32- Yalnız Kurt

727 24 2
                                    

*Bin tane çakal, bir kurta boyun eğdiremez!*

Annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı
Al sancağı teslim etti, Allah'a ısmarladı
Boş oturma, çalış durma, hizmet eyle vatan'a
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana

Yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
-
-
NOT: Bu bölüm sizin için bir sürpriz hazırladım. Bölüm sonunda sürprizi açıklayacağım. İyi okumalar💙
-
-

Bazı anlar vardır ki sonsuza kadar sürmesini istediğiniz. O anlardan birini yaşıyordum şuan. Bir ömür sürmesini istiyordum bu anı. Evet sıradan bir hayatımız yoktu! Bir sürü şey yaşamıştık birlikte. Çoğu acı dolu olaylardı evet ama hepsinin üstesinden gelmeyi başarmıştık. Ondan sakladığım bir sürü yalan vardı. Ama bunların hiçbirini de isteyerek söylememiştim.

"Bahar, sen bana ben sandığın kişi değilim demiştin ya! Ne demek istedin?" bir insanın düşünceleri neden hep gerçekleşir ki! Benden cevap bekleyen bir çift mavi göze kilitledim gözlerimi.

"Yavuz..." dedim. Yavuz bana bakmayı sürdürdü. Tam konuşmak için ağzımı açtığım sırada Yavuz'un çalan telefonu beni bu zor durumdan kurtardı.

"Alo!"
...

"Ne?!"
...

"Tamam hemen geliyorum" dedikten sonra ayağa fırladı. Bende onunla birlikte ayağa kalktım.

"Ne oldu, Yavuz?"

"Operasyon varmış. Benim acilen gitmem gerekiyor! Özür dilerim"

"Önemli değil" deyip gülümsedim. Yavuz yüzümü avuçları içine alıp kısa öpücük bıraktıktan sonra evden ayrıldı. Aslında bakarsanız deli gibi merak ediyordum operasyonu. Ama yapacak bir şey yoktu. Sonuçta artık istihbaratta çalışmıyordum. Ama yine de belki Tunç dan öğrenebilirdim.

Telefonumu çıkarıp Tunç'u aradım.

"Alo Tunç, nasılsın?"

"İyiyim sen nasılsın?" iyiyim dedi ama sesi çok durgun geliyordu. Kesinlikle iyi değildi.

"Tunç, sesin çok durgun geliyor. İyi olduğuna emin misin?"

"Kafam karışık" dedi az önceki durgun sesiyle.

"Nasıl karışık?" dedim merakla

"Sonra konuşalım mı? Şuan meşgulüm"

"Peki, sonra görüşürüz" dedikten sonra Tunç telefonu suratıma kapattı. Neler olduğunu anlamam gerekiyordu. Tunç iyi değildi bunu ses tonundan anlamak mümkündü.

...

"Komutanım, ne oldu?" diye sordum meraklı sesimle. Erdem Yarbay eliyle oturmamı işaret etti.

"Seher Soylu kaçırılmış!"

"Kimyager olan" diye fikir yönelttim. Erdem Yarbay başını aşağı yukarı sallayarak onayladığını belli etti.

"Telefon sinyalinden yerini tespit ettik"

"Komutanım, bir an önce çıkalım o zaman" Avcı lafı ağzımdan aldı. Bakışlarımı Erdem Yarbay'a çevirdim. Erdem Yarbay sırayla hepimize baktı. Ardından ayağa kalktı. Hepimiz onunla beraber ayağa kalktık.

"Allah yardımcınız olsun!" dedi gür sesiyle

"Saol!" diye yanıt verdik hep bir ağızdan.

...

Sarı Komutan #Watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin