60.Bölüm: Son Yolculuk
Şirin
9 Saat Önce
Gerçekten evde kalmamak ve buraya gelmekle çok iyi yapmıştım. Ece ile vakit geçirmek ve biraz olsun iş yapmak bana iyi gelmişti. Gerçi benim bir şey yapmama pek izin vermemişti ama yine de ben eğleniyordum.
Saat on iki buçuğa gelirken Kerem aramıştı. Bu gün kaçıncı defa arıyordu saymayı bırakmıştım artık.
"Alo, Madenci Kız." demişti. Yüzümde anında güller açarken cevap vermiştim.
"Sen sormadan söyleyeyim, şuan oturuyorum ve önümdeki çayı içerken, seni bekliyorum." demiştim.
Kerem her aradığında; ne yaptığımı soruyor, kendimi fazla yormamam gerektiğini söylüyordu. Bende o konuşmadan cevaplamıştım bu yüzden onu. Ayrıca, öğlede buraya geleceğini ve öğle yemeğine beraber gideceğimizi söylemişti.
"Afiyet olsun canım ama sanırım ben gelemeyeceğim." demişti. Anında neşem geri gitmişti.
"Neden?" demiştim, hiç memnun olmayan bir sesle.
"İşler tahmin ettiğimden de fazlaymış. Bu gün şirketten çıkamayacakmışım gibi görünüyor. Herhalde burada yerim yemeğimi ben." deyince canım sıkılmıştı. Kendimi hazırlamıştım ama ben.
"İyi, tamam." Demiştim yine de. Yapacak bir şey yoktu.
"Kızdın mı?" hemen anlamıştı.
"Yooo... neden kızayım?" dedim ama kendime ben bile inanmamıştım.
"Söz veriyorum bunu telefi edeceğim. Şu işlerimiz bir yoluna girsin, beraber seninle tatile çıkacağız." hemen de üste çıkmayı biliyordu.
"Gerçekten mi?" demiştim. Bu harika bir fikirdi.
"Evet, ihale meselesi kapansın. Bunu hak ettik demektir." onunda sesi neşeli geliyordu. Demek ki gerçekten böyle bir plan yapmıştı.
"Tamam o zaman, seni affettim." dedim hemen. Böyle bir fırsatı kaçıramazdım.
"Seni Seviyorum." demişti bir süre sustuktan sonra.
"Bende seni. Peki o iş ne oldu?" demiştim. Tüm gün bu yüzden içimde bir yerlerde huzursuzdum.
"Hangi iş?" demişti anlamamış gibi.
"Bu gün görüşeceğiniz adamlar. Geldiler mi?" illa açık açık söyletecekti.
"Hayır, henüz değil. Akşama doğru gelecekler. O zaman görüşeceğiz."
"Kerem ben bu konuda çok huzursuzum. Böyle insanlarla muhatap olmanı istemiyorum." ne kadar endişelenmememi söylese de kendime söz geçiremiyordum.
"Seni anlıyorum ama gerçekten düşündüğün gibi değil. Gelenler öyle korkacağın tarzda insanlar değiller."
"Ama mafyalar sonuçta?" kimse duymasın diye telefonu elimle kapatıp fısıldamıştım. Yani söylemesi bile ürpermeme yetiyordu.
"Öyle demesek daha iyi. Gerçekten iyi insanlardır." Kerem'in sesinden daha önce hissetmediğim bir sinyal almıştım. Sanki onlarla ilk buluşması değilmiş gibi konuşuyordu.
"Sen daha önceden tanıyor muydun onları?" demiştim, bunu öğrenmeliydim.
"Şey, evet. Bir ara baya, görüşmüştük." işte kabul etmişti. Şüphem doğru çıkmıştı.
"Nasıl ya? Neden söylemedin, sakladın benden?" sabah bundan hiç bahsetmemişti. Ben fark etmeseydim anlatacağı da yoktu.
"Saklamadım, bu biraz özel bir konu olduğu için ayaküstü konuşmak istemedim sadece." demişti. Özel mi? Özel ne gibi bir konuydu olabilirdi ki onlarla arasında?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]
RomanceMerak insanı yaşatır, merak insanı öldürür. . . . Keyifli okumalar. Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi : 12.04.2019 Final bölümü yayın tarihi: 12.02.2020 #Romantik 68 ( 22.0...