*Aynı adama aşık iki kadın! Sizce dost olabilir mi?*
7.bölümün devamıdır...
Başka çarem yok. Derya'nın karşısına çıkacağım. Derya'nın yüz ifadesini öyle çok merak ediyorum ki! Beni karşısında görünce ne tepki vericek? Acaba Yavuz'a anlatır mı? Hiç sanmıyorum Yavuzu kaybetmeyi göze alamaz sürtük! Offf, ben bu kızdan ölesiye nefret ederken nasıl hayatını kurtaracağım? Tamam vurulduğum gün Yavuza "kalbini aşka kapatma" dedim ama bu kadar kısa sürede başkasını hayatına alması gerçekten sinir bozucu.
Tüm bu kötü düşünceleri zihnimden kovarak Derya'yı tuttukları odaya doğru ilerledim. Derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Oradaydı... Yüzünde biraz şaşkınlık vardı. Ne yani sadece bu mu? Daha fazla tepki vermesi gerekiyor. Ama tek kelime etmedi. Az sonra yüzünü benden iğrenircesine buruşturdu. Bu beklemediğim bir tepkiydi.
"Biliyordum" dedi. Ne! Biliyordum mu! Ne demek oluyor bu? Derya neyi biliyor?
"Neyi biliyorsun anlamadım."
"Yaşadığını! Biliyodum!"
...
3 Hafta Önce;
Hayat boşlukları doldurmayı sever. Her boşluk dolmak içindir. Bunun en iyi örneklerinden biri kalp. Birini alırsın o kalbe seversin, çok seversin, her şeyden çok seversin, dokunmaya kıyamazsın bir başkası da dokunsun istemezsin, istersin hep yanında olsun istersin hiçbir zaman gitmesin seni bırakmasın istersin. Ama maalesef her zaman istediklerimizi elde edemiyoruz.
Bugün Bahar'ın mezarına gitmek istiyorum. Tabii ki bundan Yavuza bahsetmemem gerekiyor. Sadece sevdiğim adamın unutamadığı kadını ziyaret etmek istiyorum. Acaba nasıl biriydi? Bence mükemmel bir kadındı. Eylem bana bir kez fotoğrafını göstermişti. Çok güzel bir kızdı. Ve iyi birine de benziyordu. Daha fazla merak etmeyi bırakıp montumu giydim. Telefonumu da cebime attıktan sonra aracıma atlayıp mezarlığa sürdüm. Trafiksiz yolda ilerlerken cebimdeki telefon titremeye başladı. Elime aldığımda arayan kişinin Yavuz olduğunu gördüm. Her ne kadar açmak istemesem de beni merak etmesini de istemiyordum."Alo"
...
"İşim var sonra konuşsak?"
...
"Yavuz bugün gerçekten doluyum. Başka zaman?" dedim biraz çekinerek.
...
Neyseki Yavuz fazla ısrar etmemişti. "Tamam canım sonra görüşürüz"Telefonu tekrar cebime attım. Mezarlığa gelmiştim. Hayatta en çok nefret ettiğim yerlerin başında gelir mezarlık. Kardeşim şehit olduktan sonra anladım sevdiğini kaybetme acısını. O anı düşününce gözümden bir damla yaş süzüldü. Gözümden akan yaşı sildim. Başıma ince bir şal bağlayarak araçtan indim. Mezarlığın içinde Bahar'ın mezarını aramaya başladım. İşte buradaydı. Bahar Karasu yazılı mezar taşı. Eğilerek mezar taşına oturdum. İçimden geçen tüm duyguları anlatabileceğim tek kişi Bahar'dı. Beni ondan başkası anlayamazdı.
"Benim kim olduğunu biliyosundur değil mi? Ben seni tanımıyorum Bahar ama gördüğüm kadarıyla sen mükemmel bir kadınsın. Senin adın anıldığı zaman insanlar hala duygulanıyorlar. Seni hala unutmuş değiller Bahar! Seni kimse unutmadı Yavuz da dahil olmak üzere." gözlerimden yaşlar akmasına engel olamıyordum. Güçlükle yutkunarak konuşmaya devam ettim.
"Bahar, biz birbirimize çok benziyoruz aslında. İkimiz de aynı adama aşığız. Onu canımızdan çok seviyoruz. Acı çekiyoruz ama belli etmiyoruz. Seviyoruz kaybetmek istemiyoruz. En önemlisi de mutlu olmak istiyoruz. Bahar beni en iyi sen anlarsın. Söyle ben ne yapacağım? Nolur söyle ne yapacağım ben?" ağlamam hıçkırıklara dönüştü. Sakinleşmeye çalışarak gözyaşlarımı sildim. Tekrar konuşmaya başlarken arkamdan birinin seslendiğini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Komutan #Watty2019
Romanceİster yas tut benim için. Ben çoktan ölmüş gitmişim "Hoşçakal Sarı Komutan" "Hoşçakal Doktor Hanım"