52-Kaybetme Korkusu

448 20 7
                                    

*Ölürsek birlikte, yaşarsak birlikte*

Tik tak... Tik tak... ilerledi zaman. Benden bağımsız, ilerledi.

Bana şaşkınlıkla bakan bir çift mavi ve bir çift ela göze baktım. Hiçbir gerçek sonsuz değildi. Hiçbir gerçek sır olarak saklanmazdı, elbet bir gün ortaya çıkardı.

Bir adamın suçsuz yere 30 yıl hapis yatması ve sonradan o adamın suçsuz olduğu ortaya çıkması gibi.

"Ne?" dedi Yavuz dolmuş gözlerle. Belki de bu tüm hayatı boyunca vereceği en zor karardı. Bir yanda sevdiği kadın, diğer yanda ise kardeşi.

"Evet, bende daha bugün öğrendim." Yavuz bana anlamamış gibi baktı. Açıklama yapmak için bakışlarımı Tunç'a çevirdim.

"Sen bugün babanla fotoğrafını gösterdiğinde fark ettim durumu. Yavuz daki fotoğrafla aynıydı çünkü" Yavuz ve Tunç birbirlerine baktılar. İkisinin de gözleri doluydu. Şuan sarılıp kardeşim deseler büyük ihtimal bende ağlayabilirdim.

"Ne kadar trajedik değil mi? içimden sabır diledim. Bir an sadece bir an Göktuğ'un bizi dinlediğini unutmuşum.

Yavuz silahıyla kameraya sıktığında rahat bir nefes aldım. Sonunda kurtulmuştuk.

Yavuz silahı yere fırlattı sonra. İki eliyle kulaklarına vurdu aralıksız.

"Karım, kardeşim... Karım, kardeşim..." sürekli aynı cümleyi tekrarladı.

Az sonra içeriye tim girdi. Karabatak, Keşanlı, Avcı.

"Tunç, Bahar yenge" dedi Keşanlı şaşkınlıkla.

"Lan tam sevinmiştik, Feyzullah komadan uyandı diye" o an yüzüm gülümsedi. Oh, kurtulmuştu!

"Çıktı mı?" dedi Yavuz şaşkınlıkla. Karabatak başını sallayarak onayladı.

"Hemen hemen ara" dedi Yavuz telaşla.

"Komutanım, önce ikisini kurtaralım" dedi Avcı ama belli ki Yavuz'un aklında bir şeyler vardı.

"Ara dedim. Feyzullah bomba imhacı, ona gösterelim bombaları, yapmamız gerekeni söyler" dedi aynı telaşla.

"Doğru, hemen arıyorum" Karabatak telefonunu çıkardı. Bir iki tuşa basıp telefonu yüzüne doğru tuttu.

Bir iki bip sesinden sonra telefon açıldı.

"Ooo, Ateş Bey siz bizi arar mıydı..." Nazlı lafını bitirmeden Yavuz eline aldı telefonu.

"Nazlı, abiciğim hastanede misin?" ses tonunda ki telaş ve korku geçmiyordu.

"Evet, bir şey mi oldu?" Nazlı da korkmaya başlamıştı.

"Yavuz abi, Bahar'a mı bir şey oldu?!" canım benim, Nazlı benim gerçek arkadaşımdı. Beni gerçekten seviyordu. Şu hayatta gözüm kapalı güveneceğim insanlardan biriydi o.

"Nazlı ben iyiyim" dedim içini rahatlatmak için.

"Nazlı, Feyzullah orada mı?" dedi Yavuz yeniden.

"Evet evet, hemen veriyorum" dedi ve bir süre sessiz kaldı.

"Feyzullah, Yavuz abi seninle konuşmak istiyor" dedi Nazlı. Daha sonra bir iki saniyelik sessizliğin ardından Feyzullah konuştu bu sefer.

"Komutanım, noldu birine bir şey mi oldu?" bugün herkes neden bu kadar telaşlı?!

"Feyzullah, kızları çıkar odadan" dedi Yavuz bu sefer. Ses tonu az öncekine göre biraz daha sakin çıkmıştı.

Sarı Komutan #Watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin