44-Anne ve Kız

523 21 4
                                    

*Özlem gidermek ister gibi kokumu derince içine çekti...*

1 SAAT ÖNCE

Her gün yaptığım gibi bugün de yine pencereden dışarıyı seyre daldım. Sokaktan annesiyle beraber el ele tutuşmuş çocukları gördükçe içimde kabuk bağlayan yaram yeniden kanıyordu. Biz de kızımla böyle olabilirdik. El ele tutuşup anne-kız sokaklarda dolaşabilirdik. Parklara giderdik beraber. Ben onu izlerdim o da parkta oynardı.

Belki 'anne pamuk şeker!' diye tuttururdu. Ben de ona kıyamazdım ne isterse alırdım. Ama olmadı! Kızımı benden çaldılar, şuan eğer hayattaysa başka bir kadına anne diyor, belki bizim yapamadıklarımızı onunla yapıyor.

Dragan'ın verdiği bilgi eğer doğruysa ki ben doğru olmasını umut ediyorum. Kızım, Meltem diye bir kadının yanında. Bense senelerdir yaptığım gibi evimde oturmuş kızımın geleceği günü umutla bekliyorum.

Çekmeceden çıkardığım fotoğrafı burnuma götürüp kokladım. Sanki onun kokusu bu fotoğrafa sinmiş gibi.

"Öykü'm, kızım... Neredesin be annem? Nolur artık geri dön, geri dön" kapı zili çaldığında fotoğrafı yerine bırakıp elimin tersiyle gözümdeki yaşı sildim.

Kapı dürbününden baktığımda tanımadığım bir kadının geldiğini gördüm. Kuşkuyla kaşlarım çatıldı, bu kadın kimdi böyle?

Kapı'yı açtım. "Buyurun" dedim otoriter bir sesle. Karşımda duran kadın gayet şık birine benziyordu. Dış görünüşüne baktığımda ne kadar zengin olduğu anlaşılır vaziyetteydi.

"Seher Soylu!"

"Benim, benim de siz kimsiniz?"

"Ben Meltem" dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm. Acaba kızımın üvey annesi olan Meltem miydi bu? Ama ya değilse!

"İçeri geçin" dedim telaşla. İçeri geçtiğinde kapıyı ardından kapattım.

Salonda üçlü koltuğa oturduğunda  bende yanına oturdum. Kahverengi gözleriyle etrafı genişçe süzdü

"Yalnız mı yaşıyorsunuz?" diye sordu. Başımı onayladığımı belli edercesine aşağı yukarı salladım. Ayağa kalkıp duvardaki resmi inceledi. Öykü kaçırılmadan önce çektirmiştim bu resmi.

"Kızınız mı?" diye sordu. Artık iyice şüphe duymaya başlamıştım.

"Evet kızım" diye yanıt verdim. Fotoğrafı incelemeyi bırakıp koltuğa geri oturdu.

"Kim olduğunuzu söyleyecek misiniz?" derin bir nefes aldı ve aynı oranda nefesini bıraktı.

"Birincisi o senin kızın değil! İkincisi onu aramaktan vazgeç, o şuan çok mutlu. Onun hayatını altüst etmene izin vermeyeceğim." dedi tehdit vaat eden bir sesle.

"Ne demek istiyorsun sen?" Dragan'ın bahsettiği Meltem denen kadın kesinlikle bu kadındı. Ayağa kalkıp önünde dikildim.

"Kızım nerede?!" diye bağırdım. O da ayağa kalkıp kaşlarını çattı.

"O benim kızım! Yıllarca onu ben büyüttüm sen değil" lafları göğsüme iğne gibi batıyordu ama umursamadım. Sonuçta ben kızımdan isteyerek ayrı kalmamıştım.

"Benim kızım kaçırıldı, ben onu isteyerek bırakmadım. Zorla aldılar elimden.!" gözümden düşen gözyaşları yanaklarımı ıslattı.

"Kızım nerede, söyle" deyip üzerine atıldım. Sinirlendiğim zamanlarda gözüm hiçbir şey görmüyordu.

"Bırak!" dedi beni geriye iterek. Bir an yalpalasam da toparladım. Az sonra telefonu çaldı, pahalı olduğu her halinden belli olan çantasından İPhone 8 plus telefonu çıkardı. Elinden çekip aldım telefonu. Ekranda 'kızım' yazısını gördüğümde heyecanlandım.

Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo" dedim heyecanımı gizleyerek ama sanırım sesimin titrek çıkmasına engel olamamıştım.

"Seher Hanım" gözlerim yanmaya başlamıştı. Bu Bahar'ın sesiydi. Bir an dalgınlığıma geldiğinde Meltem telefonu elimden almak için hamle yaptı. Yaşadığım şok yüzünden kendimi iyice bitkin hissediyordum. Onunla daha fazla dalaşamadım. Elimden telefonu çekip aldığında kendini toparladı ve konuştu.

"Kızım" dedi zaten ondan sonra ne konuştuklarını duymadı kulaklarım. Benim kızıma kızım diyordu hemde benim gözüm önünde.

Dengem bozulduğunda koltuğa zoraki bir şekilde attım kendimi.

Yıllardır yasını tuttuğum kızım yanı başımdaymış da haberim yokmuş.

Meltem çantasını alıp hızlı adımlarla kapıya yöneldi. Önüne geçip yolunu kestim.

"Benim kızım Bahar! Şimdi gideceğim ve ona her şeyi anlatacağım." ondan önce davranıp koşar adımlarla kapıya doğru yöneldim. Kapı kolunu açacakken tehdit cümlelerini sıralamaya başlamıştı bile.

"Eğer ona gerçekleri anlatırsan bende hayatında hiç görmediği babasının katilinin öz annesi olduğunu söylerim. Peki ondan sonra Bahar ne yapar? Senin suratına tükürür."

En büyük pişmanlığımı şuan yüzüme vuruyordu. Allah Kahretsin ki bu kadın haklıydı. Bahar benden nefret ederdi, beni asla affetmezdi. Daha yeni bulmuşken gene kaybedecektim onu.

Kapı kolunu tutan elim gevşedi. Kalbim sıkışmaya başladığında elimi kalbime koyup sıktım.

Ayak sesleri kulağıma uğultu gibi geliyordu. Her bir adımda bu ses katlanarak artıyordu.

"Eğer daha bir kez bile koklayamadığın kızını kaybetmek istemiyorsan o çeneni kapalı tutacaksın" diye fısıldadı kulağıma. Ardından yanımdan geçerek evi terketti.

...

Özlem gidermek ister gibi kokumu derince içine çekti...

Seher Hanım bana sımsıkı sarılmış bir vaziyetteyken ne tepki vereceğimi bilemedim, ellerimi sırtına koyup bende sarılışına karşılık verdim. Çok geçmeden kollarını benden ayırdı ve yüzüme baktı.

"Git buradan" dedi ağlamaklı sesiyle.

"Ne?" dedim sadece. Beni kovuyordu şuan!

"Ne dediysem o, git buradan" yüzüme bakmadan söyledi bu cümleleri. Kırgın gözlerle gözlerine baktım. Bakışlarını bir anlık bana çevirdi ama kararlı duruşunu bozmadı. Evine geri girip kapıyı suratıma kapattı!

"Neden ama neden? Ben ne yaptım sana?! " diye bağırdım ama tabiki bu çabam boşunaydı. Gözyaşlarımı serbest bıraktım ve sesli bir şekilde ağlayarak koştum... Nereye koştuğumu bilmeden sadece koştum.

Taşa takılıp düştüğüm ana kadar koştum. Yere düştüğümde ağlamam daha da şiddetlendi.

"Neden herkes bu kadar kötü!" diye haykırdım. Yorulmuştum, herşey den, herkesten. Bana sırt çeviren hayatımı zindan eden herkesten bıkmıştım artık.

Tam herşey yoluna girdi derken yine birşeyler oldu ve hayat karanlık yüzünü bir kez daha göstermekten geri kalmadı.

"Senden nefret ediyorum, Seher Soylu!" diye haykırdım masmavi gökyüzüne bakarak.

İçimdeki tüm öfkeyi kustum, her zaman yaptığım gibi gökyüzüne bakarak

-
-

Arkadaşlar merhaba. Yeni bölüm geldi. Yorumlarınızı bekliyorum. Watty da yükselmek için.

🌸Okuyup oy vermeyi unutmayın🌸

Sarı Komutan #Watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin