Bir günde hayatınız ne kadar değişebilir? Bir olay kelebek etkisi ile tüm geleceğinizi yerinden oynatabilir mi? Şirin böyle şeylere inanmazdı. Ama hayat ona her şeyin mümkün olabileceğini tüm ciddiyeti ile kanıtladı.
3.Bölüm: Cenaze
İlk önce amcamın ne demek istediğini anlamadım.
Ne demişti az önce bana? Babam, başka biri ile nişanlı olduğumu mu söylemişti? Hem de yakında evleneceğimi?
İyi de bırakın nişanlı olmayı, benim hayatımda özel biri bile yoktu ki.
Bu doğru olamazdı. Babam, benim adıma böyle bir duyuru yayımlamış olamazdı. Yapmazdı, yapamazdı.
İyi de o zaman amcam neden bu kadar kızgındı? Annem neden suçluymuş gibi sürekli gözlerini benden kaçırmıştı? Bu kavga durduk yere çıkmış olamazdı ya.
Uyku sersemi olduğum için mi saçma geliyordu tüm bunlar bana?
Hayır, aklım yerimdeydi benim. Daha odadan çıkmadan tamamen ayılmıştım. Üstelik, tam şuanda beynime doğru o kadar hızlı bir kan akışı vardı ki hemen harekete geçmiştim. Hızla babamın peşinden odaya daldım.
"Baba, bu ne demek oluyor?" diye bağırdım elimde olmadan.
Benim hayatımla ilgili iznim olmadan böyle bir açıklama yapmış olabileceği ihtimali bile o kadar kötüydü ki gerisini düşünemiyordum.
Babam çalışma masasına kurulmuştu. Annemle konuşurken birden beni görünce durmuş, lafı yarıda kalmıştı.
"Amcan sana ne söylediyse o oluyor." sanki çok normal bir şeymiş gibi cevap vermişti.
"Baba, lütfen bana tüm bunların sadece bir oyun olduğunu söyle. Sadece habercileri uzak tutmak için uydurduğun bir şey olduğunu söyle." içimden bir ses her şeyin gerçek olduğunu söylüyordu. Ama yine de küçük de olsa bir umut vardı.
"Tabi ki de gerçek. Yazılan çizilen onca şeyden sonra bir yalan habere daha katlanamayız." kulaklarım doğru işitiyor olamazdı!
"Ne demek katlanamayız ya? Baba, bu zaten yalan! Ben nişanlı falan değilim, evlenmiyorum da." artık sınırları zorluyordum. O kadar sinirlenmiştim ki ellerim titriyordu.
"Nişanlı değilsen bile sözlü sayılırsın. Ben dünürümle her şeyi konuştum üç aya kadar her şey bitecek." böyle kesin konuşmaya, hayatım hakkında böyle kararlar almaya hakkı yoktu.
"Bu çok saçma! Bir anda tüm bunlar nasıl oldu? Anne sen bir şeyler söyle ne olursun!" sanki aklımı kaçıracaktım. Öyle mantıksızdı ki olanlar. Beynim anlamamakta ısrar ediyordu.
Kanım çekiliyordu sanki. Beynim uyuşmaya başlamıştı. Bu gün olanlar gerçek olamazdı. Muhtemelen hala uyuyor olmalıydım. Bilinçaltımın saçma bir kurgusuydu tüm yaşananlar. Ece'nin mesajı ile uyanmamıştım. O haberler hiç çıkmamıştı. Faruk ölmemişti. Hepsi, bunların hepsi sadece bir rüyaydı.
"Şirin bak kızım, önce biraz sakin ol." annem böyle söyleyince daha çok sinirlenmiştim. Belliydi, bu ikisi kararını almıştı.
"Anlaşılan çoktan kararınızı vermişsiniz. Anne? Baba?" Her ikisinin de yüzüne öfkeli bir şekilde bakıp devam ettim;
"Tamam, siz istediğinizi yapın. Ama beni tanırsınız. Beni asla böyle bir şeye mecbur edemezsiniz. Ölürüm de sevmediğim bir adamla evlenmem!" derken artık boğazım acımıştı. Öyle bir bağırmıştım ki sanki ağzıma kan tadı bile gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasızsın Sevgilim [Tamamlandı✔]
RomanceMerak insanı yaşatır, merak insanı öldürür. . . . Keyifli okumalar. Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi : 12.04.2019 Final bölümü yayın tarihi: 12.02.2020 #Romantik 68 ( 22.0...