bana neden daha önce söylemedin?" dediğinde onu taklit edip kulağına fısıldadım.

"Her şeyi anlatacağım ama müsait bir zamanda" dediğimde  Yavuz başıyla beni onayladı ve birlikte araca bindik.

...

"Çaylağım'a bak be!" Keşanlının yüksek çıkan sesi kulaklarımı tıkamama neden oldu. Koşar adımlarla sanki yıllardır görmediği sevdiğine kavuşmuş gibi sıkıca sarıldı.

"Abi, nefes alamıyorum" ah Feyzullah ah seni o kadar iyi anlıyorum ki ablacım. Keşanlı sarıldığı zaman kemiklerin kopacakmış gibi hissedersin.

"Mücahit, rahat bıraksana adamı" Su son anda kahramanlık yaparak nişanlısını Keşanlı'nın zulmünden kurtardı.

"Bahar, bu halin ne? Perişan görünüyorsun" Nazlı'nın endişeli çıkan sesiyle bütün bakışlar bana döndü.

"İyiyim, sadece yorucu bir gündü" dediğimde Nazlı omzumu sıvazladı.

Herkes Feyzullah'a geçmiş olsun dedikten sonra doktorun baskısı üzerine Feyzullah'ın dinlenmesi için odayı terk ettik.

"Size söylemem gereken bir şey var" diyen Yavuz'a dikkat kesildi herkes.

"Bir sorun mu var, Yavuz?" diyen Erdem Yarbay'ın kaşları şüpheyle çatıldı. Yavuz başını hayır dercesine iki yana salladı.

"Benim de daha bugün öğrendiğim bir gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. " dedi ama biraz da zorlanıyordu, çünkü gerçeği söylemek zordu onun için.

Sarı Komutan #Watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin